Bacağı kesilmekten kurtulan ve adeta hayatı değişen 24 çocuk hastadan 8'i, Okan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde aileleriyle birlikte bir araya geldi ve deneyimlerini paylaştı. 

Hastalığın dünya istatistiklerine göre 300 bin ile 1 milyonda 1 kişi arasında bir oranda görüldüğünü belirten Çocuk Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Cengiz Çabukoğlu hastalık ve tedavisi ile ilgili şunları söyledi: "Bu hastalığın tedavisinde en önemlisi 1 yaşından önce başlanması. Kaval kemiğinin yanında ikinci ve daha ince bir kemik var. O kemik kaval kemiğinin yerine getiriliyor ve zamanla kalınlaşıyor. Daha sonra çocuklar yürüyebiliyorlar ve ardından da uzatma işlemi yapıyoruz. Türkiye'de aslında yaklaşık 15 yıldır yapılıyor ama teknolojideki değişimlerle birlikte tedaviye yeni eklemeler ve değişimler yapılmaya başlandı.  Buradaki amacımız çocukların bağımsız yürüyebilmesini sağlamak. Protez gerçekten iyi bir seçenek ama herkes kendi dokusunu korumaya yönelik tedavileri tercih ediyor. Bu ameliyatlara ilk kez 15 yıl önce Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde benim de hocam olan Prof. Dr. Selim Yalçın ile başladık. Şu ana kadar 24 çocuğu ameliyat ettik." 

"1 YIL BOYUNCA GİTTİĞİMİZ TÜM DOKTORLAR 'BACAĞININ KESİLMESİ GEREKİYOR' DEDİ" 

Aydın'da yaşayan Okyanus Aşçı'nın (4) annesi Figen Aşçı ise 9 yaşına kadar yürüyemeyen bir hasta üzerinden Dr. Çabukoğlu'na ulaştığını belirtti ve şunları söyledi: "O güne kadar konuştuğumuz bütün doktorlar 'Bacakların kesilmesi gerekiyor. Bu çocuk yürüyemez' dedi. Ardından Okyanus 1 yaşına geldi ve Dr. Cengiz Çabukoğlu bize olumlu şeyler söyledi. Kızım da şu anda çok iyi ve yürüyor. Kızımın hem kaval kemiği yok, hem diz kapağı yok ama ona rağmen kızım yürümeyi başardı."

"KIZIM İLK YÜRÜDÜĞÜNDE HERKESİ ARADIK" 

Kızının hastalığının çaresi olduğunu ilk öğrendiğinde çok duygulandıklarını söyleyen Figen Aşçı, "Yürüyebileceğine hiçbir zaman inanmamıştım. Dr. Cengiz Çabukoğlu olumlu şeyler söylese de ben çok negatif düşünüyordum. Doktorlara inancım kalmamıştı çünkü 4 doktora gitmiş ve hamileyken bunu öğrenememiş, kızım doğunca öğrenmiştim. Bu ayrı bir travma olmuştu. Tıbba inancım kalmamıştı ancak Dr. Cengiz Çabukoğlu ile tanıştıktan sonra doktorumuz kendisini ispatlamak için fazla bir çaba göstermedi bize. Hastalarının telefon numarasını verdi. Daha sonra internet üzerinden gruplar kurduk. Çok güzel bir birlikteliğimiz var şu anda onlarla. Türkiye'deki tüm hastalara ulaşıyoruz ki bizim yaşadığımız travmaları onlar yaşamasınlar. Okyanus ilk kez ayağa kalktığında arayıp haber vermediğimiz kimse kalmadı. Özellikle Dr. Cengiz Çabukoğlu ve gruptaki hasta ailelerin hepsine haber verdik sevinçten."