Manisa İl Sağlık Müdürü, Halk Sağlığı Müdür Vekili Dr. Metin Kaplan Kurban Bayramında beslenme, etlerin kesimi ve saklanması konularında önemli açıklamalarda bulunarak vatandaşları dikkat etmeleri konular hakkında bilgilendirdi. Etin sindirimi zor bir besin olduğuna dikkat çeken Kaplan, kesilen etlerin hemen tüketilmemesi gerektiğini söyledi.
Bayramın bayram olması ve tadının bozulmaması için kurban kesim koşulları ve sağlıklı kurban seçimi dışında, yenilme ve saklanma koşullarının da önemli olduğuna vurgu yapan Manisa İl Sağlık Müdürü Dr. Metin Kaplan, “Kurban Bayramı’nda, Bayram geleneklerimizden olan tatlı tüketimine ek olarak kırmızı et tüketiminin miktarı ve sıklığı artış göstermektedir. Ancak özellikle bu günlerde şişmanlık, yüksek tansiyon, kalp-damar, mide ve diyabet hastalığı olan kişilerin beslenmelerine dikkat etmeleri gerekmektedir.” dedi.
Kurban bayramında yiyecek seçimi, porsiyon kontrolü ve besinlerin dengeli dağılımı ve sağlıklı beslenmenin temel prensiplerine uygun tüketimin yapılmasına dikkat etmenin önemli olduğunu vurgulayan Dr. Metin Kaplan, ’’Bayram sabahı kurban kesme telaşı olanlar kahvaltı öğününü atlayabilmektedir. Mümkün olduğunca kahvaltı yapılmalıdır. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu için; kalp-damar hastalığı, diyabet ve yüksek tansiyonu olan kişiler, Kurban Bayramı’nda yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeli, kısıtlı miktarlarda tüketmeli ve aşırıya kaçmamalıdır.’’ diye konuştu.
“Kurban eti nasıl tüketilmeli?”
“Etler sindirimi zor olan besinlerdir.” diyen Kaplan, “Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik, hem pişirmede hem de sindirimde zorluğa yol açar. Özellikle mide-bağırsak hastalığı olan kişiler kurban etlerini hemen tüketmemeli, buzdolabında birkaç gün beklettikten sonra, haşlama veya ızgarada pişirme yöntemiyle pişirerek tüketmelidir. Bu dönemde sakatat tüketiminde de artış olmakta ancak özellikle kolesterol hastaları ile kalp-damar hastalığı riski taşıyan kişiler sakatat tüketiminden kaçınmalıdır.” dedi.
“Kurban etlerini nasıl pişirmeliyiz?”
Kurban Bayramı’nda, etin tüketim miktarının yanı sıra pişirme yöntemleri ve saklanma koşullarına da dikkat edilmesi gerektiğini belirten Kaplan, “Etlerin pişirilmesinde haşlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmalardan kaçınılmalıdır. Çok yüksek ısıda, uzun süre pişirme ve kızartma yöntemi çeşitli kanserojen maddelerin oluşumuna neden olabileceği için tercih edilmemelidir. Etler iyi kalite proteinin yanı sıra yağ, çeşitli mineraller ve vitaminleri de içermelerine rağmen C ve E vitaminini içermezler. Bu nedenle etlerin sebzelerle birlikte pişirilmesi veya etlerin yanında sebzelerin de tüketilmesi sağlıklı beslenme için gereklidir. Ayrıca besin çeşitliliğinin sağlanması açısından sağlıklı bir yöntemdir. Etle yapılan yemekler kendi yağı ile pişirilmeli ve ilave yağ eklenmemelidir. Özellikle kuyruk yağı veya tereyağının et yemeklerinde kullanılmasından kaçınılmalıdır. Etler ızgarada pişirilirken, etle ateş arasındaki uzaklık eti yakmayacak ve kömürleşme sağlamayacak şekilde ayarlanmalı. Yüksek ateş yüzeydeki proteinleri birdenbire katılaştırır ve ısı etin iç kısmına ulaşamaz. Bu nedenle etlerin iç sıcaklığı en az 75 derece olmalıdır. Çok yüksek ısı, etin dış yüzeyinin yanmasına ve su kaybının fazla olmasına yol açarak besin öğesi kaybını artırır.” ifadelerini kullandı.
Kurbanlığın satın almadan önce veteriner kontrolünden geçtiğinden emin olunması gerektiğini kaydeden Kaplan, “Uygun kesim şartlarının sağlanması sağlık açısından önemlidir. Hayvanlarda görülen ve zoonoz olarak adlandırılan bazı hastalıklar insanlara bulaşabilmektedir. Bunlardan kist hidatik, toksoplazmozis, teniyoz, brusellozis, şarbon ve verem gibi hastalıklar ülkemiz açısında önem arz etmektedir. Ancak, bu hastalıkların birtakım basit kuralları uygulamakla önlenebileceği de unutulmamalıdır. Özellikle Kurban Bayramlarında çok sayıda hayvanın kesilmesi, kesim öncesi ve kesim sonrası gereken kontrol ve hijyen kurallarına dikkat edilmemesi, kesilen hayvanlara ait etlerin tüketiminde saklama, hazırlama, pişirme gibi gerekli hassasiyetin gösterilmemesi birçok zoonoz hastalığın yayılmasına zemin hazırladığı gibi çok sayıda insanımızın da bu hastalıklara yakalanmasında neden olabilmektedir. Etler kesinlikle çiğ veya az pişmiş olarak tüketilmemeli, bazı zoonoz hastalıkların çiğ veya az pişmiş etlerin yenmesiyle bulaştığı akıldan çıkarılmamalıdır. Hayvanların kesilmesi, yüzülmesi, karkasın parçalanması, etin nakli, muhafazası, pişirilmesi ve tüketime sunulması aşamalarında kişisel hijyen kuralları ihmal edilmemelidir.” dedi.
“Kurban etleri nasıl saklanmalı?”
Kesilen etlerin korunması ve saklanmasının insan sağlığı açısından çok önemli olduğuna vurgu yapan Dr. Kaplan, kurban etlerinin, büyük parçalar şeklinde değil, birer yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetine veya yağlı kağıda sarılarak buzdolabının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanması gerektiğini anlattı. Bu şekilde hazırlanan etlerin, buzlukta -2 derecede birkaç hafta, -18 derece derin dondurucuda ise 3-4 ay süreyle saklanabileceğini kaydeden Kaplan şunları söyledi: “Etler kolaylıkla bozulabilen potansiyel riskli besinlerdir. Etlerin dondurulduktan sonra tekrar çözünmesi bazı mikroorganizmalar için üreme ortamı oluşturur ve bu da sağlığımızı tehdit eder. Çözünen et hemen pişirilmeli ve tekrar dondurulmamalıdır. Etlerin, oda ısısında açıkta bırakılacak şekilde değil, yine buzdolabının alt bölmesinde çözünmesi sağlanmalıdır. Derin dondurucuda saklanan etin buzdolabının sebzelik kısmının üstüne konularak çözünmesi beklenebilir. Etin çabuk çözünmesi amacıyla uygulanan kalorifer, soba üzerinde çözünme, oda sıcaklığında bekletme gibi yöntemler, insan sağlığı açısından tehlikeli sonuçları da beraberinde getirmektedir. Et hazırlamada kullanılan kesme tahtalarında çiğ sebze ve meyveleri doğrama işlemi yapılmamalıdır. Bayramlarda da yeterli ve dengeli beslenme ilkelerine uygun miktarda et tüketirken çeşitlilik yaratmak için, diğer besin grupları olan ‘süt (süt, yoğurt, ayran, peynir gibi)grubu’, ‘ekmek (tahıl; makarna, bulgur, pirinç) grubu’, ‘sebze grubu’ ve ‘meyve grubu’ ile aynı öğünde birlikte tüketmeye özen gösterilmelidir.’’