Bebeklerin vücut ve ruh sağlığı için en uygun besin maddesi olan anne sütünün, bebeklik döneminden sonra da bağışıklık sisteminin daha güçlü olmasını sağladığı belirtildi.
Adana Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz, doğru beslenme ile bebeğe yeterli miktarda süt üretilebileceğini belirterek, çiçeği burnunda annelere tüketmesi gereken besinler ile ilgili önemli bilgiler verdi. Gündüz, "Emzirme döneminde süt salgılanması ile ilgili hazırlıklar vücutta gebeliğin 6-7. aylarında başlıyor. Emziklilik dönemi de biyolojik olarak gebelik döneminin devamı oluyor. Yeterli ve dengeli beslenen gebelerde deri altı yağ dokusundaki birikimler emzirme sürecinde süt yapımında kullanılıyor. Yani bebek için en uygun besin olan annenin salgıladığı süt, aldığı besinlerin bir ürünü oluyor. Sağlıklı bir anneden günde ortalama 700-800 ml süt salgılanıyor" dedi.
Et, süt ve tahıl ile beslenmeli
Annenin emzirme dönemindeki beslenmesinin anne sütünün verimliliği ve bebeğin gelecekteki sağlığı açısından çok önemli olduğunu anlatan Diyet Uzmanı Çisem Gündüz, “Bu dönemde emziren annenin günlük olarak fazladan 750 kalori alması gerekiyor. Ancak sağlıklı beslenme ilkeleri göz önünde bulundurularak, bu 750 kalorinin et, süt, tahıl ve yağ gruplarındaki gerekli vitamin ve minerallerden elde edilmeli. Günlük alınan enerji 1800 kalorinin altına düşmemeli. 1800 kalorinin altındaki enerji alımları annedeki süt salınım seviyelerini olumsuz yönde etkileyeceği unutulmamalı” diye konuştu.
Emziren annede herhangi bir beslenme bozukluğu veya vitamin ve mineral konsantrasyonunda olumsuz bir durum varsa doktordan ve diyetisyenden yardım alması gerektiğini vurgulayan Gündüz, şunları kaydetti:
"Gebelik ve emziklilik dönemi boyunca annenin düzenli protein tüketimi bebeğin gelişimi için oldukça önem taşıyor. Bu nedenle sıklıkla hayvansal ve bitkisel kaynaklı proteinlerin annenin beslenme programında yer alması gerekiyor. Et ve et ürünleri ile kalsiyum yönünden zengin olan süt ve süt ürünlerinin gün içerisinde mutlaka tüketilmeli. Demir, çinko, kalsiyum gibi minerallerden zengin, aynı zamanda enerji ihtiyacını karşılayabilecek, süt arttırıcı kuru meyvelere de mutlaka beslenme programında yer verilmesi gerekiyor. Anne sütünün yağ içeriği, beslenme tarzına bağlı olarak değişiyor. Ancak annenin günlük enerjisinin yüzde 25-30’unu yağlardan alması gerekiyor. Annenin beslenmesindeki çoklu doymamış yağ asitlerinin varlığı fetusun ve yeni doğan bebeğin retina ve beyin gelişimi için önem taşıyor. Bu nedenle annelerin, haftada 2 kez balık tüketmelerin öneriyoruz."
Her emzirmede 1 bardak su içmeli
Emzirme döneminde su metabolizmasında artış yönünde bir değişim görüldüğünü söyleyen Gündüz, “Vücudun ürettiği süt miktarının değişmemesi için annenin beslenmesine dikkat ettiği kadar sıvı alımına da özen göstermesi gerekir. Günlük alınan su miktarı en az 3 litre olmalıdır. Suyun yanı sıra sıvı alımını arttırmak için ek olarak ayran, kefir, taze sıkılmış meyve suları, limonata, komposto ve hoşaflar da tercih edilebilir. Ayrıca emzirme sırasında anne susama hissi yaşayabilir. Bu yüzden her emzirme seansında 1 bardak su tüketimi önerilir. Kafein içeriği nedeniyle çay-kahve ve gazlı içecek tüketimi sınırlandırılmalıdır. Doğumdan sonraki 2-3 hafta anne ve bebekte gaz sancıları olabiliyor. Böyle bir durumda anneler çiğ sebze ve meyve tüketmekten kaçınarak, bazı sebzeleri salata yerine pişmiş şekilde tüketebiliyor. Lahana, karnabahar, brokoli, pırasa, kereviz, enginar, kuru baklagiller gibi gaz yapan besinler tüketirken dikkat edilmesi gerekiyor. Meyve yerine de az şekerli olarak hazırlanmış komposto veya hoşaf içilmeli” dedi.
Emzirme dönemindeki annenin ilk 3 ay süresince zayıflamak için diyet yapmaması gerektiğini söyleyen Gündüz, 3. aydan sonra diyetisyen desteği ile yeterli ve dengeli bir sağlıklı beslenme programı uygulanarak ayda en fazla 2 kilo kaybının hedeflenebileceğini aktarıyor.