'KIZIN ENGELLİ ZATEN, DEDİLER'
Engelli kardeşlerin en büyüğü olan 25 yaşındaki Esra aynı zamanda diyaliz hastası. Kullandığı ilaçlara bağlı olarak böbrekleri iflas eden Esra’nın Antalya’da 2 yıl önce yapılan ameliyatla iki böbreği alınmış. Haftanın iki günü diyalize bağlı yaşayan kızı için yeni bir böbrek arayışına giren fedakar anne, ulusal organ nakil listesine kızını kayıt ettirmek istediğini, ancak hastanede yetkililerden aldığı cevap karşısında şoke olduğunu söyledi. Anne, kızının engelli olduğunu söyleyen görevlilerin, ‘Biz sağlıklıya veririz, kızın engelli zaten’ diyerek kayda almadıklarını önü sürdü.
KIZI İÇİN BÖBREĞİNİ VERECEK
Engelli çocuğa bakmanın zorluklarına değinen anne Moda, çocuklarının 24 saat ilgi istediğine dikkat çekti. Çocuklarının tedavisi için her türlü çabayı gösterdiklerini ifade eden fedakar anne, "Büyük kızım aynı zamanda böbrek hastası, nakile yazdırdık, bize ‘sağlıklıya veririz, engelli zaten hasta’ dediler vermediler. Kayda bile almadılar. Böyle olursa ilkbahara doğru ben vermeyi düşünüyorum." dedi.
Çocuklarının yaşaması için günde en fazla üç saat uyuyabildiğini ifade eden anne Fatma Moda, "Çocukların sabah kahvaltısını hazırlıyorum. Ardından mutfağı temizlemeden yeniden acıkıyorlar. Koşuşturmaktan akşam oluyor. Yemekten kalan zamanlarda çocukların temizlik işleriyle uğraşıyorum. Aralıklarla günde iki veya üç saat uyuyabiliyorum. Yılladır çocuklarıma bakıyorum. Başa gelen çekilir. Yoruluyorum ama evlatlarımız için çekiyoruz. Çocuklarım için 24 saat evin içinde dönüyoruz." diye konuştu.
70 BİN LİRA BORCU VAR
Ameliyatın ardından Moda çiftinin hayatı maddi imkansızlıklar yüzünden biraz daha güçleşir. Doktorlar, Esra’nın kaloriferli bir evde, kendine ait bir odada yaşaması gerektiğini belirtir. Bunun üzerine baba Mustafa Moda, eski evi satıp, bankadan 90 bin lira kredi çekerek ailesini yeni evine taşır.
Çocukların rahat etmesi için eşiyle birlikte elinden gelen mücadeleyi verdiğini belirten baba Moda, yetkililerin duyarsızlığından şikayetçi. Devletin engelli çocuklar için verdiği maddi destekten yaralandıklarını kaydeden Moda şöyle konuştu: "Ben burada siyasilere sitem ediyorum. Son iki yıla kadar hiçbir devlet kurumunun kapısını çalmadım. Buna herkes şahit. Çalıştım, çırpındım, baktım ve zevk aldım. Gidiyorum hamallık yapıyorum kazanıyorum ve çocuklarıma yedirdiğim zaman güldü mü tamam dünya benim. Ama iki yıl önce siyasilere müracaat ettim büyük kızım böbreğini kaybedince. Çünkü maddi manevi tükendik. Ve çocukların tedavisini burada yaptıramadım ve başka hastanelere götürdüm. Çocuklarım için ev istedim. Elimde 15-20 bin lira peşinat param var, bizi bir araya sıkıştırın dedim ve geri kalan tutarı taksit taksit geri ödeyebilirim dedim. Yine olmadı. Sağ olsunlar eş dost toplandık bu evi aldık. Şu an 70 bin lira borcumuz var. Bizim derdimiz para değil sahipsiz kalmamız. Taşındığım evimde 35 yıl yaşadık. Çocuğum diyaliz hastası olması yüzünden daha temiz ve ayrı bir odada yaşaması gerektiği doktorlarımız tarafından söylendi. Bir de eski evimiz sobalı olduğu için üç engelli çocuk tek odanın içinde bir gün sobayı deviriyor, bir gün sobanın üzerindeki suyu üzerine döküyor. Ve çocuklar bu yüzden yaralandı. Ben evi kendim için değil çocuklarım için istedim. Ben çadırda bile yatarım. Yine de devletimizden Allah razı olsun her çocuğa maddi destek vermesinden dolayı. Evin taksitini ise eşten dosttan veya ben işe gittiğimde kazandığım paralarla ödemeye çalışıyoruz."
'ALLAH'IM BİZDEN SONRAYA KOYMA'
Çocuklarının geleceğinden endişe ettiğini söyleyen baba Moda, "Allah'a tek bir dua ediyoruz, herkesin ettiği gibi; Allah'ım bizden sonraya koyma, benden önce al, ondan sonra da beni al." diyerek sözlerini tamamladı.
