Prof. Dr. Canan Karatay, gençlerde ortaya çıkan hastalıkların temelinde aşırı şeker, ekmek tüketimi ve hareketsizlik yattığını söyledi.
Prof. Dr. Canan Karatay, şeker hastalığının bilindiğinin ötesinde genetik olmadığını ve sebebinin çevresel faktörler olduğunu ifade etti. Karatay, Ereğli Belediyesi’nin organizasyonu ile Ereğli Belediyesi Kültür Merkezinde ‘Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Yaşam Programı’ kapsamında bir konferans verdi. Yoğun bir katılımın olduğu konferansta konuşan Belediye Başkanı Özkan Özgüven, İstanbul’a giderek Prof. Dr. Canan Karatay’ı Ereğli’de bir konferans vermesi için ikna ettiğini ifade etti ve “İyi ki de bu organizasyonu yapmışız. Katılımın yoğunluğu göz önüne alınırsa, hocamızın önerilerinin halkımız için son derece önem arz ettiği belli oluyor. Kendisine bizleri kırmayıp teşrif ettikleri için ne kadar teşekkür etsek azdır” dedi.
Ereğli’nin kara havuç, koyun yoğurdu gibi son derece önemli yerel tatları olduğunu ve bunların doğal birer hastalık savaşçısı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Canan Karatay, insanların hastalanmadan önce önlem almaları gerektiğinin altını çizdi. Ereğli halkına önemli mesajlar veren Karatay, konferansında Mısır şurubu şekerinin kullanılan çay şekerinden 7 kat daha büyük toksit içerdiğini ifade ederek, “Yani bütün tatlandırıcılar, çocuklarımızın içtiği gazlı şekerli içecekler, insulin olan meyve şekerini yani fruktozu hemen karaciğere gönderiyor. Çünkü insan vücudu meyve şekeri dediğimiz fruktoz şekerini enerji olarak kullanamaz. Çok toksit olduğu için derhal yağ olarak karaciğere gider ve karaciğeri yağlandırır” şeklinde konuştu.
Tam buğday ekmeğinin de şeker olduğunu aktaran Prof. Dr. Karatay, “Tam buğday ekmeğinin de hakikaten kan şekerini çok fazla yükselttiği Kardiyolog William Davis tarafından söylenmiştir. Kepekli de olsa tam buğday ekmeğinin gliserin endeksi çok yüksektir. Bir patatesin gliserin indeksi kadar kan şekerini çok fazla yükseltir. Genç ve ortaya çıkan hastalıkların temelinde aşırı şeker, ekmek tüketimi ve hareketsizlik yatmaktadır. Bu olay bu kadar basit. Herkes bisiklete ulaşamaz ama yol yürüyün. Asansöre binmeyeceğiz ve yol yürüyeceğiz. Şeker hastalığı genetik değildir. Tamamen yanlış beslenme ve yanlış yaşam biçiminden kaynaklanan çevresel bir faktördür. İleri yaşlarda çıkan bu hastalık genetik olmamakla beraber önlenebilir. Bunu önlemek ve önünü alabilmek bizim elimizdedir” diye konuştu.
1980’lerde ve 1990’larda birdenbire tüm dünyada aynı zamanda obezitenin mantar gibi patladığını belirten Karatay, “Aşırı kilo, Ereğli nüfusunun üçte biri obez gibi şeyle ortaya çıktı. Aşırı kilo, obez o kadar önemli değil. Önemli olan bel çevresinin genişlemesi, sizin rahatsız ve hasta olduğunuzu gösteriyor. Bu yeterlidir. Gidip vücut kitle endeksi ölçme gibi yöntemlere gerek yok. Bunlara artık tıpta insulin yüksekliği hastalıkları deniliyor. Açlık kan şekeri sizi aldatmasın. Bir şey yedikten sonra kan şekerinize bakın ve çok yükseliyorsa artık onu yemeyin, hiçbir şeyiniz kalmaz” ifadelerini kullandı.
Konferansa katılanlara Ereğli Belediyesi tarafından Canan Karatay’ın yazdığı kitaplardan hediye edilirken, Karatay’a ise Belediye Başkanı Özgüven tarafından çiçek takdim edildi.