Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, Bugün TV ve Kanaltürk yayınlarının güvenlik güçlerinin müdahalesiyle kesilmesi için “Özgür bireyin, özgür basının, özgür müteşebbisin olmadığı bir yerde özgür seçimlerden bahsedebilme imkanımız yoktur.” dedi.

'MAĞDUR OLMAMIŞ HİÇBİR KESİMİN KALMADI'

“Mülkiyet hakkı gasp ediliyor, açıkça anayasa ihlalidir bu” diyen Uysal konuyla ilgili açıklamasında Türkiye’de mağdur olmamış hiçbir kesimin kalmadığını vurguladı. Uysal, “Türkiye’de mağduriyetlerin, yeni yeni mağduriyetler yaratarak dengelenmeye çalışıldığı iklim içerisinde, mağdur olmamış hiçbir kesimin kalmadığını görüyoruz. Türkiye’nin can alıcı meseleleri olmasına rağmen temel hak ve hürriyetlerin farklı yol ve yöntemlerle gasp edildiğine, bu zaman diliminde şahit oluyoruz. Açıkça anayasa ihlalidir bu durum. Bugün özellikle özgür bireyin, özgür basının, özgür müteşebbisin olmadığı bir yerde özgür seçimlerden bahsedebilme imkanımız yoktur. Hukuk ve demokrasinin başlangıcı mülkiyet hakkıdır. Mülkiyet hakkını gasp ederek insanları kendi şahsi ihtirasları için fiili durum yaparak, keyfiliğin zirve durumuna çıkararak Koza İpek Grubu'na el koyulması; milletin iradesine, sesine, kulağına el koyulduğu şeklinde yorumlanabilir.” düşüncesini paylaştı.

“BU BÜYÜK MİLLET ADINA ÜZÜNTÜ DUYUYORUZ”

DP lideri Uysal, Türkiye’de serbest piyasa düzeninin işlemesi gerekirken bugün Türkiye’yi kayırmacı kapitalist düzen içerisinde, iktidara yakınlığına göre bu ülkenin fırsatlarından, nimetlerinden yararlanan ama o ölçüde de külfetlerine katlanmayan bir yapının sistematik halde kurulduğunu görüyor olmaktan da bu büyük millet adına üzüntü duyduklarını kaydetti.
Meseleyi bütün sivil aktörlerin, bütün mağduriyete muhatap olmuş insanların, kurumların kimliğine bakmaksızın topyekûn demokrasiye, bu ülkenin birliğine, beraberliğine, korkusuzca yaşama hakkımıza müdahale olarak görüp tavır alınması gereken günde olduklarına dikkat çeken DP Genel Başkanı Uysal, şöyle devam etti:

“İKTİDARIN HANGİ MAKSATLA BUNU YAPTIĞINI HEPİMİZ BİLİYORUZ”

“Bu iş içerisinde hukuksuzluğun, hukukun, adaletin, keyfi uygulamalarla beraber AKP’nin iktidarını, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir şubesi konumuna getirdiği durumda Türkiye’nin daha fazla bu hukuksuzluk içerisinde yol alabilme şansının kalmadığını görüyoruz.
İktidarın hangi maksatla bunu yaptığını hepimiz biliyoruz. Mukadderatı sadece ötelemeye yarar bunlar. Netice itibariyle milletimiz suçluyu suçsuzu tasnif etmiştir, hükmünü de vermiştir. Mahkemelerin bir gün keseceği hükmü, tarih de elbet bir gün icra edecektir.
Gerçek gündemini konuşamayan bir Türkiye’nin, basın özgürlüğünden yoksun bir Türkiye’nin daha da katmerlenecek biçimde kaynaklarının yolsuzluklarla ve diğer uygulamalarla beraber heba olacağı bir dönemin önüne geçebilmeliyiz. Bu maksatla bugün yapılan savunmaların, desteklerin, bu dik duruş karşısında yanında durabilmenin herkesin görevi olduğunu ifade etmek isterim.”