TBMM Genel Kurulunun 79. birleşimi saat 14.00'te yoklamasız açıldı. Birleşimi Meclis Başkanı Cemil Çiçek yönetiyor. Çanakkale Kara ve Deniz Savaşları Zaferinin 100. yıldönümü münasebetiyle şehitlerin aziz hatırası önünde 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu, ardından İstiklal Marşı okundu.

Danışma Kurulu, Çanakkale Kara ve Deniz Savaşları Zaferinin 100. yıldönümü ve 18 Mart Şehitler Günü münasebetiyle özel oturum yapılmasını teklif etti ve yapılan oylamada bu teklif kabul edildi. Alınan karar gereğince Çanakkale Kara ve Deniz Savaşları Zaferinin 100. yıldönümü ve 18 Mart Şehitler Günü münasebetiyle özel oturum yapıldı. Özel oturum çerçevesinde siyasi parti grupları ve hükümet adına bir üyeye 20'şer dakikalık söz verildi.

Bugün Türk milletinin tarihe altın harflerle yazdığı muhteşem zaferin 100'üncü yılı olduğunu dile getiren TBMM Başkanı Cemil Çiçek, şöyle devam etti: "Milletçe tarihî bir gün yaşıyoruz. Bu zaferle sadece Çanakkale'de, Gelibolu'da, Anafartalar'da düşman gemileri boğazın derin sularına gömülmemiş, merhum Akif'in Hani tauna da zuldür o rezil istila diye tarif ettiği rezil istilaya, müstevlilerin dehşet saçan saldırılarına karşı kahramanlık destanı yazılmıştır. Bu zafer gerçekten de asrın destanıdır. Aziz milletimizin 7'den 70'e, Müslim-gayrimüslim tüm fertlerinin, kahraman Mehmetçik'in, şehit ve gazilerimizin mübarek kanlarıyla yazdığı emsalsiz bir destandır. Bu zafer, bize istiklalimizin ve istikbalimizin yolunu açmıştır. Bu yoldan giderek çok şükür cumhuriyete ve demokrasiye ulaştık. Bu zafer, Anadolu'yu ebediyete dek bize vatan yapmıştır. Bu zafer, sadece bizim için değil, tüm insanlık için derin izler bırakmış, tarihin seyrini değiştiren bir zafer olmuştur. Bu zafer, aziz Atatürk'ün en veciz ifadesiyle, Anzaklara verdiği mesajda da ifade ettiği şekliyle savaştan dostluk çıkaran bir anlam taşımaktadır. 1915'te Çanakkale'de, Gelibolu'da sadece bir zafer kazanmadık, milletçe yeniden dirildik, yeniden güç ve özgüven kazandık. Özgüven bize millî mücadeleyi ve bağımsızlığımızı kazandırdı; tarihten silinmek istenen milletimize yeniden can verdi, yeniden hayat verdi, yeniden bir olduk, birlik olduk. Bu zafer, müstevlilerin bütün planlarını bozdu, tarih yön değiştirdi. Bu zafer, hiç şüphesiz bizlerin sorumluluklarını da artırdı. Bize düşen, aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin bize kanları pahasına miras bıraktığı bu mübarek vatan topraklarını korumak, mamur hâle getirmek, devletimizi güçlü kılmak, onların ebedi miraslarına sahip çıkmak, birliğimizi ve dirliğimizi, kardeşliğimizi koruyarak onların ruhlarını şad etmektir. Bu vesileyle başta bu savaşın büyük komutanı ve kahramanı Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bütün şehitlerimizi ve gazilerimizi, devletimize ve milletimize büyük hizmetler vermiş değerli büyüklerimizi minnet ve şükranla anıyorum; Allah'tan hepsine rahmet diliyorum, aziz ruhlarını şad olsun. Allah, milletimizi bir daha darda, zorda ve darlıkta bırakmasın."