MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ‘terör örgütü PKK, yıkıcı saldırılarda bulunmak için 2013'ten bu yana ciddi bir yığınak yaptı’ açıklamalarını sert sözlerle eleştirdi. Bu işi yapanın PKK olduğunu, ancak PKK’ya böyle bir ortamı oluşturanın, devletin kurumlarını uyutanların olduğunu anlatan Vural, “Yani Davutoğlu ve AKP zihniyeti. Terörle mücadele konusunda anayasa ve kanunlar görevi hükümete ve devletin kurumlarına veriyor. Milli güvenliğin sağlanmasından hükümet görevli değil midir? Davutoğlu’nun bu açıklamaları itiraftır. Bilerek, isteyerek PKK’yı korumuştur, kollamıştır. Terör örgütünü koruyup kollamak cesaretlendirmek suç değil midir? Suçtur. O zaman Davutoğlu ve AKP yönetiminin suç işlediğini açık ve net bir şekilde ortaya koyuyor." diye konuştu.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Oktay Vural, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun muhalefet milletvekillerine ‘kapalı zarfla bakanlık teklifi’ ve ‘terör örgütü PKK'nın yıkıcı saldırılarda bulunmak için 2013'ten bu yana ciddi bir yığınak yaptı’ açıklamalarını değerlendirdi.

“Herhalde bu tür davranışları Reza Sarraf’tan öğrendiler” diyen Vural, “Cumhurbaşkanı kararını aslında 7 Haziran akşamı vermişti. Yayınlanmasını dün yaptılar. Davutoğlu’na da hükümeti kurdurmama görevi vermişlerdi. Başarıyla yerine getirdiği için şimdi Davutoğlu’na hükümeti kurdurmama ödülü olarak hükümet kurduracaklar. Hükümet kuramıyor ama Saray hükümet kurduruyor. Bu hükümet, Saray hükümeti olur, milletin hükümeti olmaz.” diye konuştu.

Seçim hükümetinde partilerin meclisteki oranlarına göre temsil edildiğini kaydeden Vural, “Partilerin bu seçim hükümetinde yer alıp almayacağı siyasi kararlarına bağlı. MHP olarak baştan itibaren tavrımızı ortaya koyduk. Zaten biz HDP ile birlikte olmama tavrımızın temelinde yatan esas unsur bizim 4 ilkemiz. Çözüm süreci, milli devlet gibi temel yaklaşımlardaki tavrımız. Bunlara hayır diyen Adalet ve Kalkınma Partisi şimdi HDP ile birlikte bir seçim hükümeti kuracak. Saray kabine kuracak ve MHP’ye teklifte bulunacak. MHP siyasi kararını verdi. Ey Davutoğlu niye MHP’nin 4 ilkesine evet demedin.” şeklinde konuştu.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin asıl amaç ve hedefinin tamamıyla bu süreç içinde hükümet kurdurmamaya yönelik olduğunu ifade eden Vural, “Hükümet kurmak istiyorsanız zaten bizim teklifimizi kabul ederdiniz. Bunu sulandırmaya gerek yok. Dik durmasını bile beceremiyorlar. Benim seninle siyasi olarak diyorum ki seçim hükümetinde HDP ile birlikte olmayacağım. Şimdi MHP’nin bu kararına rağmen ben teklif götüreceğim demek. Yani bizim 80 milletvekilimiz var hepsine teklif mi götürecek? Böyle bir rezalet olabilir mi?” dedi.

17-25 ARALIK’IN MEŞHURLARINI VE ÇÖZÜM SÜRECİNİN MİMARLARINI KABİNESİNE ALSIN

Partilere değil de tek tek milletvekillerine bakanlık teklifinin ‘ahlaksız’ bir yöntem olduğunu ifade eden Vural, şöyle konuştu: “Demokrasiye sığmayan bir yöntemdir. Bu yöntemi kullanmak isteyenlerin tıyneti de ortaya çıkıyor. MHP olarak bizim milletvekillerimizin böyle bir makam hırsı yok. Millet için hizmet için bir koalisyonda olmak istediğimizi ifade ettik Adalet ve Kalkınma Partisi reddetti. MHP olarak biz kararımızı verdik. Böyle bir teklifi yapanın Türkiye’yi nereye götürmek istediği açık ve net ortaya koyuyor. Ben diyorum ki Adalet ve Kalkınma Partisi MHP’nin 4 ilkesine hayır diyerek bir koalisyon oluşmasını engellediyse bu 4 ilkeye hayır diyen siyasi zihniyetle bir hükümet kurmalıdır. Bunlar 17-25 Aralık’ın meşhurlarını kabinesine almak. Çözüm sürecinin mimarlarını ve eş başkanlarını kabinesine almak. Saray’daki danışmanları kabinesine almak. Milli devleti yıkmak isteyenleri kabinesine almalıdır ki, koalisyon kurdurmama iradesi siyasi olarak tecelli etsin. MHP olarak biz helal oylarla buralara geldik mücadelemiz helaldir bizi harama bulaştırma. Bizi bölücü ve rüşvetçi bir anlayışa bulaştıramazsın.”

Milletvekillerine bakanlık telifi ile partilerin içine fitne sokmaya çalışıldığını kaydeden Vural, “Partilerin içerisine bu kadar fitne sokmaya çalışan bir zihniyet Türkiye’yi karıştıran bir zihniyettir. 400 milletvekili vermediniz barış olmadı diyen zihniyetten bu sefer siyasi partiler girmem diyor partilerden birkaç kişiye teklif götürecekmiş yürü sen canım yürü başka yerlere git. Davutoğlu’nu temiz ahlaklı ve dürüst siyasete millet için siyasete davet ediyorum. Bu konudaki taktiklere ihtiyaç yoktur 1 Kasım'da milletimiz buna cevabı verecektir.” dedi.

MHP’li milletvekillerinin bakanlık teklifini kabul etmeleri gibi bir durumun olmayacağını ifade eden Vural, “1 Kasım’a kadar böyle bir zilleti kabul etmeleri mümkün değil. 1 Kasım’da inşallah milletimiz kendi iradesiyle MHP’nin hak ettiği o koltuklara oturtacaktır. Saray’ın vesayetiyle değil. Saray hükümeti değil. TBMM hükümetinde MHP milletin iradesiyle olacaktır, Saray’ın iradesine ihtiyacı yoktur. Bunu milletimiz gösterecektir.” ifadelerini kullandı.

Vural, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun terör örgütü PKK'nın yıkıcı saldırılarda bulunmak için 2013'ten bu yana ciddi bir yığınak yaptığı açıklamalarıyla ilgili olarak da açıklamalarda bulundu. "Bu işi yapanın PKK olduğunu ancak PKK’ya böyle bir ortamı oluşturanın devletin kurumları uyutanlar olduğunu hatırlatan Vural şunları söyledi: “Yani Davutoğlu ve AKP zihniyeti. Terörle mücadele konusunda anayasanın ve kanunların görevi hükümeti ve devletin kurumlarına veriyor. Milli Güvenliğin sağlanmasından hükümet görevli değil midir? Davutoğlu’nun bu açıklamaları itiraftır. Bilerek isteyerek PKK’yı korumuştur, kollamıştır. Terör örgütünü koruyup kollamak cesaretlendirmek suç değil midir? Suçtur. O zaman Davutoğlu ve AKP yönetiminin suç işlediğini açık ve net bir şekilde ortaya koyuyor. Zaten terör örgütü böyle bir ortamı kullanarak bu noktaya geldi. Uyuyan bombalar.. Bombalar uyumuyor ki devleti yönetenler uyumuş. Asfaltın altına nasıl bomba yerleştiriliyor? Bu asfalt atılıyorken neredeydiniz? Beni fişliyorsun, beni izliyorsun, beni dinliyorsun ey Davutoğlu ekipler kuruyorsunuz peki PKK terör örgütünün ne yaptığını, ne ettiğini neden bilmiyorsunuz? Sen Fransa’nın başbakanı mısın? Bugün gaflet ötesi ihanete götüren PKK terör örgütünü aklayan, onun güçlenmesini sağlayan çözüm sürecinin sonucudur. Çözüm sürecini yapan da terörle mücadeleden vazgeçip terörle müzakere zeminini hazırlayan dönemin başbakanı ve Adalet ve Kalkınma Partisinin kılavuzlarıdır. Bu kılavuzların yaptıklarına AKP'ye oy veren insanlarımız bile isyan ediyor. Yeter artık diyorlar. Ben inanıyorum yürekleri yanıyor.”