AK Parti kurucularından eski Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, Koza İpek Grubu'na kayyum atanmasıyla ilgili, “Bu kararı, sadece bir medya grubuna yapılan karar olarak değil, sandığa el uzatma olarak da almak lazım. Sandığa el koymadır bu, bu demokrasiye el koymadır, bu Cumhuriyet’e el koymadır, onun ayak sesleridir.” dedi.

AK Parti'nin kurucu Genel sekreteri Yalçınbayır, şunları söyledi: “Cumhuriyetin niteliklerine yönelik bir baskı, demokrasiye, insan haklarına, hukuk devletine yönelik bir baskıdır. Bu sadece mülkiyet hakkına tecavüz olarak nitelendirilemez, iş ve çalışma özgürlüğüne tecavüz olarak nitelendirilemez, sadece basın yayın özgürlüğüne yönelik bir baskı olarak da nitelendirilemez. İnsan hakları bir bütündür, hukuk devleti, demokrasi bir bütündür, bu bütünselliğin tümüne yapılan bir baskı. Bu baskı sadece bir medya gurubuna değil, onların nezdinde topluma yapılan baskıdır. Bu baskı bizim yönetim anlayışımızın hangi seviyede olduğunun bir tezahürüdür.”

“MAĞDUR OLAN İPEK MEDYA GRUBU DEĞİL HAKTIR”

Düşünce özgürlüğünün her türlü özgürlükten daha önemli olduğunu ifade eden Yalçınbayır, şöyle konuştu: “Şu yaşadığımız süreçler ve bugün, 17/25 Aralık’tan daha tehlikeli bir gündür. 17/25 Aralık’ı biz medyadan öğrendik. Düşünce özgürlüğünü kullanarak öğrendik. Bu özgürlük fevkalade önemli. Ama burada mağdur olan sadece İpek Medya Grubu değil, bütün halktır. Ben medya grubunun daha zenginleştiğini görüyorum. Bu direniş, bu dayanışma, bu yardımlaşma bütün Türkiye’nin etrafında birleşeceği anlayışı ifade ediyor. Bu bir başkaldırıyı ifade ediyor. Bu nedenle ben İpek Grubu’nun zenginleştiğini düşünüyorum, onlar fakirleşmedi. Onlar yeni bir başlangıcın ifadesidir.”

“TÜRKİYE’DE YAZILI OLAN BÜTÜN METİNLERE AYKIRIDIR”

Cumhuriyet’in niteliklerinin evrensel değerlerle kuşatıldığına dikkat çeken Yalçınbayır, sözlerini şöyle sürdürdü: “Demokrasiye, insan haklarına apaçık saldırı vardır. Temel özgürlüklere saldırı vardır. Hukuk devleti ihmal edilmiştir. Türkiye’de yazılı olan bütün metinlere aykırıdır. Hatta AK Parti’nin yazılı olan bütün kurallarına aykırıdır. Bu kötü yönetimin bir sonucudur. Y’lerin yanına bir ‘y’ daha eklendi, kötü yönetişim. Yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar, bunlar arttı.”

“BUGÜN BU MEDYA GRUBUNA, YARIN BAŞKASINA”

İpek Medya’ya yapılanın başka medya gruplara da yapılabileceğinin altını çizen Yalçınbayır, “Bugün bu gruba ise yarın başkasına olur. Bu şirketler grubuna ise yarın öbür gün bir başkasına. Burada eğer dayanışma, yardımlaşma artmazsa, adalet duygusunun hakim olmasıyla ilgili çalışmalar artmazsa bir gün size de gelebilir. Ne zaman, nerede, kime, nasıl geleceği belli olmayan bir ortam güvenli bir ortam değildir. Güvenilir kuralların işlediği bir ülkede yaşamaktır Cumhuriyet, baskı değildir. Hiç kimse diğerinin üzerinde böylesine hukuk dışı basıkları icra etme yetkisine sahip değildir. Burada biz her türlü baskının önlenmesinden yanayız.” diye konuştu.

“BU SANDIĞA EL UZATMA, DEMOKRASİYE EL KOYMADIR”

17/25 Aralık’ta yaşadığı endişeden daha fazla endişeyi bu sabah yaşadığını vurgulayan Yalçınbayır, şunları kaydetti: “Sabah kalktığımda, haberleri gördüğümde fevkalade endişeliyim. Ölçülü değil, dengeli değil, denetimsiz bir yönetim kötü bir yönetimdir. Ne denge var ne denetim var. Umarım 1 Kasım seçimleri, halkın bu konudaki hissiyatını da yansıtır. Çünkü sandık çok önemlidir. Bu kararı, sadece bir medya grubuna yapılan karar olarak değil, sandığa el uzatma olarak da almak lazım. Sandığa el koymadır bu, bu demokrasiye el koymadır, bu Cumhuriyet’e el koymadır, onun ayak sesleridir. O ayak seslerini ben hissediyorum. Endişem bunadır. Bunları söyleyen kişi, bir dönem insan haklarından sorumlu devlet bakanıydı. Dayanışmayı artırmalıyız. A, B, C grubuna değil, bunu değerler bütününe bir saldırı olarak değerlendirmezsek başımıza daha kötü şeyler gelebilir.”