Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu olarak tarihe geçen 17/25 Aralık soruşturmasının üzerinden 1 yılı aşkın bir süre geçti. Bu süre zarfında AK Parti iktidarı tarafından kanunların adeta altı üstüne getirildi. 17 Aralık 2013 tarihinden bugüne kadar Meclis Genel Kurulu'nda değiştirilen veya çıkarılan kanun sayısı 75 oldu. Bunların 22 tanesi Yargı alanındaki düzenlemeleri içeriyor. TBMM Adalet Komisyonu üyesi Ali Rıza Öztürk, "TBMM, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında halkın ihtiyaç duyduğu yasaları değil, tamamen Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ihtiyaç duyduğu yasaları biran önce çıkarmak için bankamatik gibi yasamatik oldu çıkartıyor." dedi.

17 Aralık 2013 tarihinden bugüne değiştirilen veya çıkarılan kanun sayısı 75 iken; Meclis'te kanun çıkarma çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. En son Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda, salı gününden itibaren kamuoyunda 'İç Güvenlik Paketi' olarak bilinen 'Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşülmesine başlanacak. Bu tasarının yanı sıra TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, bazı yasalarda değişiklik yapan torba yasa teklifinin görüşmelerine devam ediliyor. 29 maddelik teklifin 12. maddesi görüşülecek. Adalet Komisyonu'nda ise 'İnsan Zararları Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevlerine Dair Kanun Teklifi' ele alınacak.

TBMM Adalet Komisyonu üyesi CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, TBMM'nin bir yasama organı olduğunu hatırlatarak halkın ihtiyaç duyduğu yasaları çıkarmakla görevli olduğunu söyledi.

'ADALET KOMİSYONU'NDA GÖRÜŞÜLEN 31 YASA TASARI VE TEKLİFİN 22 TANESİ KANUNLAŞTI'

"Meclis yasama bölümünün odak noktasıdır. Yürütme yasaları uygular, yargı da yasaları denetler." diyen Öztürk, şöyle devam etti: "Oysa TBMM, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında halkın ihtiyaç duyduğu yasaları değil, tamamen sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ihtiyaç duyduğu yasaları biran önce çıkarmak için bankamatik gibi yasamatik oldu çıkartıyor. Bu kapsamda Adalet Komisyonu olarak biz 31 tane yasa tasarısını veya teklifini görüşmüşüz, 24. dönem. Bunlardan 31 tanesini karara bağlamışız fakat 22 tanesi TBMM'de kabul edilmiş ve kanunlaşmış. Bu yasa tasarı ve tekliflerine baktığımız zaman tamamen birbirini ortadan kaldıran yasa teklifleri var. Örneğin 24. dönemin başında olan 2011 yıllarında çıkarılan yasa teklifleri yine 2014'ün sonunda kaldırılmış. Örneğin en son 'Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' 2014 Aralık ayında geçirildi. Bununla aslında hani halktan talimat almışlardı ya; 2010 Anayasa referandumunda halkın verdiği talimatın gereğini yerine getirerek Hakimler ve Savcılar Kanunu çıkarmışlardı 2011'de; onu kaldırdılar, tamamen yok ettiler."

'İKTİDARIN MUHALİF KESİMLERE YÖNELİK SALDIRISI HER GEÇEN GÜN DAHA DA ARTIYOR'

Yargılamayla ilgili bir sürü düzenlemelerin önce çıkarıldığını sonra da ortadan kaldırıldığını anlatan Öztürk, "Tıpkı şimdi güvenlik paketinde olduğu gibi. Hepimiz biliyoruz ki taş atan çocuklar yasası olarak bilinen toplantı ve gösteri yürüyüşleri yapma hakkını düzenleyen yasalarda ve terörle mücadele kanununda daha önce yapılan değişikliklerle puşi takmak suç olmaktan çıkarılmıştı. Ona demokratikleşme adı altında yapmışlardı, CHP olarak biz ona çok kuvvetli bir destek sağlamıştık. Ama aynı AKP milletvekilleri şimdi bu güvenlik paketinde ise tekrar puşi takmayı suç olarak getiriyorlar, sapanı suç olarak getiriyorlar. İyi ki bu dönemde çocuk değiliz. Çocuk olsak sapan aldığımızdan dolayı, sapan evde bulundurursak 4 yıl gibi bir suçla başlıyor. Silahta 2 yıl, sapanda 4 yıl. Bunu da kamu güvenliğini sağlamak adına yapıyorsunuz. AKP iktidarı 2012'den bu yana sürekli hukuksuzluğun ve haksızlığın kaynağı olmuştur. Aslında fıtratında baskı, zulüm ve şiddet vardır. İktidarın muhalif kesimlere yönelik saldırısı her geçen gün daha da artıyor." diye konuştu.

'DAVUTOĞLU, ERDOĞAN'IN VELAYETİ ALTINDA BAŞBAKANLIĞI YÜRÜTÜYOR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başbakan Davutoğlu'nun abisi değil velisi olduğunu savunan Öztürk, Davutoğlu Başbakan olurken onu 'Başbakanlık Okulu'na velisi olarak Recep Tayyip Erdoğan'ın kaydettiğini ileri sürdü. Erdoğan'ın velayeti altında Davutoğlu'nun Başbakanlığı yürüttüğünü vurguladı.