MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Gümrük ve Ticaret Bakanı Cenap Aşcı’nın Başmüfettiş Mehmet Eryılmaz'ın, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonunun kilit ismi Reza Zarrab ile ilgili hazırladığı raporu doğrulaması ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

“Bütün bunların üstü örtülemez ki üstü örtülmesi mümkün değil.” diyen Vural, “İran’da bununla ilgili yürütülen bir soruşturma var. Soruyorum size ey şanlı savcılar. Bu soruşturma evraklarını istediniz mi? İran’da bu soruşturma nedir? Türkiye’deki devletlilere verildiği söylenenler nelerdir, hangi devletlilere ne verilmiş, neden bu İran’daki soruşturma evrakları Türkiye’ye getirilmiyor? Bütün bunlara bakıldığında eğer İran’da Zencani içerdeyse Türkiye’de onun ortağa bakanlar tarafından onurlandırılıyorsa ve bu işin üstü örtülüyorsa aslında kimin neden korktuğunu da gayet açık net ortaya koyuyor. Dolasıyla bu ilişki 17-25 Aralık’ı sorgulayan savcılar Zencani’nin kurduğu şebeke İran’da sorgulanıyor da burada niye sorgulanmıyor, dönüp bir baktınız mı kendinize? Bunların hiçbirinin üstü örtülemez.” diye konuştu.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Oktay Vural, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) basın toplantısı düzenledi. Toplantı sonrası Vural basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Bir gazetecinin, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimler için tekrar meydanlara ineceği konuşuluyor. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?” sorusuna Vural, “Maalesef Türkiye’de sistemi bu tıkanıklığa getiren, bu karmaşayı, kaosu meydana getirenler, herhalde camı kıranlar, camcı diye çağıracağı bir dönemi yaşayacağız galiba. Bütün millet camı kıranı biliyor. Ama maalesef Türkiye’de bir cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık boşluğu vardır. Bütün bunların temel sebebi bu makamların boş olmasıdır. Görevlerini yapmayan makamlar vardır. Daha önce seçim kampanyası yürütmüştü, şimdi doğrudan doğruya AKP Eş Genel Başkanı sıfatıyla bunları yapabilir.” cevabını verdi.

Başka bir gazetecinin, “Tuğrul Türkeş 'yasal görevimi yaptım, ihraç kararı yok hükmündedir' diyor, neler söylersiniz?” sorusuna Vural, “Bizimle alakası yok artık bunların. Bu AKP-HDP hükümetidir. Dolayısıyla MHP iradesiyle ilgili bir konu değildir. Tercihlerini yapmışlardır, kişisel tercihler. Dolasıyısya kişisel tercihlerin siyasi anlamı olmaz. Kişisel tercihlerinin hesabını onlar versin.” dedi.

“Tuğrul Türkeş’in MHP içinde bir hukuki süreci olabilir mi? İhraç kararı yok hükmündedir açıklaması var Türkeş’in, neler söylersiniz?” sorusuna Vural, “Bir müracaat mı düşünüyor, tekrar üyelik için bir müracaatı mı var bilmiyorum. MHP’nin AKP ve HDP hükümetinde iradesi yok hükmündedir. Gerçek olan budur. MHP iradesi AKP-HDP hükümetinde yoktur ve olmayacaktır.” diye konuştu.

“Nokta dergisine yapılan baskını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Vural şu cevabı verdi: “Kapak yanlış. Bence o kapak doğru bir kapak değil, doğrusu budur. O doğru bir kapak değil. Olay budur. Bir selfie olayı söz konusu değildir. Gerçek olan fotoğraf bu. Budur.”

"MHP AKP’YE DEDİ Kİ 'GEL BU SÜRECİ SORGULAYALIM, ÜZERİNE GİDELİM', NİYE KORKTUNUZ?"

Başka bir gazetecinin, “Partiler arası ittifak konuşuluyor. MHP-BBP ittifakı görüşmeleri hangi aşamada?” sorusuna Vural şu cevabı verdi: “Partilerin arasında bu görüşmeler var mı, yok mu? Onlarla ilgili bilgi sahibi değilim. Ama ben bu yaşanan tablo karşısında hangi partiye oy vermişse versin; vatandaşlarımız, 7 Haziran’da milletin verdiği mesajı hazmedemeyenler, yaptığı yanlışlardan dönmeyenlere karşı PKK’yı ve haram paracıları güçlendiren politikalardan vazgeçmeyeceğini ifade eden Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bu iradesine karşı sandıkta MHP ile vatandaşın ittifak kurmasını arzu ediyorum. Başka Türkiye yok. Başka Mehmetçik de yok, asker de yok, polis de yok. Onun için partiler arasında şu, bu olabilir ama bir vatandaş olarak zannederim bu süreçle ilgili BBP’ye, Saadet Partisi’ne, Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vermiş değerli kardeşlerim, bu tablo karşısında herkesi, milli ve üniter devleti savunan, yolsuzluk ve rüşvet çetesiyle mücadele etmeyi, PKK’yı güçlendiren çözüm sürecine son vermeyi hedefleyen MHP’yi güçlendirsinler ki sandıkta milletimizin kardeşliği, birlik ve bütünlüğü ve hukuk kazansın. Benim vereceğim mesaj sadece budur. Yüreği parçalanan her insanın milletin başına çorap ören bu zihniyete karşı 1 Kasım’da sandıkta MHP’yi güçlendirerek AKP ve HDP’nin Türkiye’ye önerdiği bu kanlı çözümü ihanet sürecini dışlamalarını ve 7 Haziran’da verdikleri dersin bir mislini daha bunlara vermesini temenni ediyorum. Bir vatandaş olarak ancak ve ancak çağrım bu olabilir.”

RIZA ZARRAB VE ZENCANİ

“Rıza Zarrab ve Babek Zencani’nin bağlantısını Gümrük Bakanı da resmen doğruladı, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Vural, “Bütün bunların üstü örtülemez ki, üstü örtülmesi mümkün değil. İran’da bununla ilgili yürütülen bir soruşturma var. Soruyorum size ey şanlı savcılar. Bu soruşturma evraklarını istediniz mi? İran’da bu soruşturma nedir? Türkiye’deki devletlilere verildiği söylenenler nelerdir, hangi devletlilere ne verilmiş, neden bu İran’daki soruşturma evrakları Türkiye’ye getirilmiyor? Bütün bunlara bakıldığında eğer İran’da Zencani içerdeyse, Türkiye’de onun ortağı bakanlar tarafından onurlandırılıyorsa ve bu işin üstü örtülüyorsa aslında kimin neden korktuğunu da gayet açık net ortaya koyuyor. Dolasıyla bu ilişki 17-25 Aralık’ı sorgulayan savcılar Zencani’nin kurduğu şebeke İran’da sorgulanıyor da buradaki niye sorgulanmıyor, dönüp bir baktınız mı kendinize. Bunların hiçbirinin üstü örtülemez. Bu konuda bir kara para aklama trafiği ve bu kara para aklarken trafiği yöneten devletlilerin neleri götürdüğü sadece Türkiye’deki tapelerde, kayıtlarda, delillerde değil aynı zamanda uluslararası seviyede bir takım kimselerin elinde olduğunu gayet açık ve net ortaya koyuyor. Bizim suçumuz ne oldu, MHP AKP’ye dedi ki gel bu süreci sorgulayalım, üzerine gidelim. Niye korktunuz, işte bunlardan korktular. Bunlardan korktular. Korkunun ecele faydası yok. Bir taraftan haram paracıların hesap vermesini engelleyeceksin diğer taraftan da PKK’yı güçlendiren çözüm sürecine durmak yok yola devam diyeceksin, MHP de sana buyur geç mi diyecek, demedi demeyecek. İnşallah 1 Kasım’da bu ilişkinin kimlere ulaştığını, çözüm sürecinin kime yaradığına ilişkin yargılama sürecinin başlatılacağı bir dönem olacağına inanıyorum. 1 Kasım’da milletimiz bunlara sandıkta da bunu gündeme getirecek siyasi iradeye destek vereceğini düşünüyorum.” açıklamasında bulundu.