Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Hakkari Şemdinli’de şehit olan İnegöllü Uzman Çavuş Yavuz Mete’nin ailesini ziyaret ederek, başsağlığı diledi.
Tedavi gördüğü GATA’da şehit olan Uzman Çavuş Mete’nin Bursa’nın İnegöl ilçesinde ikamet eden ailesini ziyaret eden SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Fırat Kalkanı operasyonunda görev alan askerlere kolaylıklar diledi. Kamalak, "Ne İslam coğrafyası ne de Türkiye bu noktaya gelmemeliydi. Ama gelindi. Askerimize dua ediyoruz. Allah muvaffak kılsın. Çare bellidir. İslam birliğini kurmak. Rabbi, kitabı, peygamberi, kıblesi bir olan insanların bir araya gelmesinden başka çare yok. Biz Saadet Partisi olarak bunun mücadelesini veriyoruz. Başka çare var diyenler göstersinler. Biz 6 yıl önce Suriye’ye gittik. Esad’ı ciddi manada makamında uyardık. Türkiye’ye gelip basın toplantısı yaptık, kamuoyumuzu bilgilendirdik. Hükümeti ikaz ettik. Yabancıların burada ne işi vardır dedik. Burası İslam coğrafyası, tabiri caizse bizim apartmanımız. Kendi apartmanımızdaki problemleri biz çözmeliyiz. Biliyorsunuz Esat’çılıkla suçlandık. Ama şuan iktidarın en yetkilileri bile başımıza ne geliyorsa Suriye politikasından diyor. Ama politikanın yanlışlığı tartışılmaz bir biçimde ortaya çıktı. Hem Sayın Cumhurbaşkanı hem de Başbakan başımıza ne geliyorsa Suriye politikasından diyor” dedi.
Çözüm süreci, Ergenekon ve Balyoz konularında devleti uyardıklarını söyleyen Kamalak, “Öbür taraftan çözüm süreci ile alakalı da ciddi manada uyardık. Ergenekon ve Balyoz konusunda da uyardık. Maalesef hepsinde eleştirildik. Keşke biz yanılmış olsaydık. Zaman bizi doğruladı. Doğrulamaya da devam ediyor. Çünkü biz nefsi olarak konuşmuyoruz. Aziz milletimizi seviyoruz. Bu millet bizim, bu coğrafya bizim. Dün Suriye diye, Irak diye bir devlet yoktu. Biz bir bütündük. Baba katilleri çizgi çekti aralara. Şu an her birimizi ayrı ayrı tokatlıyor. Buna müsaade etmememiz lazım. Yeter artık dememiz lazım. Bu noktaya gelindi. Mecburen artık müdahale kaçınılmaz oldu. Çünkü Kilis’e peş peşe roketler atılıyor. 23 vatandaşımız orada hayatını kaybetti. 30 binden fazla insan göç etti. Gaziantep’in Karkamış ilçesi de boşaltılıyor. Oralara da roket atılıyor. Bu durumda asker güvenlik meselesi dolayısıyla müdahale etmek zorunda kaldı. Oraya giden asker bizim güvenliğimiz, ülkenin selameti için gidiyor. Dua etmemiz lazım. Hatırlayın bir zamanlar birileri Amerikan Coni’leri için dua ediyordu. Biz, bizim askerimiz için dua etmemiz lazım” diye konuştu.
Belediyelere kayyum atanmasını da değerlendiren Kamalak, “Hiçbir ülke milletin alın terini, ülkenin bölünmesi için harcanmasına müsaade edemez. Ama burada sorulması icap eden şey şu; sizden önce böyle bir durum var mıydı? Varsa 14 sene sonra mı fark ettiniz? Yoktu çünkü. Şu anda maalesef Suriye politikasını siz ihdas ettiğiniz gibi yanlış bir çözüm süreci yüzünden bölücü terör örgütünü nemalandırdığınız, kuluçka üzerine kuluçkaya yatırıp büyüttüğünüz gibi o belediyeleri de siz çığırından çıkardınız. Bu noktaya gelince başka bir çare yok gözüküyor. Ama çözüm mü? Değil. Biz gönül bağlarını güçlendirmek, gönül köprülerini mutlaka kurmak, desteklemek mecburiyetindeyiz. Şu aşamada niye bu noktaya geldik diye düşünmemiz lazım. Teşhisi doğru koyup, tedaviyi ona göre yapmamız lazım. Yoksa ülke yaşanmaz hale gelir” şeklinde konuştu.
Kamalak konuşmasını şöyle sürdürdü:
“FETÖ operasyonları Saadet Partisi’ne sıçramadı. Çünkü Saadet Partisi menfaat peşinde koşmayan bir parti olduğu için, menfaatçilerle hiçbir şekilde bir araya gelmemiştir. Mevcut iktidar iki alanda faaliyet gösteriyor. Bu zamana kadar yıka yıka geldiklerini şu an toparlamaya çalışıyorlar. Mesela Suriye, Irak, İsrail, Rusya politikalarını. Bozulan ilişkileri yeniden kurmaya çalışıyorlar. Öbür taraftan yapa yapa, büyüte büyüte geldiklerini de ortadan kaldırmaya çalışıyor. Çünkü kendini boğacak noktaya geldi. İşte bunlardan birisi cemaat hareketi, diğeri PKK.”