İl Sağlık Müdürü Dr.M.İlker Çitil, 25- 31 Mayıs Uluslararası Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Çitil, Lösemi hakkında bilgi vererek, şunları söyledi:

Halk arasında "Kan Kanseri" olarak bilinen lösemi, kemik iliğindeki hücrelerin kontrolsüz ve aşırı çoğalması ile ortaya çıkan, tedavi edilmediği takdirde ölümle sonuçlanan bir hastalıktır. Çocukluk çağındaki kanser vakalarının %35'ini lösemiler oluşturur ve birinci sıradadır. Türkiye'de her yıl 16 yaşın altında 1200-1500 yeni lösemili çocuk vakası bildirilmektedir.

Lösemi, bağışıklık sistemimizin önemli bir parçası olan beyaz kan hücrelerinin (akyuvarlar) kontrolsüz çoğalması sonucunda oluşan bir çeşit kanserdir. En çok görüldüğü yaşlar 2-5 yaşları arasıdır. Lösemide, kemik iliğinde çok sayıda hücre kontrolsüzce çoğalır ve normal kan hücrelerinin yerini alır. Bu nedenle hasta, enfeksiyon ve kanamaya açık hale gelir. Kemik iliğinden başlayan hastalık, vücudun farklı yerlerine de yayılabilir.

Lösemi nedenleri henüz tam olarak aydınlatılmamıştır. Genetik yatkınlıkları radyasyon, benzin ve türevleri (bali, tiner vs.) böcek ilaçları gibi kimyasal maddeler, bazı kalıtsal hastalıklar ve bazı virüslere bağlı hastalıkların hep birlikte lösemiye neden oldukları çalışmalarla gösterilmiştir.  Bu nedenle Çocuklar kanser yapıcı maddelerden uzak tutulmalı ve organik gıdalarla beslenmelidir. Beyin ve vücut gelişimlerinin en hızlı ilerlediği büyüme çağındaki çocukların beslenmeleri büyük önem taşımaktadır.

Soluk görünüm, ateş, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, nedensiz burun ve cilt altı kanamaları, lenf bezlerinde büyüme, kansızlık, karaciğer-dalak büyümesi belirtiler arasındadır.Tedavi yöntemine gelince Lösemi tanısı olan vakalara haftada, ayda bir damardan verilen çok sayıda ilaç ve kemoterapi tedavisiyle uzun soluklu bir tedavi uygulanır. Bu tedavi sonucunda % 70-85 oranında tamamen iyileşme sağlanabilir. Yalnızca % 5 oranındaki vakalarda ve uygun durumlarda kemik iliği nakli yapılabilir

İnsanların en değerli varlıkları hiç kuşkusuz sağlıklarıdır. Bu nedenle daha çocukluk, öğrencilik çağlarında sağlığın değeri iyi kavranmalı ve gereken önem verilmelidir.