TBMM Genel Kurulunun 57. birleşimi saat 14.00'te yoklamasız açıldı. Birleşimi TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı yönetiyor. Başkan, gündeme geçmeden önce üç milletvekiline gündem dışı konuşma için söz verdi. Başkanlığın Genel Kurula sunuşlarına geçildi. Meclis araştırması açılmasına ilişkin üç önerge okunarak bilgiye sunuldu.

HDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici, adım adım tedavüle konulan hukuk tanımaz anlayışın iç güvenlik paketiyle tavan yapacağı günlerin arifesinde olunduğunu söyledi. "Bu paket, zaten hibrit sayılan demokrasinin köküne kibrit suyu dökecek kadar kurulmak istenen polis devletinin ibretlik belgesi gibidir." diyen Binici, "6-8 Ekim Kobani olaylarını gerekçelendirme zırvalarını bir kenara bırakacak olursak, bu paketle esasen sindirme, baskı ve inkâra kodlanmış geleneksel yönetim anlayışının AKP eliyle yeniden üretilmesi veya uygulamaya konulacağı daha net anlaşılacaktır." diye konuştu.

CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, "Dün gece şiddeti Meclis'e taşıyan, gözü dönmüş ve vahşice muhalefet milletvekillerine saldıran saldırganları kınayarak başlamak istiyorum." ifadelerini kullandı. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ise "Dün Meclis tarihimizin en ağır ve hepimizi üzen oturumlarından birini yaşadık. Bu oturumda maalesef başlangıçta şiddeti protesto ederek başlayan milletvekillerinin daha sonra muhalefetin İç Tüzük'ten kaynaklanan haklarını bir kenara bırakarak iktidar grubunun muhalefet partilerine bir saldırısını izledik. Bu saldırılar sonucunda 4 milletvekili arkadaşımız -üzüntüyle belirtiyorum ki- yara, bere içinde kalmış, kiminin eli kırılma noktasına gelmiş ve kiminin de kaburga kemiklerinde kırık vardır. Böyle bir tablo bu Meclis'in kabul edebileceği bir tablo değildir. Bu konuda, kamera kayıtlarının incelenerek her kim ne yaptıysa bu konunun Meclis Başkanlığınca soruşturulmasını talep eden dilekçemizi Meclis Başkanlığına gönderdik. Sizlerden talebimiz: Bu konuda, kavgada bu ağır saldırıları gerçekleştiren her kimse hakkından soruşturma açılması ve gerekli işlemlerin yapılmasıdır. Ben, bu olayı gerçekleştiren saldırganların tümünü kınıyorum ve bu konuda da bir özür bekliyorum." diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı da "Dün Mecliste yaşanan olayların sevimsiz olaylar olduğu, Meclisin olağan müzakere şartlarına uymadığı konusunda hepimiz hemfikiriz. Ancak, bu tür olaylar yaşanırken hangi süreçlerden geçilerek oraya gelindiği hususu önemli. Muhalefet ortak bir biçimde bizim grup önerisinin geçmemesi için bir çaba gösterdi. Bu, sadece burada, Mecliste olan bir durum değildi; aynı zamanda öteden beri mevcut iç güvenlik yasasına ilişkin engelleme yapacaklarını ve İç Tüzük'ten kaynaklanan bütün haklarını kullanacaklarını ifade ediyorlardı. Bu, onların yaklaşımıydı; bizim grup önerimizin geçmemesi. Zamana oynamak, zamanın bitmesi neticesinde bu grup önerisinin geçmemesi yaklaşımlarıydı. Elbette, İç Tüzük'ten kaynaklanan bütün hakların kullanılmasını biz saygıyla karşılarız ancak fiilî durumlar yaratılmasını ve fiilen birtakım müdahalelerle kürsü işgali gibi birtakım müdahalelerle engelleme yapılmasını kabul etmeyiz. İç Tüzük diyen, yasa diyen, hukuk diyen insanların kendilerinin de İç Tüzük'e, yasaya ve hukuka uyması gerekir. Bu çerçevede, yaşanan o sevimsiz olaylar bir süreç neticesinde yaşanmıştır. Baştan itibaren Meclisin olağan şartlarının dışına çıkmasını temin eden bir atmosfer kuran, gerginlik stratejisi yürüten, fiilî durum yaratan insanların ve stratejilerin, siyasetlerin yaşanan olaylarda kesinlikle sorumluluğu ve payı vardır. Bir arbede çıktığında orada artık kimin haklı kimin haksız olduğu önemini yitirir. O arbede çıkıncaya kadar o süreci yaşatanlar, o gerilimi yaratanlar, insanları kışkırtanlar kesinlikle bundan sorumludurlar. Çıkarılması gereken ders şudur: Herkes bu tür olaylar yaşanmaması için kendisine düşen sorumluluğu bilecek. Adalet isteyenler kendileri adil olacaklardır." şeklinde konuştu.

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, "Dün akşam Meclis Genel Kurulunda Türkiye Büyük Millet Meclisi tarihine kara leke olarak geçecek olaylar yaşanmıştır. Siyasi partilerin grup önerileri görüşülürken AKP Grup Başkan Vekili, 2 kadın vekilimizi darbetmeye yönelmiş, kendisini takip eden bazı AKP'li vekiller de başta kadın milletvekillerimiz olmak üzere pek çok muhalefet milletvekilini darbetmiştir. 5 milletvekili gördükleri şiddet nedeniyle yaralanmış, 3 milletvekili saatlerce Meclis revirinde müşahede altına alınmışlardır. Dün yaşanan tüm bu olayların başlangıcının malum AKP grup başkan vekilinin kadın vekillere yönelik şiddet girişimiyle başladığını burada tekrar ifade etmek istiyoruz. Kadına şiddet ve kadın katliamlarının gündemleştiği bir haftada bir siyasi partiyi temsil eden bir grup başkan vekilinin kadın milletvekillerine yönelik şiddet eğilimini buradan şiddetle kınıyoruz. Sayın Başbakanın 'Kadına uzanan elleri kıracağız.' dediği bir dönemde AKP Grubunun kadına Meclis çatısı altında şiddet uygulama eğilimine yaklaşımını takip ettiğimizi ifade etmek istiyoruz. AKP Grubunun başta kadın vekillerimiz olmak üzere tüm kadınlardan özür dilemesini, grup başkan vekiliyle ilgili disiplin süreci işletmesi gerektiğini, beklentimizin bu olduğunu ifade etmek istiyoruz. Yine, özellikle Genel Kurulda şiddet olaylarıyla özdeşleşmiş olan birkaç milletvekili açısından da AKP Grubunu burada uyarıyoruz. Biz tüm bu gerçeklerin açığa çıkması için kamera kayıtlarının incelenmesi amacıyla Meclis Başkanlığına dilekçeyle başvurduk. Bu kamera kayıtlarının incelenerek bu şiddet olaylarının müsebbibi olan yaklaşımların ortaya çıkarılması ve gerekli müeyyidelerin uygulanması hususunu Genel Kurulun bilgisine sunuyoruz." ifadelerini kullandı.

TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı ise şöyle konuştu: "Grup başkan vekillerimizin söylediği gibi, dün burada gerçekten burada bulunan hiç kimsenin tasvip etmediği durumlar yaşandı. Dün burada kadına karşı şiddeti lanetledik ve Meclis tarihinde ilk defa, 75 milletvekiline kadına karşı şiddetin eleştirilmesi ve lanetlenmesi için, Özgecan'ın şahsında bunu gerçekleştirmesi için söz verdim fakat tam da bu arada söylemek isterim ki, bütün bunları konuşurken, bütün, Meclis çalışma süreci içinde bir kadın olarak ben de müthiş bir sözlü şiddete maruz kaldım. Yetmedi, kürsü işgal edildi; yetmedi, burada bulunan bütün evraklarımız yırtıldı, şu gördüğünüz gonk kırıldı ve ben bütün bunlardan etkilenerek -grup başkan vekili arkadaşlarımın hepsi bilir- içeride hepimizin gerildiği bir oranda ben de rahatsızlandım. Ben bütün bu davranışların bir kadın olarak bana gösterilmiş olan bir şiddet olduğunu kabul ediyorum. Üzülerek belirtmek isterim ki, grup başkan vekili arkadaşlarımın da bunu belirtmesini beklerdim. Gerçekten müteessirim, gerçekten yaşananları, şahsıma yönelik yaşananları da esefle karşılıyorum. Eğer kamera kayıtları incelenecek olursa orada görülecek, bana hem sözlü sataşmalardan, hem de bu kürsüye müdahale etmenin getirdiği birtakım sonuçlardan dolayı ben de hukuki haklarımı saklı tutacağım. Bu kürsü hepimizin korumasının gerekli olduğu bir kürsüdür, Gazi Meclisin kürsüsüdür."