Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Saraydan gerçekleştirilen müdahale 8 Haziran sabahından itibaren işi doğal mecrasından çıkardı. Dayatmalar, yönlendirmeler ve zorlayıcı müdahaleler aslında koalisyon görüşmelerini baştan kadük hale getirdi. Biz kadük hale gelmiş bir koalisyon sürecini tartışıyoruz.” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, parti genel merkezinde, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu heyeti ile görüştü. Görüşme sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Yüksekdağ, koalisyon görüşmelerinin siyaseten özgür olmayan şartlarda gerçekleştirildiğini söyledi. Yüksekdağ, “Bizim koalisyonun prosedürünü resmi olarak hangi kanallardan gideceğini tartışmak ziyade siyaseten yanlışlığını tartışmamız lazım, çünkü sorun burada. Eğer bu iş doğal sürecine bırakılsaydı, siyasette açığa çıkan doğal sonuca bağlı olarak ele alınsaydı ben koalisyon kurulabileceğine de inanıyordum. İnandık hep. Bizim gönlümüzden birinci parti ile ikinci partinin koalisyon yapması. Ama saraydan gerçekleştirilen müdahale 8 Haziran sabahından itibaren işi doğal mecrasından çıkardı. Dayatmalar, yönlendirmeler ve zorlayıcı müdahaleler aslında koalisyon görüşmelerini baştan kadük hale getirdi. Biz kadük hale gelmiş bir koalisyon sürecini tartışıyoruz. Söylediğimiz sözler ve siyasi tutum değersizleştirildi. Kim yaptı, bunu saray ve Sayın Cumhurbaşkanı yaptı. Siyaset kurumları, herkes yerini bilmeli, doğal mecrasına çekilmeli. Bundan sonraki süreçte erken seçimin kararını Meclis'in mi, Cumhurbaşkanı'nın mı aldığı çok da önemli değildir. Çünkü her durumda Meclis'te dahi alınsa bu karar bir dayatmayla zaten alınmış olacak. Biz bir seçime mecbur bırakıldık. Yapacağımız en önemli şey bu seçimi de kazanmaktır.” ifadelerini kullandı.

“TEKRAR EDİYORUZ, SENİ YİNE BAŞKAN YAPTIRMAYACAĞIZ”

Figen Yüksekdağ, 7 Haziran seçimlerindeki sloganlarının hatırlatılması üzerine şöyle devam etti: "Seni yine başkan yaptırmayacağız’ yeni sloganımız. Biz genel anlamda başkanlık sistemine karşı olduğumuzu, çünkü tekçiliğe ve otoriterliğe karşı olduğumuzu her zaman söyledik. Ama öyle bir siyasi şahsiyet ve zihniyet var ki bunu kişiselleştirmeye çok yatkın. Bu nedenle kavga etmeye, kavga çıkarmaya çok hazır. Biz o zaman ‘seni başkan yaptırmayacağız’ sloganına yüklediğimiz anlamın hala arkasındayız. Başkanlık gibi yerel demokratik katılımcılığı içermeyen, demokratik temsiliyete kapalı olan sistemlere karşıyız. Başka birisi demedi ‘ben başkan olacağım’ diye. Sayın Tayyip Erdoğan dedi. O nedenle biz de ona 'seni başkan yaptırmayacağız', dedik. Biz kimseyi başkan yatırmayacağız. Tayyip Erdoğan da başkan olma iddiasına devam ediyorsa tekrar ediyoruz, ‘seni yine başkan yaptırmayacağız."