Hayvandan insana bulaşan hastalık gruplarından biri olan kuduz virüsü, dikkat edilmediği takdirde ölüme varan sonuçlar doğurabilir. Özellikle evcil kedi ve köpek gibi türlerin çevresel faktörlerden dolayı risk grubunda olduğu hastalık için hayvan sahiplerinin önlemlerini önceden alması gerekiyor.
Kuduz, genellikle memeli ve kuş gibi sıcakkanlı hayvanların hücrelerinde yaşayabilen bir hastalıktır. Bu virüs hayvanın salyasında bulunurken, hayvandan insana ısırık yoluyla bulaşmaktadır. Merkezi sinir sistemini etkilediği için kuduz virüsü, önlem alınmadığı takdirde ölüme varan sonuçlar meydana getirebilir.
“Kuduz, kendiliğinden oluşan bir hastalık değildir”
Eskişehir’de Veteriner Hekimi Tuğba Çine, hayvan sahiplerinin sıkça sorduğu kuduz hastalığına dikkat çekerek, önemli açıklamalar yaptı. Çine, insanların yasal olarak evcil hayvanlarına kuduz aşısını yaptırmasının zorunlu olduğunu belirterek, “Hayvan sahiplerinin genel olarak sorduğu sorular arasında, kuduz aşısının ne kadar gerekli olduğu konusunda çok fazla soru almaktayız. Kuduz aşısı yasal olarak da zorunlu ve kesinlikle yapılması gereken bir aşıdır. Evcil kedi veya köpek sahipleri kliniğimize, ’kedim beni tırmaladı ve ısırdı. Kuduz olur muyum’ şeklinde sorularla gelebiliyorlar. Kuduz, kendiliğinden oluşan bir hastalık değildir. Bu hastalık, oluşabilmesi için kuduz bir hayvan tarafından bulaştırılması gerekir. Kuduz virüsü hasta hayvanın salyasında bulunmaktadır, bu hastalığın bulaşması için salya teması olması gerekir” ifadelerini kullandı.
“Bu hastalık daha çok yaban hayata yakın kırsal kesimlerde görülmektedir”
Çine, kuduz hastalığının genellikle görüldüğü yerlerden bahsederek, “Kuduz hastalığı riske atılabilecek bir hastalık değildir ve geri dönüşümsüzdür. Yılda bir kez evcil hayvanlarımıza kuduz aşısı yapılmaktadır. Bu hastalık daha çok yaban hayata yakın kırsal kesimlerde görülmektedir. Çakal, tilki ve kurt gibi kuduz virüsü taşıyabilecek hayvanlar, kırsal kesimlerdeki yerleşim yerlerine gelerek buradaki büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar başta olmak üzere ‘ısırık’ yoluyla hasta edebilmektedir. Ayrıca sürüyü koruma amaçlı çobanların yanında bulunan köpekler, bu hayvanlarla yaptıkları kavgalar sırasında ısırılarak kuduz olabilmektedir” şeklinde konuştu.
“Kuduz zoonoz bir hastalık olmasından dolayı evcil hayvanlarımızda olduğu kadar kendi sağlımız açısından da hayati önem taşımaktadır”
Ayrıca Veteriner Hekimi Tuğba Çine, dışarı çıkarılmayan evcil hayvanların bile avlanma içgüdüsünden dolayı kaçmayacağının bir garantisi olmadığını söyleyerek, “Şehir hayatında yaşayan evcil hayvan sahipleri, özellikle kedi sahipleri hayvanlarının çok fazla dışarıyla temasının olmadığını savunmasına rağmen, kedi ya da köpeğinin avlanma içgüdüsünden dolayı kaçmayacağının hiçbir garantisi yoktur. Kuduz zoonoz (hayvandan insana bulaşabilen) bir hastalık olmasından dolayı evcil hayvanlarımızda olduğu kadar kendi sağlımız açısından da hayati önem taşımaktadır. Bu hastalıkla ilgili yaban hayattaki aşılamalar bakanlıkların çalışmaları doğrultusunda yapılmakla birlikte şehir hayatındaki evcil hayvanlarımızın aşılamaları ise özel klinikler ve belediyeler tarafından yapılmaktadır. Kuduz aşısı hiçbir şekilde aksatılmamalı ve gözardı edilmemelidir” dedi.