Kahramanmaraş'ın parlayan yıldızı KYS Catering, görülmemiş bir yönetim anlayışı ile müşterilerine hizmet vermeye devam ediyor.

Yönetim Kurulu Başkanı Metin Azaplıoğlu'nun mühendisler ve sektörünün en iyilerinden oluşturduğu ekip, Kahramanmaraş'ta bir ilki gerçekleştiriyor.

Catering yemeklerini görmek dahi istemeyen fabrika işçileri, artık KYS Catering farkı ile en lezzetli yemekleri tatma fırsatı yakalıyor. 

Yeni tip korona virüs salgını sebebiyle kırmızı alarm veren KYS Catering Yönetimi, gerekli tüm önlemleri alarak işçi sağlığına verdiği önemi daha da arttırdı. 

Pandemi süreciyle KYS Catering'de değişen yönetim anlayışı ve Pandemide Catering sektörünün alması gereken tedbirler, şirket müdürü Ali Haydar Tepe, Gıda Mühendisi Edanur Gündüz ve KYS Catering Diyetisyeni Betül Yarpuzlu tarafından makale şeklinde açıklandı.

İŞTE ŞİRKET MÜDÜRÜ ALİ HAYDAR TEPE'NİN ' YÖNETİM ANLAYIŞI BAŞLIKLI MAKALESİ ' 

PANDEMİ SÜRECİYLE İK’DA DEĞİŞEN YÖNETİM ANLAYIŞI

Kısa zamanda tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19; insanları, şirketleri, pazarları ve tüm değer zincirlerini etkisi altına aldı. Salgın sürecinden en fazla etkilenen alanlardan biri olan insan kaynaklarında ise şimdi yönetsel değişim zamanı.

Bireyler bir yandan koronavirüse yakalanmadan hayatta kalmaya çabalarken; şirketler de işlerini, çalışanlarını ve müşterilerini korumaya çabalıyor, işlerinin sürekliliğini sağlayacak tedbirleri almaya çalışıyor. Bu süreçte hükümetler bir yandan nakit problemi yaşayan sektörlere destek verirken, şirketler de iş gücü piyasasındaki esnek çalışma modellerine yoğun olarak yönelmiş durumda. Evden/uzaktan çalışma, telafi çalışması, kısa çalışma, ücretli/ücretsiz izin uygulamaları en çok başvurulan yöntemler olarak görülüyor.Burada esas üzerinde durulması gereken konulardan birinin de mevcut salgının karantina altındaki çalışanların psikolojisi ve performansı üzerine nasıl etki ettiğinin gözlenmesi olmalıdır. İş sürekliliği ve kriz yönetimi için çeşitli planları olan şirketlerde, bu planlamaların yetersizliği görülmektedir. İnsan kaynakları birimlerinin bu konularda rol üstlenmeleri kriz sonrası normalizasyonun erken sağlanmasında önemli bir faktör olacaktır.Bu karmaşık ve hiç karşılaşılmadık krizi yönetirken şirketinizin süreçlerini sorunsuz işletmek, karar mekanizmalarını çalıştırmaya devam ettirmek, çalışanlarınızı motive tutmak, kaybı minimize etmek ve sonrasında yükselişi gerçekleştirmek kritik önem arz ediyor. Organizasyonunuzun krize ve kriz sonrası yükselişe hazırlanabilmesi için şu 4 başlığa dikkat etmeniz gerekiyor:

Çevik organizasyon yapısı:Kriz durumlarında alınan kararları etkin uygulayabilen ve gerektiğinde inisiyatif alabilecek çevik organizasyonel yapılara ihtiyaç vardır. Maliyetleri doğru planlamak adına organizasyonun sağlıklı büyüklükte olması rekabeti farklılaştıran bir unsur olarak öne çıkmaktadır.

Kararlı liderler:Kriz dönemlerinin etkin yönetilmesi ve sonrasında başarılı yükselişin yakalanması için her zamankinden daha fazla etkili olan liderlik özelliklerine ihtiyaç vardır. Bu dönemde kararlı ve güçlü liderler çalışanlarına güven verirken, organizasyonu belirli bir amaca odaklayan, çevik hareket edebilen ve en önemlisi de “Önce insan” bakış açısına sahip olan liderler, yükseliş için çalışanlarını motive edebilir ve kriz sonrası çıkışı yakalayabilirler.

Yetkin insan kaynağı:Özellikle uzaktan çalışmanın zorunlu hale geldiği bu dönemde teknolojik yeterlilik, çalışanların işlerini yürütebilmeleri adına hayati önem taşımaktadır. Çalışanların psikolojik sağlamlığı, çevik hareket edebilmesi, hızlı adapte olabilmesi ve gelişim odağını koruyabilmesi hem çalışanların hem de şirketin performansını etkilemektedir.

Performans ve ödüllendirme:Özellikle salgın gibi sosyoekonomik durumları etkileyen konularda şirketlerin çalışanlarını destekleyici ve teşvik edici uygulama, aktivite, baz ücret ve izinlerin yönetimiyle ilgili alacağı bazı aksiyonlar çalışanlar üzerinde pozitif bir etki bırakacaktır.

Gıda Mühendisi Edanur Gürbüz ve Diyetisyen Betül Yarpuzlu'nun Makalesi 

PANDEMİDE CATERİNG SEKTÖRÜNÜN ALMASI GEREKEN ÖNLEMLER

Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını devam ederken, kademeli olarak geçilen normalleşme süreci ile birlikte iş yerlerine dönüşlerin başlaması pek çok farklı noktadaki önlemleri de gündeme taşıdı. Bu noktalardan birini de işyerleri yemekhaneleri ve sunulan yemek hizmeti oluşturmaktadır.Salgının ilk günlerinde çalışanlarını eve gönderen şirketler, dördüncü aydan sonra kademeli olarak eski düzene geçerken yemekhanelerdeki masa aralıkları yeniden düzenlenip,servis personelinin hijyen önlemleri artırıldı. Bu süreçte biraz arka planda kalan yemeklerde de yeni normale uygun hassasiyetler oluşturuldu ve menülerdeki önceliklerde de değişiklikler meydana geldi.

Bu bağlamda KYS catering olarak hizmet verdiğimiz tüm noktalarda kurumların İş Sağlığı ve Güvenliği yetkilileri ile biraraya gelerek aksiyon alıyoruz.Hizmet verdiğimiz yemekhanelerde tüm hijyen kurallarını gözeterek çalışanların yemeğe geliş saatlerini süreli ve kademeli olarak planlayarak teması minimum seviyeye çekmeye çalışıyoruz.Yemek menülerimizi Gıda Mühendisleri ve Diyetisyenimiz kontrolünde salgın döneminde bağışıklık sistemini güçlendirecek şekilde düzenliyor,yemekhane ve kantinlerdeki masa ve sandalyeleri araları iki metre olacak şekilde ve çapraz oturma düzenine göre konumlandırıyoruz.İşimizin gereği olarak Pandemi öncesinde de uyguladığımız ve kullanmakta olduğumuz önlük, bone, siperlik, maske ve eldiven kullanımı bu süreçte daha da sıkı takip edilmektedir.Gün içerisinde yoğunluk durumuna ve hizmet türüne göre belirli aralıklarla eldiven ve maske değiştirilmekte her öğün sonrasında masa üstleri ve yemek servis alanlarının temizlik ve dezenfeksiyonu sağlanmaktadır.Düzenli olarak su ve yemek numunesi alınarak kontroller yapılmakta ,yemek alırken sosyal mesafe kurallarına uyulup uyulmadığı özel olarak denetlenmektedir.Pandemi dönemde tek kullanımlık ambalajlanmış çatal, kaşık, bıçak, peçete,kürdan,tuz ve karabiber kullanılmasını teşvik ederek bulaş riskinin minumum seviyelere çekilmesi için gayret ediyoruz.Güvenilir gıda yönünden Hazır Yemek sektörünü ele aldığımızda milyonlarca kişiye yemek hizmeti verilmesinden dolayı tüketicilerin bu yönden korunması birinci öncelik olmalıdır.Gıda ile ilgili geçmiş yıllarda yaşanan bazı sıkıntı ve olumsuzluklar bu konunun üzerinde ciddi durulması gerektiğini gösteriyor. Ayrıca güvenli ürünlere yönelik olarak tüketici bilincinin artması, okul ve şirket sayısındaki artışlar gibi faktörlerin etkisiyle gıda sanayinde yer alan sektör firmaları, gıda güvenliği ve toplam kalite uygulamalarına yönelik olan gereken tedbirleri almak için çalışmalar yapmaktalar.Pandeminin yaygınlığı ve bulaşma riskleri açısından bakıldığında, toplum sağlığının korunması,hazır yemek ve kurumsal beslenme daha önemli hale gelmiştir.

Konuyla ilgili meydana gelebilecek problemlerin önlenebilmesi için altta geçen noktalara azami dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

• Mutfakta gıda ile temasa uygunluğu kanıtlanmamış malzemeler kullanılmamalıdır.

• Mutfakta gıdaların temas edeceği kaplar ve yüzeylerin gıda ile uygunluğu kontrol edilmelidir.

• Personelin uyması gereken kurallar, iyi hijyen uygulamaları ve ilgili uyarıcı yazılar asılı olmalıdır.

• Toplu yemek yerlerinde genel hijyen kurallarına mutlaka uyulmalıdır.

• Toplu yemek yerlerinde haşere için tüm tedbirler alınmalı ve temas eden gıdalar imha edilmelidir.

• Toplu yemek yerlerinde temizlik dahil kullanılan sular içilebilir nitelikte olmalıdır.

• Et ve sebze parçalama tahtaları ve bıçaklar ayrı renkte, karıştırılmayacak şekilde olmalıdır.

• Yemek üretiminde kullanılan tüm malzemeler 5996 Sayılı kanun’a uygun yerlerden alınmalıdır.

• İş yerinde yapılan her işlem ve kontrolün kaydı tutulmalı, izlenebilirlik sağlanmalıdır.

• Hammadde ve ürünler, kendi özelliklerine uygun depolarda ve ayrı tutulmalıdır.

• Taşıma ve depolamada ürün özelliğine uygun sıcaklık-rutubet ortamı sağlanmalı ve ölçülmelidir.

• Depolarda “erken giren, erken çıkar” sistemi uygulanmalı, raf ömrü kontrolü ve kayıt yapılmalıdır.

• Alüminyum malzemeler asitli ve tuzlu gıdalarla temas ettirilmemelidir.

• Yemekler az veya aşırı olmadan yeterli ve düzgün pişirme sağlanmalıdır.

• Kızartma yağ sıcaklığı 180 ©’nin üzerine çıkarılmamalı ve yönetmeliğe göre sık değiştirilmelidir.

• Kızartma atık yağı mutlaka yönetmelik çerçevesinde uzaklaştırılmalıdır.

• Sıcak yemeklerin yeterince sıcak, soğuk yemeklerin de yeterince soğuk olması sağlanmalıdır.

• Bozulmuş veya raf ömrü tükenmek üzere olan yemekler asla yeniden pişirilmemelidir.

• Yemek atıkları yığılmaya meydan verilmeden sıklıkla gıda işleme alanından uzak tutulmalıdır.

• Gıda maddelerinin sevkiyatı ile atıkların uzaklaştırılması aynı zamana denk getirilmemelidir.