Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nun 46. Birleşimi saat 14.00’de yoklamasız açıldı. Birleşimi Meclis Başkan Vekili Ayşe Nur Bahçekapılı yönetiyor. Gündem dışı terör ve bölücülük konusunda konuşan MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, terör ve bölücülüğün Türkiye'nin bugün en acil ve en önemli sorunu olduğuna dikkat çekti.

"Terör Türkiye'de yapısallaşmaktadır, terör Türkiye'de kurumsallaşmaktadır, terör Türkiye'de devletleşmektedir." diyen Yeniçeri, "Herkesin aklını başına devşirmesi için bu konuşmayı özellikle ifade etmek istiyorum: Türkiye'nin sınırları kevgire dönmüş, serseri mayın gibi dolaşan milyonlarca göçmenin sığınağı hâline gelmiştir. Bugün Türkiye'nin güneydoğusu, sokaklarında silahlı adamların dolaştığı bir yerdir. Yine burada şanlı bayrak askerî karargâhlardan indirilmiş, bölücülük, yıkıcılık ve terör gemiyi azıya almıştır. Çözüm süreci sayesinde güneydoğuda güvenlik, düzen ve kontrol PKK milislerinin eline geçmiştir. AKP Hükûmetinin bölgede meydana gelen olaylar karşısında yaptığı tek şey Öcalan, HDP ve Kandil'den yardım talep etmektir. AKP Hükûmeti 26 gün şehirlerarası bir yolun PKK çeteleri tarafından kapatılmasına ses çıkarmamıştır. Devletin egemenlik hakkı bu PKK'lı teröristlere kullandırılmıştır. Mahallelerin giriş ve çıkışını hendeklerle kapatan ve özerklik ilan eden PKK'lı eşkıya sürüsüne AKP müdahale ettirmemiştir. Çözüm süreci zarar görmesin diye devletin ve milletin bölgeden sürülmesini AKP seyretmektedir. AKP devletin egemenlik hakkını PKK'yla paylaşarak büyük bir suç işlemiştir."

"PKK SİLAHLI MÜCADELEYLE İRADESİZ AKP'YE DİZ ÇÖKTÜRMÜŞTÜR"

"HDP'nin 6-7 Ekimde Sokakları Kobani'ye çevirin talimatlarıyla başlayan ve 50 civarında vatandaşın öldürülmesiyle sona eren eylemler dolayısıyla AKP, suç ortağı HDP hakkında işlem dahi yaptırmamıştır." diyen Yeniçeri, şöyle devam etti: "PKK silahlı mücadeleyle iradesiz AKP'ye diz çöktürmüştür. 'AKP ise Çözüm silahla değil müzakereyle olur' diyerek bölge halkını PKK'nın silahlı militanlarına teslim etmiştir. AKP'nin bu politikası bölgede korucuları, devlete bağlı halkı ve devleti sahipsiz bırakmıştır. Sonuçta bölgeden batıya göçü hızlanmıştır. PKK bölgeden haraç almakta, yargı yapmakta, yol kapamakta, kimlik sormaktadır. Devletin güvenlik güçleri ise AKP tarafından eli kolu bağlı, olanı biteni seyretmektedir. Güneydoğu'da bıçak kemiğe dayanmıştır. Halk 'Ya devlet başa ya PKK leşe' sloganı atmaya başlamıştır. Cizre'de HÜDAPAR ile PKK on saati aşkın ağır silahlarla çatışıyor, orta yerde devlet ve güvenlik güçleri yok. Aynı şey Kobani'de yaşanıyor; orada da YPG ile IŞİD çarpışıyor, orada da Suriye güçleri yok. AKP yönetiminde Cizre ile Kobani; Türkiye ile Suriye arasında hiçbir fark kalmamıştır. Yalçın Akdoğan, Cizre'de yaşanan olaylara HDP müdahale etmeli diyor. Bundan daha utanç verici bir açıklama olabilir mi? Yaşananlardan çok daha tehlikeli bir gelişme Türkiye'yi bekliyor: PKK bölgede silah dağıtmadık ev bırakmamıştır. Uyarıyorum buradan özellikle, dikkatle izleyin bunu. Örgüt çok güvendiği YDG-H unsurlarına Kalaşnikof yerine Bixi silahlarını dağıtmıştır. Dağıtılan silah ve mühimmat içerisinde suikast silahları Kanaslar da vardır. Son bir aydır Cizre, Silopi ve Yüksekova'da her akşam silahlar ateşleniyor, Molotoflar atılıyor, gece saatlerine kadar çatışmalar sürüyor. Bütün bunlar spor olsun diye yapılmıyor beyler. PKK-YDG-H'nin şehirlerde açtıkları hendekler güvenlik güçlerinin değil, PKK'nın talimat ve müdahalesiyle kapatılmıştır. PKK, kentlerdeki milislerine şu talimatı veriyor: "Artık hendekleri kapatın. Hendek açtığınızda sadece bir mahalle bizim oluyordu. Artık şehirlerin tamamı bizim. Hendeklere gerek yok, kapatın." Bu talimat üzerine YDG-H timleri açtıkları hendekleri kapatıyor. Bütün bunların ne anlama geldiği açıktır. PKK, tüm şehirlerde son isyan ve devrimci halk ayaklanması için tüm silah ve teçhizatını tamamlamış durumda. Her şey Hükûmetin gözleri önünde hatta onun göz yummasıyla yapılıyor. İktidar "Aman çözüm ve seçim süreci zarar görmesin." diye olanı biteni sineye çekiyor. Çözüm süreci, terörü değil; devleti çözmüştür. AKP döneminde bölücülük tavan yapmıştır. PKK iç çatışma için bütün hazırlıklarını tamamlamıştır, AKP ise büyüklere çözüm masalları anlatmaktadır. Durum hem acil hem de vahimdir. Türk milletini AKP'den hesap sormaya, devletine ve bayrağına sahip çıkmaya çağırıyorum. Halkın tercihi ya AKP'den ya da Türkiye'nin bütünlüğünden yana olacaktır. Üçüncü bir yol kalmamıştır."

Bu sözler üzerine HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise "Sayın hatibi dinlerken sanki Türkiye'de yaşamıyor, Mali'de, Afganistan'da yaşıyor -veya Boko Haram'ın- gibi şeyler söyledi. Evet, Türkiye'de hiçbir şey güllük gülistanlık değil ama burada söylenenlerin hepsi külliyen doğru değil. Açık söyleyeyim, Cizre'de bir sıkıntı var, doğrudur ve bu sıkıntının bizzat kamu düzenini devletin güvenlik güçleri içinde çöreklenmiş ve 7 kişiyi öldürenler yapıyor. Sizin burada kalkıp Nihat Kazanhan'ın -12 yaşında bir çocuk- top oynarken kafasına fişek sıkıp öldüren kişileri kınamanızı beklerdik. Asıl terör bu değil mi? Yanlış yaptığınız için de siyaseten doğru bir yere varamazsınız. Evet, biz bunu çözeceğiz. Çözüm süreci barışa ve çözüme kavuşacak, Cizre olayları da bitecek. Bu ülkeye huzur gelecek. Bu ülkede birlikte yaşama arzusu güçlüdür ve bu ülkede birlikte demokratik çözümü bulacağız. Bu ülke kimsenin babasının tapulu malı değildir. 784 bin metrekaresinde her yaşayan yurttaşın iştirak hâlinde hissesi vardır ve herkes eşit yurttaştır; herkes için adalet, herkes için özgürlük, herkes için eşitlik olacaktır, bundan hiç kimsenin tereddütü olmasın. Bunların doğru olmadığını ifade etmek istiyorum. Buyurun Cizre'ye gelin, inceleme, araştırma yapın." şeklinde konuştu.

Yeniçeri de tekrar söz alarak "Her tarafa mayın döşeyen, insan kaçıran, yol kesen, sokakları savaş alanına çeken bir unsur vardır o da PKK terör örgütüdür, YDG-H'dir, KCK da bunu organize etmektedir. Sizler de bunları kınamanın yolunu bulacağınız yerde, bunlardan kurtulmanın yolunu bulacağınız yerde, demagojiyle işin içerisinden sıyrılmaya çalışıyorsunuz. Çıkın buraya, PKK terör örgütünü ve katlettiği onlarca Mehmetçik'i önce bir rahmetle anın, ondan sonra da PKK terör örgütünü adam gibi bir kınayın, ondan sonra bize laf söyleme hakkını kendinizde bulun. Biz, elbette, kimin kafasına kim silah sıkmışsa, kim öldürmüşse bütün bunların hepsini lanetliyoruz ve kınıyoruz, ondan hiç kimsenin kuşkusu olmasın ama bölgede terör örgütü ciddi bir biçimde kalkışma içerisindedir. Milleti uyuttunuz, efsunladınız. Ben çok net bir şeklide söylüyorum: Bugünkü bu PKK terör örgütü yarın sizin başınıza bela olacak, Hasip Kaplan'ın memleketinde de, Şırnak'ta da, Hasip Kaplan'ın siyaset yapmasını da bu terör örgütü engelleyecektir. Aklınızı başınıza devşirin; sağduyudan yana, akıldan yana, ahlaktan yana ve memleketten yana olun. 'Bu devlet kimsenin tapulu malı değildir' sözü de doğru bir söz değildir. O devlet… O, devletin toprağın altına koyduğu şehitlerin verdiği tapudur ve o tapu da Türk milletine aidiyet hissedenlerindir. Bu topraklar Türk milletinindir; bu topraklar üzerinde operasyonu, bu topraklar üzerinde hiçbir hak iddiasını da kabul etmiyoruz." ifadelerini kullandı.

Bu konuşmalar üzerine tartışma iyice arttı. Kaplan, "Bu ülkede otuz yıldır bir çatışma süreci yaşandı. Bu Meclis, bu siyaset kurumu bunu çözemediği için hep güvenlik güçlerine havale etti." dedi. Bunun üzerine MHP Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz, bunun müsebbibinin PKK olduğunu vurguladı. Kaplan, "Ne olursa olsun herkes bu ülkenin en az senin kadar sahibidir. Senden daha çok hak sahibidir." ifadelerini kullandı.

Tartışmalar üzerine Meclis Başkanvekili, "Sayın milletvekilleri, birbirimiz üzerine kin üzerinden ilişkilerimizi değil, kardeşlik hukuku üzerinden ilişkilerimizi tanzim etme dileğimi sunuyorum ve bu tartışmayı burada kapatıyorum. Lütfen." diyerek uyardı.

Ancak tartışma devam etti:

Kaplan: Biz insanlığa karşı işlenen her suçtan, insana karşı işlenen her suçta…

MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu: İsmini söyleyin. PKK deyin.

Korkmaz: Hasip Bey, bir de PKK deyin.

Kaplan: Ben katillerden bahsediyorum!

Halaçoğlu: Ben de katilden bahsediyorum. PKK katil değil mi?

Kaplan: Ali İhsan Korkmaz'ı dün öldürenler var ya… Siz görmüyorsunuz gözünüzle. Siz, Cizre'de, burada çıkıp, ismi söylenmeyene kadar burada lanetlemediniz!

Halaçoğlu: Hepsini söyledik. Hepsini söyledik.

Yeniçeri: Kitle katliamcısıdır PKK. PKK'yı kınamadan, katilleri kınadık orada diyorsunuz!

Korkmaz: PKK diyemiyorsunuz.