MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında yaptığı açıklamalarla ilgili "Arınç’ın söyledikleri doğru değilse Arınç iftiradan, Arınç’ın söyledikleri doğruysa Arınç itiraftan hesap vermelidir.” diye konuştu. Kapatılan polis okullarına dikkat çeken Yeniçeri, "Bunun hangi ahlaki değerle bağdaşır yanı vardır?" diye sordu.

TBMM’de düzenlediği basın toplantısında konuşan Özcan Yeniçeri, "Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ‘Benim cemaat denen olguya karşı sevgim ve sempatimi 78 milyon insan bilir. Amerika’ya giden benim, olimpiyatlara koşan benim. Bu hizmetlerin ne kadar iyi olduğunu anlatan benim. Ben bunları gizlemedim ki ama Gökçek bunların daha fazlasını yapmıştır’ diye konuştu. Şimdi dikkat edin Amerika’ya giden o, olimpiyatlara koşan o, hizmetlerin ne kadar iyi olduğunu anlatan o. Ve Paralel olan da başkası. Nasıl oluyor bu? Nasıl oluyor Sayın Arınç?

Yani o kapattığınız polis okulunda güvenlik birimleri okulundaki çocuklar mı paralel? Onlar mı olimpiyatlara gitti, onlar mı Amerika’ya gitti, onlar mı Hocaefendi’yle görüştü, onlar mı bu konuda alınan talimatları yerine getirdi. 22 yaşındaki 18-19 yaşındaki 20 yaşındaki çocukları siz okulundan ettiniz paralel diye. Halbuki diyorsunuz ki oraya giden ben, onlara moral motivasyon veren ben, çok iyi iş yaptıklarını söyleyen ben. E o sizin sözünüze dayalı olarak da onlar o okullara gidip kayıtlarını yaptırmışlar okuyorlar. Şimdi son sınıfa gelmişler, mezun olacaklar, ekmeğini kazanacak annesi babası çocuğum evladım okulunu bitirip bana hayırlı bir evlat olacak diye beklerken bu paralelci biz bunun okulunu kapatıyoruz kendilerin ide kapı dışarı ediyoruz diyorsunuz. Bunun hangi ahlaki değerler bağdaşır yanı vardır sorusunu sormak da bizim en temel hakkımızdır.” ifadelerini kullandı.

Ardından Arınç’ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkındaki açıklamalarını dile getiren Yeniçeri, "Ona göre Gökçek paralel yapıya Ankara’yı parsel parsel satmış. Yurt yerleri vermiş. Zengin işadamlarına okullar yaptırmış. İmar planlarında usulsüz değişiklikler yapmış. 30 Mart seçimlerine kadar ağzından bu paralel yapıyla ilgili tek bir kötü cümle çıkmamış. Vakta ki çok zor seçimi kazandıktan sonra birilerine yaranmak için mücadele ediyor gibi görünmüş. Kanunen vermiş olduğu yerlerin hepsini iptal etme kaygısında mahkemelerle bugünlerde boğuşmaktadır diyor. Gökçek’le ilgili 100 konuyu seçimden sonra konuşmak isterim ama AKP’yi yıpratacak işin içinde olmam diyor. Bu iddiaların yenilir yutulur yeri yoktur. Bu iddialar insanın yüzünü değil tırnaklarını dahi kızartacak şekildedir. Bütün bu iddialarda bulunan sıradan bir kişi de değil Türkiye’nin Başbakan Yardımcısıdır. O da eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar gibi sus denilince susmuştur. Arınç’ın söyledikleri doğru değilse Arınç iftiradan, Arınç’ın söyledikleri doğruysa Arınç itiraftan hesap vermelidir." diye kaydetti.

"CUMHURBAŞKANI İLE HÜKÜMET ARASINDAKİ ÇATIŞMA GÖRÜNTÜSÜ YAPAY"

Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında görüş ayrılığı ya da yönetim farklılığı olduğu görüntüsünün kasıtlı olarak çıkarıldığını savunan Yeniçeri, "Cumhurbaşkanı ve hükümet arasındaki çatışma görüntüsü yapaydır." diye konuştu.

Aynı partinin başbakanı ile cumhurbaşkanı arasında mevcut sistem içinde devletin işletilemediğinin kanıtlanmaya çalışıldığını öne süren Yeniçeri, "Halkta mevcut sistemin işlemediği, başkanlık sisteminin mecburiyet olduğu inancı yerleştirilmeye çalışılıyor. Bu tartışmalarla başkanlık sisteminin halk nezdinde meşruiyeti ve alt yapısı hazırlanıyor. Tartışmaların ciddiye alınır yanı yoktur" ifadesini kullandı.