ADANA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Taşımalı eğitim sistemini tümüyle kaldıracağız. Nerede bir öğrenci varsa, öğretmen de orada olacak, Ferhat ile Şirin'in buluştuğu gibi öğretmen ile öğrencisini buluşturacağız." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin Adana'da Uğur Mumcu Meydanı'nda düzenlenen "Türkiye’yi Böldürtmeyeceğiz, Cumhuriyeti Koruyacağız Mitingi"nde, Aladağ'dan, acının olduğu yerden geldiğini, burada 12 kişinin toprağa verildiğini, herkesin acısının büyük olduğunu belirtti.

Mitingin başlangıcında olayda yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunduklarını ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, "Şu soruyu hep kendimize sormalıyız, neden koskoca Türkiye Cumhuriyeti öğrencilerin yurt sorunun çözememiştir, neden 14 yıldır iktidarda olanlar öğrencilerin yurt sorunun çözememiştir? Demek ki bu ülkenin namuslu bir politikaya, halktan yana politikaya, kul hakkını yemeyen bir politikaya ihtiyacı var. Yani bu ülkenin Cumhuriyet Halk Partisi'ne ihtiyacı var." diye konuştu.

Çocuğunu okula ve üniversiteye gönderen bütün annelere sözü olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bir, taşımalı eğitim sistemini tümüyle kaldıracağız. Nerede bir öğrenci varsa, öğretmen de orada olacak, Ferhat ile Şirin'in buluştuğu gibi öğretmen ile öğrencisi buluşturacağız. İki, hiçbir annenin gözü arkada kalmayacak. Eğer, bulunduğu yerden başka bir yerde okuması gerekiyorsa, sıcak suyu olan, soğuk suyu olan, banyosu olan internet erişimi olan yurtlarda kalacak çocuklarımız. Hiçbir çocuk namerde muhtaç olmayacak, her çocuk devletin koruması altında olacak. Sözüm sözdür, söz. Sadece öğretmenle öğrenciyi buluşturmayacağız, her köyde sadece öğretmen olmayacak, her köyde aynı zamanda ziraat mühendisi olacak, her köyde veteriner olacak, yani sorunu çözmek için kente gelmeyecek, kentteki eğitilmiş kişi köye gidecek ve onun sorunuyla ilgilenecek. Dolayısıyla biz eğer varsak, biz eğer bu ülkeyi yöneteceksek, namusumuzla ahlakımızla vatandaşa hizmet ederek görevimizi yapacağız. Buradan Türkiye'ye söz veriyorum, bunların tamamını en geç 4 yıl içinde yapacağız, 14 yıl değil, 4 yılda Türkiye'yi şaha kaldıracağız."

- "Kimlik üzerinden siyaseti kaldırmalıyız"

Kılıçdaroğlu, köy enstitülerinin Türkiye'nin her tarafında olduğunu hatırlatarak, "Bir tek yangın çıkmış değildir, Köy Enstitüleri'nin yurdunda bir cinsel istismar dahi olmamıştır. Çünkü orada görev yapanlar namuslarıyla görev yapıyorlardı, orada görev yapanların tek bir aşkı vardı, vatan aşkı, bayrak aşkı, birlikte olma aşkı, bu felsefeyle yola çıktılar ve hayatlarını devam ettirdiler." diye konuştu.

"Türkiye eğer hepimizin Türkiyesi ise ve bunun mücadelesini yapıyorsak, önce kimlik üzerinden siyaseti kaldırmalıyız" diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"İnanç üzerinde siyaseti kaldırmak zorundayız, yaşam tarzı üzerinden siyaseti kaldırmak zorundayız, vatandaşı, yurttaşı, insanı, kimliği ve inancı ne olursa olsun yaşam tarzı ne olursa olsun başımızın tacı yapacağız. Ona her türlü imkanı sağlayacağız. Hiç kimseyi CHP iktidarında ötekileştirmeyeceğiz. Eğer bir kişi gelirse inanç üzerinde, kimlik üzerinde siyaset yaparsa, bilin ki onlar bu ülkeyi ayrıştıranlardır, bu ülkeyi bölenlerdir, buna asla izin vermeyeceğiz, çünkü biz kurucu değerlerimize sahip çıkıyoruz, 80 milyonu kucaklıyoruz. Cumhuriyeti kuranlar, hiçbir kişiye ve sınıfa imtiyaz tanımadılar. Hiçbir vatandaşımız 'padişahın kulu kölesi olacak' diye kabul etmediler, Cumhuriyeti kurdular. Dediler ki 'Hiç kimse bir başkasının kulu ve kölesi olmayacak. Herkes Türkiye Cumhuriyeti'nin özgür vatandaşı olacak.' O nedenle Türkiye bizim, Türkiye hepimizindir. Bir kişi kalkıp da Türkiye adına konuşamaz. 'Türkiye benimdir' diyemez. Biz hiçbir diktaya, hiçbir diktatöre kapı aralamayacağız, mücadelemizi yapacağız."

- "Başkanlık sistemini getirmek istiyorlar"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İstiklal Marşı'nın dizelerinden örnek vererek, "Sarayda oturacaksın, millete zincir takacağım diyeceksin, buna asla izin vermeyeceğiz. Şimdi Başkanlık sistemini getirmek istiyorlar. 'Her şey benden sorulsun' diyorlar. Bu milli irade ne olacak? 'Ben milli iradeyim' diyor. Sen milli irade olmazsın, milli iradeyi de temsil edemezsin, milli irade Adana'da Uğur Mumcu Meydanı'nda. Milli irade budur işte." ifadesini kullandı.

Siyasi görüşlerin farklı olabileceğine işaret eden CHP Lideri Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum, siyasi görüşlerimiz farklı olabilir, farklı siyası geleneklerden gelmiş olabiliriz ama bir ortak paydamızın olması lazım. Eğer ortak paydamızı büyütürsek Türkiye hepimizin olur. Hep beraber cumhuriyeti koruyacağız. Hepimizin Türkiyesine, hep birlikte sahip çıkacağız. Camiye, kışlaya, askeriyeye siyaseti sokmayalım. Eğer camiye kışlayı sokarsanız, ibadet yerine siyaseti sokarsanız, toplumu ayrıştırırsınız, toplumu bölersiniz, oysa biz diyoruz ki Türkiye hepimizin Türkiyesi. Bütün ibadet yerlerine saygı duyacağız, oraya siyaseti sokmayacağız. Kışlaya siyaseti sokmayacağız, adliyeye siyaseti sokmayacağız. Adaleti hep beraber sağlayacağız. Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkacağız. Görüşümüz ne olursa olsun cumhuriyet bizim cumhuriyetimizse, cumhuriyet özgür bireylerin cumhuriyetiyse cumhuriyetimize ve kurucu değerlerimize sahip çıkacağız. Cumhuriyeti kuranlar ağır bedeller ödediler. "

- "Kim oluyorsun da bu ülkede rejimi değiştiriyorsun"

Kılıçdaroğlu, demokratik parlamenter sisteme sahip çıkacaklarını vurgulayarak, "Ortak değerimizdir. Demokratik parlamenter sistemin arkasında 140 yıllık bir gelenek var. Bir kişi gelecek, benim sayısal çoğunluğum var, ben rejimi değiştireceğim. Bu ülkenin kuruluşunda acı vardır, gözyaşı vardı, kan vardır, sayısal çoğunluk yoktur, milli irade vardır. O nedenle çoğunluğum var rejimi değiştireceğim, Rahmetli İnönü'nün deyimiyle 'Hadi canım sende..", sen kim oluyorsun da bu ülkede rejimi değiştiriyorsun." dedi.

Yargı bağımsızlığı ve adaletin önemine değinen Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Adaletin olmadığı bir yerde devlet olmaz, insan hakları olmaz, adaletin olmadığı yerde kadın erkek eşitliği olmaz, adalet yüce bir kavramdır, çünkü adalet mülkün temelidir. Hukukun üstünlüğü yargı bağımsızlığı, siyasete alet edilmemelidir. Eğer yargı siyasetin kontrolüne girerse düşünce özgürlüğünün önüne fren koymuş olurlar. Adalet zulmün emrinde olmamak demektir. Zalime ve zulme direnmek bizim görevimizdir. Zulüm edenin karşısında susan dilsiz şeytandır, biz zalime karşı duracağız. İnsan haklarını ve adaleti savunacağız."

(Sürecek)