Ankara Savcısı Serdar Coşkun’un Ulaştırma Bakanlığı’na talimat vererek yasalara aykırı olarak muhalif basını susturma talimatı gönderdiği iddialarına siyasiler tepki gösterdi. Bu talimatı 'Yolsuzluklar, hırsızlıklar duyurulmasın diye basın susturuluyor' şeklinde değerlendiren siyasiler, bu sürece dur demek için 7 Haziran seçimlerinin Türkiye için bir şans olduğunu, halk bu fırsatı kullanabilirse ülkenin yeniden bir demokrasi düzlemine çekilebileceğini, eğer bu şansı kaçırırsa tüm toplumun çok ağır bedeller ödeyebileceğini vurguladı.

CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, bu yıldırma operasyonlarından toplumun tüm kesimlerinin nasibini alacağını söyledi. Toptaş, "Bu da gösteriyor ki muhalefetin sesini kesme, muhalif herhangi bir şeyin kamuoyunda duyurulmasını engelleme ya da yapılan bir yanlışın, hırsızlığın, yolsuzluğun kamuoyunda duyurulmaması için baskılar, internet sitelerine erişimin engellenmesi, sosyal medyanın kapatılması olağan hale geldi." dedi.

'BU BİR DİKTATÖRLÜKTÜR'

Ortada bir hukuk kalmadığı için konuyu hukuk içinde değerlendirmenin mümkün olmadığını kaydeden Toptaş, "Böyle bi talep olamaz, böyle bir uygulama olamaz. Yani hukukun olduğu yerde toptan yasaklayıcılar ancak hukukun olmadığı yerde diktatörlüklerin olduğu yerde totaliter hükümetlerin olduğu yerde görülür. Türkiye bu polis yasasından sonra olağanüstü hal bölgeden kentlere, mahallelere kadar polis devletine dönüşmüştür. Artık bu yasanın uygulanmasını toplum yeni yeni hissetmeye başlayacak. Basın, savcılar, hakimler, sivil toplum örgütleri, siyasetçiler, tek tek vatandaşlar bu baskıdan nasibini alacaklar, Türkiye’de. Bekliyoruz, beklediğimiz şeyler bunlar." ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE’Yİ SAVAŞA BİLE SOKABİLİRLER'

"Tayyip Erdoğan anladı ki halkoyuyla kendi isteklerini yerine getirecek bir süreci kaybetti. O süreç tersine döndü. Bir dağılma başladı ve iniş başladı. Halkta Tayyip Erdoğan’a olan sempati bitti. Hatta ve hatta tepkiye dönüşmeye başladı." diyen Toptaş, "Dolayısıyla bunu telefi etmenin bir yolu toplumu ayrıştırarak, yeniden bir taşımaya sürükleyerek kendisine oy veren kitleyi yeniden bir araya getirerek, toparlamak istiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Bunun iyi bir yöntem olmadığını ifade eden Topta, "Ama bunu yapmadığı zaman, kendisinin 'bisiklete bindiğin zaman pedal çevirmezsen düşersin' diye bir sözü var, baskıları devam ettirmek için pedalı çevirmeye devam ediyor. Durdurursa Türkiye demokratik bir sistem şansı yakalar, Türkiye’nin kurtarılması şansı yakalar, eğer Türkiye bir hukuk devletinde olursa AK Parti ve Tayyip Erdoğan ve ailesi için de bir takım hukuki süreçler başlar. Bu süreçlerin başlamaması için de her şeyi göze almış durumdalar. Hatta ve hatta savaş bile çıkarabilecekleri iddia edilmişti. İnsanın aklına gelmiyor değil. Türkiye’yi yönetenler şirazeden çıkmış durumdadır. Dolayısıyla 7 Haziran seçimleri de Türkiye için bir şans. Halkımız bunu kullanabilirse yeniden bir demokrasi düzlemine çekilebilir, hukuk devleti oluşturma konusunda bir konsensüs sağlanabilir. Ama 7 Haziran’da bu şansı kaçırırsak ileride çok ağır bedeller ödeyebiliriz." uyarısında bulundu.