MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, İzmir’de partisinin il başkanlığında gündeme ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Bank Asya üzerinde oynanan oyunu değerlendiren Vural, “TMSF’nin bu konuda yaptığı açıklamayı da büyük bir garabet olarak görüyorum. 2001 krizinde bankaların battığı filan denilerek sanki batık banka operasyonuymuş gibi. Hayır, bu banka batırma operasyonudur.” dedi.

Bank Asya üzerinde oynanan oyunun siyasi olduğunun gayet açık ve net olduğuna dikkat çeken Vural, 18 Eylül 2014 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TÜSİAD’da yaptığı konuşmadaki, "Banka batmış zaten." sözünü hatırlatarak, “Ey TMSF, o zaman neredeydin sen?” diye sordu. Bank Asya ile ilgili manipülasyon ve spekülasyonun devlet tarafından yaptığını belirten Vural, “Bugün geldiğimiz bu noktada, 'Bazı belgeleri vermedikleri için yönetimi değiştiriyoruz.' demek, bu bankanın sağlam olduğunu ortaya koyuyor. Sermaye yeterlilik rasyosu en yüksek üç bankadan biri. Bunun tamamen siyasi amaçlı olduğu açık ve nettir. Kaldı ki bu çerçevede bakıldığında, 18. maddeye göre sadece bu konudaki belgeleri iletmeyen kurucuların yönetimle ilgili inisiyatif kullanması gerekirken yüzde 63’lük payıyla ilgili karar alması, zaten bunun siyasi amaçla bir batırma operasyonu olduğu gayet açık ve net.” diye konuştu. Bir devletin, kendi eliyle bir bankanın içinin boşaltılması için zemin oluşturduğunun altını çizen Vural, “Herhalde havuzcular etrafta, bir yerlere devredecekler bunları. Anlaşılan o ki bir pazarlık var.” dedi. Bankalarla ilgili kanunları çıkaran, bankacılık reformunu yapanın kendileri olduğunu hatırlatan Vural, “Siyasi amaçlı müdahale edilmemesi, bankaların içinin boşaltılmaması için biz kurallara bağladık. Bugün geldiğimiz noktada bu riskten dolayı bankacılık hisseleri düşmüştür, ekonomide belirsizlik vardır. Kimin hakkına hukukuna, ne zaman kimin el uzatacağı belli değildir. Aslında bu yapılan operasyon, hür teşebbüse yöneliktir. Milletin girişimci insanlarına yapılan operasyondur ve hukuk devletinin askıya alınmasıdır. TMSF’nin bu konuda yaptığı açıklamayı da büyük bir garabet olarak görüyorum. Bu zihniyet aynen şudur, bir medya sevmedin, 3 milyar dolar ceza kes, vay efendim bunlar bilmem ne yaptı. TÜPRAŞ’a vergi denetmenleri gönder, yap. Ali kıran baş kesen bunlar. Bugün bakıldığında yapılan, AKP’nin siyasetine tam râm olmayan kesimleri tehdit etmeye yönelik bir girişim olduğu kanaatindeyim.” şeklinde konuştu. Yönetime el koyulmasıyla ilgili 18. maddeye göre verdikleri kararın hukuki olmadığının gayet açık ve net olduğunu da kaydeden Vural, yapılanın siyasi operasyon olduğuna ilişkin bir kanaat bulunduğunu, hukukun bir garantisi kalmadığını ve hukukun askıya alındığını ifade etti.