CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ve Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na, görevi ihmal suçunu işledikleri iddiasıyla suç duyusunda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Anayasa'ya meydan okuyarak yeminini çiğnediğini iddia eden Oyan, seçimleri denetleme görevi bulunan YSK’nın görevini yapmadığını, ondan güç ve cesaret alan RTÜK’ün de yayın denetimini yapmayarak, seçimlerin serbest ve eşit şartlarda yapılmamasında YSK ile birlikte ortak sorumluluğu bulunduğunu söyledi.

Milletvekili Oyan, CHP İzmir İl Başkanlığı’nda bir basın toplantısı düzenledi. Seçimleri denetleme görevi bulunan YSK’nın bu görevini yapmadığı gerekçesiyle 27 Mayıs 2015’te Anayasa Mahkemesi’ne, ivedilikle görüşülmesi için bireysel başvuru hakkını kullandığını ancak bunun sonuçlanmadığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anayasa ve kanun tanımazlığının doruk noktasına ulaştığını öne süren Oyan, “Bugünlerde Türkiye’de hukuk devleti son nefesini vermekte. Biz bu hukuk devletinin tamamen ortadan çekilmemesi için hala kurtarabilecek bir şey varsa onu kurtarmaya çalışıyoruz.” dedi. Erdoğan’ın meydan meydan dolaştığını, Anayasa'ya meydan okuyarak yeminini çiğnediğini söyleyen Oyan, “Her şey milletin gözü önünde olmakta, seçimleri yönetmek ve denetlemekle görevli olan YSK görevini yapmamaktadır. YSK’dan güç ve cesaret alan RTÜK de yayın denetimini yapmamakta, seçimlerin serbest ve eşit koşullarda gerçekleşmemesinde YSK ile birlikte ortak sorumluluk yüklenmektedir.” diye konuştu. YSK’nın 236, 290 ve 291 sayılı kendi kararlarına bile istisnasız herkesin uymasını sağlayabilmekten aciz olduğunu ifade eden Oyan, “Anayasa 10'a göre, ‘Herkes kanun önünde eşittir.’, 101'e göre, ‘Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisiyle ilişiği kesilir.’ Dolayısıyla Cumhurbaşkanı, herkesten daha kısıtlıdır. Buna rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkesten daha taraflıdır.” diye konuştu.

YSK'nın iki üyesinin, 5 Mayıs'ta yaptıkları başvuruyla ilk kez karşı oy kullandığını hatırlatan Oyan, “Cumhurbaşkanı'nın açık ve kapalı yer toplantıları ile toplu açılış törenlerinde, mitinglerde milletvekili genel seçimine yönelik olarak bazı siyasi parti ve kişileri doğrudan hedef alan söylem ve eleştirilerde bulunduğu ve bu suretle seçim sonuçlarını etkileyecek mahiyette propaganda konuşmaları yaptığını, yani Anayasa'yı ihlal ettiğini tespit edebilmişlerdir.” dedi. YSK üyelerinin çoğunluğunun ise Cumhurbaşkanı'nın sorumsuzluk haline dayanarak görevini yapmaktan kaçınabileceğini sandığını kaydeden Oyan, “Bu, en hafif deyimiyle bir görevi ihmal suçudur. Seçim sürecini denetleme görevini yerine getirmeyen kurulun, seçim sonuçlarını eşit ve yansız bir biçimde denetleyebileceğine bu koşullarda güven duyulabilir mi?” diye sordu.

'YSK’NIN İSTİFA ETMESİ GEREKİR'

Türkiye’de hukuk devleti gibi bir anayasal üst kavramın tüketildiğini, son olarak da yürürlükteki kanunlara uyulmasını sağlama kapasitesinin ortadan kaldırıldığını söyleyen Oğuz Oyan, şöyle konuştu: “Siyasi Partiler Kanunu'nun 87. maddesindeki, ‘Dini ve dince kutsal sayılan şeyleri istismar yasağı’ başlıklı hüküm de herkes için bağlayıcı olmasına karşın Cumhurbaşkanı'nın bunu seçime yönelik bir din istismarına dönüştürülmesine seyirci kalınmaktadır. Oysa bu istismarların yayımının önlenmesi, YSK ve RTÜK’ün görev alanındadır. Aynı denetimsizlik, 28 Mayıs 2015’te başlayan veya başlaması gerektiği halde başlayamayan, törenlere ait yasaklar konusunda da sürdürülmektedir. YSK’nın, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 64. maddesi hükmüne göre belirlediği takvim çerçevesinde, 28 Mayıs 2015’ten itibaren her türlü açılış törenini düzenlemek yasaktır. 28 Mayıs’tan sonra hiçbir devlet organı, Cumhurbaşkanı da buna dahil, banka açılışı bile yapamaz diyor. 29 Mayıs’ta ne oldu? Ziraat Katılım Bankası, Cumhurbaşkanı tarafındanb yanında Ali Babacan vardı. Bu alay etmektir. YSK buna dur demiyor, görevini yapmıyor.”

YSK’nın istifa etmesi gerektiğini savunan Oyan, “Ya görevini yapacak korkmadan ya da görevini yapmaktan korkuyorsa istifa edecek. Şimdiye kadar 10 defa istifa etmesi gerekirdi. YSK’nın, seçimleri yönetim ve denetim görevi vardır. Ne yönetebiliyor, ne denetleyebiliyor. Ben YSK’nın oy verme işlemlerini seçim günü denetleyebileceğine inanmıyorum. Bu seçimlerin üzerine büyük bir gölge düşmüştür.” diye konuştu.

YSK ve RTÜK’ün görevi ihmal suçu işlediğini iddia eden CHP Milletvekili Oyan, başsavcılığa büyük ve görev ve sorumluluk düştüğünü, aksi takdirde Türkiye'nin, bu seçimden sonra bir hukuk devleti olmak yerine, hukuk ve kanun tanımayan üçüncü dünya ülkeleri ligine düşeceğini öne sürdü.