Haziran 2013'te yürürlüğe giren alkol yasasıyla, 12 Haziran'dan sonra dizilerde özendirici alkol sahnelerinin olması, alkollü ürünlerin ambalajlarında tüketiciyi uyarıcı ifadelere yer verilmemesi ve alkol reklamlarını içeren tabelalar tarih oluyor.

Geçtiğimiz yıl Haziran ayında başlayan, 22.00-06.00 arasından alkol satışını engelleyen düzenleme, alkol reklamlarının yasaklanması ve tabela düzenlemesiyle daha geniş bir çerçevede uygulanmaya başlanıyor.

Gençlerin alkole teşvik edilmesini engelleyecek bu yasanın önemli bir çalışma olduğunu belirten Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman, ABD ve Avrupa'daki alkol satış ve reklamlarının daha da sert olduğunu vurgulayarak, “Ülkemizde başlatılan bu uygulamanın arkasındayız ve her türlü çalışmaları destekliyoruz. Bizden daha sert yasalara sahip olan diğer ülkelere de örnek olacak bir konuma gelmeyi umut ediyoruz. Bu yasa, ülkemiz için olumlu bir gelişme” dedi.

Yasayla televizyonlarda yayınlanan dizi, film ve müzik kliplerinde alkollü içkileri özendirici görüntülere yer verilemeyecek. Bu ürünlerin kullanılmasını ve satışını özendiren veya teşvik eden kampanya, promosyon ve etkinlik yapılamayacak. İşyerlerinin içinde veya dışında reklam ve tanıtım içeren her türlü tabela kaldırılacak.

Türkiye'de üretilen veya ithal edilen alkollü içkilerin ambalajları üzerine, alkol ürünlerinin zararlarını belirten Türkçe uyarı yazıları veya mesajlar konulacak. Uyarı mesajlarını taşımayan alkollü içkiler satılamayacak. Bu hükümlere uymayanlara ise 5 bin TL'den 200 bin TL'ye kadar ağır cezalar öngörülüyor.

Önlenebilir hastalıklar ve buna bağlı ölümlerin üçüncü temel nedeni

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), bugün alkol kullanımının önlenebilir hastalıklar ve buna bağlı ölümlerin üçüncü temel nedeni olduğunu ilan ediyor. Ayrıca aile içi şiddet, çocuk istismarı, çocuğa karşı şiddet, alkollü araç kullanım sebebiyle oluşan yol güvenliği problemleri gibi toplumsal sorunlara da yol açtığı için başta AB ve ABD olmak üzere dünyanın birçok yerinde alkol politikaları oluşturulmaya başlanmış durumda.

Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman, bu tür uygulamaların artık birçok ülkede yapıldığını belirtiyor. Prof. Karaman; “Yeşilay ve DSÖ'nün, Nisan 2013'te birlikte düzenlediği Global Alkol Politikaları Sempozyumu'nda birçok bilim adamının ortak görüşü şuydu; “Alkollü içki reklam promosyonlarının çocuk ve gençler üzerindeki olumsuz etkisi ispatlanmıştır. Alkol, bağımlılık yapma potansiyeli olan psikoaktif bir maddedir ve birçok sağlık sorununa sebep olmaktadır. Bu nedenlerden dolayı satış, pazarlama ve ulaşılabilirlik noktasında diğer ticari ürünlerden farklı uygulama ve prosedürlere tabi tutulması gerekmektedir.”

Avrupa, konu halk sağlığı olunca radikal uygulamalardan geri durmuyor

Avrupa Birliği ülkeleri, halk sağlığı sebeplerinden dolayı, alkollü içkiler için kendi bölgelerinde diğer malların ticaretinden farklı olarak, alkol kontrol politikaları uygulamaktadır. Halk sağlığının korunabilmesi için radikal tedbirler almaktan çekinilmiyor. Avrupa ve Amerika'da uygulanan perakende içki yasağına ilişkin örnekler şöyle:

İtalya'da alkollü içkilerin hastane yakınlarında, okul ve huzurevleri civarında satışı yasak.
İspanya'da ise eğitim merkezleri, spor merkezleri, yerel gençlik kulüpleri ve sağlık hizmetlerinin verildiği binalarda alkollü içki sunumuna ilişkin çeşitli kısıtlamalar mevcut.
Avusturya, Almanya ve Belçika'da alkol derecesi yüksek içeceklerin televizyon ve radyoda reklamı yasak; ancak alkollü içkilerin reklamı belirli kurallara bağlı olarak yapılabiliyor.
En sert önlemler Fransa'da uygulanıyor. Birçok kentte saat 21.00'dan saat 05.00'a kadar sokakta alkol tüketimi yasak.

Rusya'da ise alkolden ölüm oranları artınca radikal kararlar alınarak saat 22.00'dan sabah 07.00'ye kadar marketlerde içki satışı ve kamuya ait alanlarda içki içme yasağı getirildi.

ABD'de Pazar günleri içki satışı kesinlikle yasak.