Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili Leyla Zana, her gün küçük çocuk cesetleri deniz üzerinden toplanıyorsa, herkesin bundan büyük bir ders çıkarması gerektiğini söyledi. Zana; "İhanetçi diyorlar, bence silah lobilerine teslim olanlar ihanetçidir. Kim ki silaha bu kadar sarılmışsa ve çözümü silahta görüyorsa halklara da ihanet edenler onlardır. Halklar var olacaktır ama siyasal iktidarlar gelip geçicidir. Biz bunu 90’larda da gördük.” dedi.

Leyla Zana, İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılan Batman Belediye Eş Başkanları Sabri Özdemir ve Gülistan Akel’e destek olmak için kente geldi. Belediye Başkanlığını ziyaret eden Zana, Eş Başkan Gülistan Akel ve partililerle bir süre sohbet etti.

Zana, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, kendilerini sindiremeyen bir sistemle karşı karşıya kaldıklarını ifade ederek, “Sözde her zaman Kürt kardeşleri olmuştur. Siyasi partilerin tabelası ne olursa olsun. Ama pratik hayatta yaşamda bunun hiç reel bir tarafı olmadığını biz yaşayarak gördük. Çünkü sistem senin varlığını kabul etmemeye direniyor.” diye konuştu.

Belediye başkanlarının tutuklanması ve gözaltına alınması konusuna değinen Zana, şöyle devam etti: “Eminim Batman'a daha çok yöneliyorlar. Çünkü Batman'ın tarihi direniş tarihidir. Batman'ın üzerinde özellikle durduklarını biliyoruz. Ama bütün illerde emin olun, çalışabilecek kim varsa şuan da gözaltında ya da tutuklu ceza evinde. 12 yıllık siyasal iktidara baktığımızda sürekli Kürt sorunu ile ilgili demokrasi ile ilgili evrensel değerleri hayata geçirme çabası veren bir yapı olarak göründü. En azından söylemlerini bu argüman üzerine oturttu. Ama geldiğimiz noktada 7 Haziran öncesi diyelim, nisan ayında Ağrı'nın Diyadin ilçesinde yapılan operasyonun bir başlangıç olarak devamını yaşıyoruz. Zaman zaman sorular geliyor diyorlar ki kim bu süreci bozdu? Diyorum ki kim öncelikle operasyon kararı çıkardıysa ve uygulamaya soktuysa bu süreci bozan taraf kendileridir. Halkımız her şeyi görüyor. Rahatlıkla duyuyor. Çok da net bir şekilde değerlendiriyor. Neyin olup bittiğinin farkında. Ama maalesef aşırı güç siyasal iktidarları sağırlaştırabiliyor. Körleştirebiliyor. Gerçeği görmemede direniyor. Gerçek o kadar çıplak ve göz önündeyken zaman zaman algıları, bilinç altlarında yapmak istedikleri ya da niyetleri neyse dillerine sürçme şeklinde yansıyor.”

“BAŞBAKAN'IN 'BİZ ZALİMİN YANINDA YERİMİZİ ALACAĞIZ' DERKEN ASLINDA ZATEN YERLERİNİ ALMIŞLARDI”

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ‘nerede bir zalim varsa yanında olacağız’ sözlerine de değinen Zana, şunları kaydetti: “En son Sayın Başbakan'ın 'Biz zalimin yanında yerimizi alacağız' derken aslında zaten yerlerini almışlardı. Bunu nisan ayında Diyadin ilçesinde gördük. Diyarbakır, Suruç’ta ve Ankara’da gördük. Bu kesimler eğer kısmen göz yumulmamış olsaydı şimdiye kadar en azından bir hesabı sorulurdu. Hesap sorulmadığına göre, zaten zalimin yanında yerlerini almışlar demektir. Bu halk her şeye rağmen varlığını koruyacak. Duruşundan taviz vermeyecek. Demokratik zemini de terk etmeyecek. Yapılmak istenen bir başka sey de şu; sandıktan soğutma. Bizi sürekli çatışmalarla oyalayan bir sistemle karşı karşıyayız. Gündemi kendisi belirliyor. Halklarımızın da bu gündemle uğraşmasını istiyor. Kendi gündemlerimizi belirlemeye izin vermiyorlar. Kendileri gündem belirlerken bizleri de sürüklemek istiyorlar ama şunu rahatlıkla ifade etmek geriyor ki bugün halklarımız kendi gündemlerini belirleyecek güçte ve kapasitede. Umarız bu yanlıştan dönerler bu kadar canlı bu kadar çarpıcı bir biçimde komşuların durumlarını görüyoruz.”

“İHANETÇİ DİYORLAR. BENCE SİLAH LOBİLERİNE TESLİM OLANLAR İHANETÇİDİR”

Zana, konuşmasını şöyle tamamladı: "Her gün küçük çocuk cesetleri deniz üzerinden toplanıyorsa herkes bundan büyük bir ders çıkarmalı. İhanetçi diyorlar. Bence silah lobilerine teslim olanlar ihanetçidir. Kim ki silaha bu kadar sarılmışsa ve çözümü silahta görüyorsa halklara da ihanet edenler onlardır. Halklar var olacaktır ama siyasal iktidarlar gelip geçicidir. Biz bunu 90’larda da gördük. Ve bugün işte huzurunuzdayım. Mücadelenin ortasındayız. Hangi ilde ne olursa olsun, nerede bir sorun gelişirse gelişsin o sorun hepimizin şahsınadır, hepimizin kurumunadır. Şunu çok iyi biliyoruz ki demokratik zemini kullanmamızdan ürküyorlar. Bu ürküntü, bu kaygı onları hırçınlaştırıyor.”

Zana, daha sonra 19 Mayıs Mahallesi'nde partisince düzenlenen ‘halk buluşması’ toplantısına katılarak, burada Kürtçe bir konuşma yaptı.