İstanbul Rumeli Üniversitesi ve Silivri Belediyesi, Organ Bağışı Haftası kapsamında “Bağışlanan organ, bağışlanan hayattır” sloganıyla konferans düzenledi.
Rumeli Üniversitesi öğretim üyeleri Esin Andıç, Duygu Arda Bağce ve Aynur Karakaya’nın konuşmacı olduğu Yaşar Kemal Sergi Salonu’ndaki konferansın moderatörlüğünü İstanbul Rumeli Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü ve Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Özyaral üstlendi. 2016 yılında organ bekleyen hasta sayılarını açıklayan İstanbul Rumeli Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Diyaliz Programı Öğretim Görevlisi Esin Ardıç, böbrek bekleyen hasta sayısının 22 bin, karaciğer bekleyen hasta sayısının 2 bin, kalp bekleyen hasta sayısının 684, akciğer bekleyen hasta sayısının 49, pankreas bekleyen hasta sayısının da 271 olduğunu söyledi. “Organ bekleyen insanlara umut olmak ve yardım etmek için halkı bilinçlendirmeliyiz” diyen Ardıç, “O yüzden bugün Silivri Belediyesi ile birlikte bu konferansı düzenledik. Organ bağışının tıbbı yönü farklı halkın algılaması farklıdır. Düzenlediğimiz konferanslarla faydalı olmayı amaçlıyoruz. Öğrencilerimize de bu bilinci aşılamak istiyoruz” dedi.
“Ölmüş bedenin faydası yoktur”
Organ bağışının hukuki yönüne dikkat çeken İstanbul Rumeli Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Adalet Programı Öğretim Görevlisi Avukat Duygu Arda Bağce ise, “Organ Bağışı Haftası’nda sloganımız ‘Bağışlanan organ, bağışlanan hayattır’ oldu. Hukuki açıdan 2238 sayılı Kanun zaten organ ve doku alınmasına ilişkin olarak düzenlenmiştir. Ayrıntılı bir düzenleme olduğu için hukukta organ bağışı ile ilgili bir boşluk yok, tek boşluk halkın ahlakı, psikolojik ve dini açıdan daha da bilinçlendirilmesi. Ölmüş olan bedenin hiçbir faydası yoktur ama bağışlanan bir organ hayat kurtarır. Bu bilinci topluma yerleştirmeliyiz. Hukukta asıl amaç vücut bütünlüğünün sağlanmasıdır” diye konuştu.
“Organ bağışı sırasında kadavranın vücut bütünlüğü bozulmaz”
Organ bağışında uygulama kısmında sorunlar olduğunu dile getiren İstanbul Rumeli Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Anestezi Programı Öğretim Görevlisi Aynur Karakaya, “Organ bağışında uygulama kısmında ülkemizdeki sorun kadavranın vücut bütünlüğü bozuluyor endişesi oluyor insanlarda. O yüzden de Türkiye’de kadavradan organ bağışı oranı çok düşük. Dünyada ise kadavradan bağış oranı yüksek, bizim amaçlarımızdan biri de kadavradan bağış oranını yükseltebilmek için halkı bilinçlendirmek. İnsanların şunu bilmesi gerekiyor, vücut bütünlüğü kesinlikle bozulmuyor. İnsanlar nasıl özenle ameliyat ediliyorsa, organ bağışı sırasında donörler de aynı özenle kapatılıyor” açıklamalarında bulundu.