MHP Ankara Milletvekili Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, demokratik hak ve özgürlükler anayasa çerçevesinde içinde rahatlıkla kullanılmak isteniyorsa özgülükleri kısma değil daha da genişletmek yoluyla yapılması gerektiğini söyledi.
Özgürlükleri ortaya çıkaran sorunların daha fazla özgürlükle aşılabileceğini belirten Yeniçeri, “Özgürlükler kısılarak sorunlar ortadan kaldırılamaz. Demokrasi sıkıntıya çıktığında darbe yapanlar demokrasiyi kurtarmak için darbe yaptığını söylüyorlar. Özgürlük veya hakların kullanılması için meydana gelen olaylarda da hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki biz bu hakları ve özgürlükleri daha iyi kullansınlar diye hak ve özgürlükleri kullanılmaz hale getirecek bir takım uygulamalarda bunların altından kalkmaya çalıştıklarını söylemeye çalışıyorlar. Kimse unutmasın. Demokrasinin ortaya çıkardığı sorunlar daha fazla demokrasi ile özgürlüklerin ortaya çıkardığı sorunlar daha fazla özgürlükle aşılması gerekir. Demokrat bir iktidar ve demokrat bir kafa bunu öngörür ve böyle düşünmek gerekir.” diye konuştu.

MHP Ankara Milletvekili Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Yeniçeri toplantının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

'ADLİYESİ 'KAÇ ULAN KAÇ', SOKAĞI 'SIK ULAN SIKLA' DOLDURULMUŞ BİR ÜLKEDE ÇOK FAZLA YORUM YAPMAYA GEREK YOK'

Bir gazetecinin, “Gaziantep’te bir polis amirinin polis memuruna esnaf üzerine gaz sıkması için ‘sık ulan sık’ diye ifadeler kullanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Yeniçeri, “Adliyesi, 'kaç ulan kaç' sokağı 'sık ulan sıkla' doldurulmuş bir ülke de çok fazla yorum yapmaya gerek yok. Türkiye hiç kimse unutmasın ki işini iyi yapmayan insanlar ülkesidir. Türkiye işini abartan insanlar ülkesidir. Türkiye durumdan vazife çıkaran insanlar ülkesidir. Türkiye orantısız güç kullanan insanlar ülkesidir. Bu yalnızca polis ve güvenlik kolluk kuvvetleri ile ilgili değildir. Toplumun her alanında bu vardır. Bugün eğer gerçekten demokratik hak ve özgürlükler anayasal çerçevesinde içinde rahatlıkla kullanılmak isteniyorsa özgülükleri kısma değil, daha da genişletmek yoluyla bunu yaparsınız. Özgürlükleri ortaya çıkaran sorunların daha fazla özgürlükle aşarsınız. Özgürlükler kısılarak sorunlar ortadan kaldırılamaz. Demokrasi sıkıntıya çıktığında darbe yapanlar demokrasiyi kurtarmak için darbe yaptığını söylüyorlar. Özgürlük veya hakların kullanılması için meydana gelen olaylarda da hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki biz bu hakları ve özgürlükleri daha iyi kullansınlar diye hak ve özgürlükleri kullanılmaz hale getirecek bir takım uygulamalarda bunların altından kalkmaya çalıştıklarını söylemeye çalışıyorlar. Kimse unutmasın. Demokrasinin ortaya çıkardığı sorunlar daha fazla demokrasi ile, özgürlüklerin ortaya çıkardığı sorunlar daha fazla özgürlükle aşılması gerekir. Demokrat bir iktidar ve demokrat bir kafa bunu öngörür ve böyle düşünmek gerekir.” cevabını verdi.

Başka bir gazetecinin, “Meclis Başkanı milletvekilleri ile ilgili bir yasa teklifini Meclis'e sundu. Ne söyleyeceksiniz?” sorusuna Yeniçeri şu cevabı verdi: “Ben henüz teklifi incelemedim. Mali hükümler var mı orada, yok herhalde. Pasaportların devam etmesi lazım. Attan inip eşeğe binmenin bin manası mantığı yok. Biz pasaport taşıyoruz milletvekiliyiz, yarın vekillikten ayrıldığımız zaman muhtaç, sünepe bir konuma duruma insanların düşmemesi icap ediyor. Bunu söylerken de halktan ve halkın normal şartlardaki yaşamından farklı imtiyaz denilecek bir şeyi de ben kabul etmiyorum.”

'ÖNEMLİ OLAN YASALARIN KAĞIT ÜZERİNDE NE ANLAM İFADE ETTİĞİ DEĞİL, SOKAKTA NE ANLAM İFADE ETTİĞİDİR'

Başka bir gazetecinin, “İç güvenlik paketinde eylemlerde polise vurma yetkisi veriliyor. Paket geçtikten sonra ‘vur ulan vur’ talimatına dönüşür mü sizce?” sorusuna Yeniçeri, “Her şey mümkün. Yani Türkiye’de önemli olan yasaların kağıt üzerinde ne anlam ifade ettiği değil, sokakta ne anlam ifade ettiğidir. Yasalar eğer uygulayıcılar tarafından kişilerin temel hak ve özgürlüklerini rahatlatacak ve kullanacak biçimde hayata sokulamazsa kesinlikle söylemek gerekir ki çıkarılan yasalar yarardan çok zarar getirecektir. Özgürlükten çok baskı getirecektir. Bizde de baskı yapmak için kuyruğa girmiş binlerce adam var. Bu ülke işini birinci sınıf yapmayan insanlarla ağzına kadar dolmuştur. Herkes başkasının işini iyi yapacağını düşünüyor. Kendi işleri konusunda ise çok önemsemiyor. Maden ocaklarında faciaları bakın. 77 hata yapılması gerekir öyle bir kaza meydana gelsin, adam 77 bin tane hata yapmış. Bu bir yerde değil. Ermenek’te de aynı Soma’da da aynı Zonguldak’ta da aynı. Ne gazeteci gazeteciliği adam gibi yapıyor, ne madenci madenciliği adam gibi yapıyor, ne güvenlik kuvveti güvenliği adam gibi yapıyor ne de milletvekili milletvekilliğini adam gibi yapıyor. Bu ülkede herkesin yasalar çerçevesinde kendi vicdani, öz duygusu ile işini birinci sınıf yapma arzusu ve heyecanı içine girmesi gerekiyor ki istenen sonuç ortaya çıkmış olsun.” cevabını verdi.