Çocukların yazın şüphesiz en büyük zevki havuzlar, deniz ve su kaydırakları. Bu zevkin istenmeyen kötü sonuçlar doğurmaması için ise uzmanlar aileleri uyarıyor.
Konu ile ilgili önemli bilgiler paylaşan Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alper Kaya, "Havuzlar ve denizlerdeki sığ sular her yaz maalesef özellikle gençler açısından büyük tehlike oluşturuyor. Gençlerin çok daha zevkli diye suya balıklama atlaması maalesef boyun kırılmaları, kalıcı felçler ya da daha kötüsü ölümlerle sonuçlanıyor. Bu yüzden derinliğini bilmediğimiz sulara kesinlikle atlamamız gerekir. Mümkünse derinliğini bilsek bile suya kafa üstü atlamayalım. Bunu her anne babanın evlatlarına sıkıca tembihlemesi gerekir.” dedi.
Su kaydıraklarına da dikkat çeken Prof. Dr. Alper Kaya,"Yazın dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu da su kaydırakları. Bu konuda çocuklar ve gençler olduğu kadar yetişkinler de dikkatli olmak zorunda. Su kaydıraklarından en önemli nokta sıralı kaymayı kontrol eden görevlilerin olmasıdır. Çünkü eğer bu kontrol edilmezse kazalarla karşılaşma olasılığı çok yükselir. Çünkü arkamızdaki kişiyi kontrol etme şansımız olmaz ve arkamızdan gelen kişi hızlı bir şekilde bize çarptığında sırt ve bel bölgesinde omurga kırığına neden olabilir. Bu bizim çok sık karşılaştığımız bir durumdur. Böyle bir durumda maalesef dönüşü olmayan felç durumlarına çok sık rastlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Bu tarz durumlarla karşılaşıldığında yapılması gereken en önemli şeyin 112 acil ekibini aramak olduğunu ifade Prof. Dr. Alper Kaya,”Ardından hastayı hareket ettirmeden düz yatırmaktır. Sağlık ekipleri gelene kadar beli ve boynu hareketsiz kılmak çok önemlidir. Hastayı oturtmaya çalışmak ya da ayağa kaldırmak vahim sonuçlar doğurabilir.” ifadelerini kullandı.
Bu tarz kazaların sonucunda kafamıza aldığımız darbelerin beyin kanamasına da yol açabileceğini kaydeden Kaya, şunları söyledi; "Bunu da göz önünde bulundurarak beyin kanaması riskine karşı da tedbirli olmak gerekir. Beyin kanamaları ani ve şiddetli bir baş ağrısı ve bunu takip eden ani şuur kaybı ile genellikle karşımıza çıkar ve hasta bayılır. Peşinden fışkırır tarzda kusma ve epilepsi nöbeti (sara nöbeti) sıklıkla görülür. Beyin kanaması acil hayatı tehdit eden bir durum oluşturduğu için profesyonel sağlık ekiplerini ortama çağırmak yapılması gereken ilk ve en önemli şeydir. Bu kanamayı geçirenlerin ortalama yüzde 20’si hastaneye yetiştirilebilmektedir ve diğerleri genellikle kanamayı geçirdikleri yerde kaybedilmektedirler. Hastanın şuur kaybı olacağı için kendi başına bir şey yapması mümkün değildir. Profesyonel sağlık ekipleri gelinceye kadar hastanın düz bir şekilde yatırılması hareket ettirilmemesi, kusma durumunda yan çevrilmesi, epilepsi nöbeti esnasında solunum yolunun açık kalmasının sağlanması gerekir.”