Ankara’daki bombalı terör saldırısında hayatını kaybeden Erhan Avcı, Dilan Sarıkaya ve Adana'da sokak gösterileri sırasında annesinin kucağında başına isabet eden kurşunla ölen 3,5 yaşındaki Tebriz Dora için Uğur Mumcu Meydanı'nda tören düzenlendi.

Buradaki törene katılan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, her yerde inadına barış, adalet ve hesaplaşma diyerek yürüyeceklerini söyledi. "Sorumlular, bu ülkede 7 Haziran sonrası barışın önü açılmışken savaş başlatanlardır." diyen Yüksekdağ, “Evet canımızı yaktılar, kanımızı döktüler; parçalanmış evlatlarımızın, kardeşlerimizin cesetlerini, parçalarını toplattılar. Bu ülkeyi kana, gözyaşına boğdular. Ama hala kazamadılar ve kazanamayacaklardır. Böyle bir zulüm ve vahşet üzerinden asla kazanamayacaklar.” ifadelerini kullandı.

'SİYASİ İKTİDAR BU KATLİAMIN SORUMLULARINI AÇIĞA ÇIKARMAYACAK'

“Bu vahşi sanğı,faili kimdir?” diye sorulduğunu belirten Yüksekdağ, şunları kaydetti: “Bu katliamın faili, müsebbibi bu iktidar, bu devlet siyasetidir, dediğimizde bize saldırıyorlar. Nice canımızı yerde bırakan, bizleri yeniden katletmek için hedef tahtası haline getiriyorlar. Ama bizi bin parçaya da bölseniz, gerçeklere söyleceğiz. Bizi bin parçaya da bölseniz 'katilsiniz' diyeceğiz. Katilsiniz; çünkü... Diyorlarki 'katil biz değiliz?' öyle mi? IŞİD çetelerini, insanlık düşmanı vahşi yaratıkları düne kadar, 'bunlar üç beş heyecanlı çocuk' diyerek, destekleyenler sizler değil miydiniz? 'Bütün katliamların faillerini açığa çıkardık' diyorlar. Reyhanlı'nın, Suruç'un, Diyarbakır bombalamasının faillerini açığa çıkardınız mı? Bunların hepsinin failleri elini, kolunu salayarak, aramızda dolaşıyor. 'Failleri açığa çıkarın' dediğimizde, biz her konuştuğumuzda hedef tahtası haline getiriliyoruz. Bizlere saldırıyorlar. Bugün de asla siyasi iktidar bu katliamın sorumlularını açığa çıkarmayacak. Ama bizler sorumlunun kim olduğunu biliyoruz. Bu açıktaki sorumluları hep birlikte aşağıya indireceğiz. Katliamı azmettirenler, önünü açanlar, destekleyenler gayet açıkta. Bu halk katillerin ve sorumluların kimler olduğunu çok iyi biliyor. Sorumlular, bu ülkede 7 Haziran sonrası barışın önü açılmışken savaş başlatanlardır, 'sonuna kadar savaş' diyenlerdir. 'Evlatlarınızı bu savaşa kurban edin' diyenlerdir. Bizler onların karşısında sonuna kadar inadına barış, diyoruz.”

Konuşmasında Başbakan Ahmet Davutoğlu’na seslenen Yüksekdağ, şöyle devam etti: “Ankara katlimanının sorumlusu biz değiliz, diyorsunuz. Devlet değildir, diyorsunuz. Bize saldırıyorsunuz. Dün bu 5 yaşındaki sabinin katledilmesinin sorumlusu da mı siz değilsiniz? Size bağlı polisler katletmedi mi? Yüzsüzce, yüzlerini karartarak, bütün Türkiye'nin gözünün içine baka baka, 'savaş çıkardık, savaşı devam ettiririz; katlettik, yine katlederiz' diyorlar. Cevabımız mı? Dün neyse bugün o. Hata daha güçlü bir cevap: Direndik, direneceğiz.”

'ANKARA'NIN ORTA YERİNE KİLOLARCA BOMBA İLE GELENLER NASIL TESPİT EDİLMEDİ?'

EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Ankara'da atılan bomba ile nasıl bir mesaj verilmek istendiğini anladıklarını ifade etti. Ankara orta yerinde yüreklere düşen bu bombanın barışa atıldığını vurgulayan Gürkan, şunları söyledi: “Ankara'nın orta yerinde yüreğimize atılan bu bomba, kardeşliğimize atılmıştır. Diyarlarki 'güvenlik zafiyeti yok.' Ankara'nın orta yerine kilolarca bomba ile gelenler nasıl tespit edilemedi? Bugün yargıladığınız demokrasi neferlerinin her bir konuşmasını dinlediniz? Suç unsuru olmayan, her konuşmasından yargılama çıkardınız. Bunlarla ilgili istihbaratınız vardı. Ama kilolarca bomba taşıyanlar, marketten alış-veriş yapar gibi bunu yaptılar. Ama sizin istihbaratınız bunu görmedi, duymadı. Bunlar bizi ikna etmiyor. Bu mesajları verilenleri biz biliyoruz. IŞİD, cihatçılar deyip geçemesiniz? Bu IŞİD'e kimler yol vermiştir? Bu IŞİD mensuplarının sınırlarımızdan gelip geçmesine kimler göz yummuştur? Dün Ankara'nın ortaya yerinde patlayan bomba hanigi 3 bin TIR'ın içinden gitti. Hangi 'öfkeli genç' dedikleriniz, patlattı bu bombayı?”

'TÜRKİYE HALKLARININ BİRLİĞİ VE YENİDEN BİRLİĞİ'

Programa katılan Tunus Halk Cephesi lideri Hamma Hamami, büyük sömürgeci güçlerin bölgeyi mezheplere ayırarak yeniden şekillendirmeye çalıştığını savundu. Hamami, “Suriye'de, Irak'ta, Yemen'de olanlara bakın; her gün patlamalar gerçekleşiyor. Filistin'de olanlara bakın. Türkiye halkının barış için de yaşamasını istemiyorlar. Bölgenin parçalanmasını istiyorlar. Bölünmeye karşı elimizde bir tane silah var: Türkiye halklarının birliği, ve yeniden birliği.” ifadelerini kullandı.

AİLELER HÜKÜMETE VE ERDOĞAN'A TEPKİ GÖSTERDİ

Ankara’daki bombalı salıdırada hayatını kaybeden Erhan Avcı, Dilan Sarıkaya ve Adana’da sokak gösterileri sırasında annesinin kucağında başına isabet eden kurşunla vefat eden Tebriz Dora’nın yakınları gözyaşına boğuldu. Törene katılan çok sayıda vatandaşlardan bazıları hükümete ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik, “Biz onu istemiyoruz. Oylarımızı vermiyoruz. Erdoğan, defolup gitsin. O da kefen giyecek, Allah'a hesap verecek.” diye tepki gösterdi. Bir kadın ise 'İnadına barış ve özgürlük' diyerek, ağladı.

Konuşmalardan sonra 3 cenaze defin işlemleri için Kabasakal, Küçükoba mezarlıklarına götürüldü.