Hacettepe Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Ünitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Novartis tarafından Ankara’da düzenlenen koruyucu tedaviler ve aşılama konulu bilgilendirme toplantısına katıldı. Ceyhan, ‘Koruyucu sağlık hizmetlerinde aşının yeri ve yeni gelişmeler’ konusunda bilgi ve deneyimlerini gazetecilerle paylaştı. 

Aşılamanın bir sağlık çalışanının insan sağlığına verebileceği en büyük katkı olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ceyhan, başka hiçbir yöntemle bir hastalığı ortadan kaldırmanın mümkün olmadığını belirtti. Aşı sayesinde çiçek hastalığının ortadan kalktığını vurgulayan Ceyhan, polio virüsü kaynaklı çocuk felcinde eradikasyon (hastalığa son verilmesi) noktasına yaklaşıldığını ve kızamık eliminasyonunda (virus dolaşımının durdurulması) da önemli bir mesafe kaydedildiğini söyledi. 

Türkiye’nin, Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Aşı Danışma Kurulu’nun aldığı kararlar ile bölgesindeki diğer ülkelerle kıyaslandığında en zengin aşı takvimine sahip referans ülkeler arasında gösterildiğini belirten Ceyhan, bugün itibari ile tüberküloz, difteri tetanoz, boğmaca, çocuk felci, Hib enfeksiyonu, kızamık, kabakulak, kızamıkçık, hepatit B, hepatit A, zatürre (pnömokok), suçiçeği aşıları rutin olarak her çocuğa ücretsiz, risk grupları için ise grip, erişkin tipi zatürre ve ve menenjit aşısı uygulandığını belirtti.

Ceyhan ekip olarak yaptıkları bir araştırma ile ülkemizde hiçbir hastalığa karşı aşılama yapılmasaydı bunun neye mal olacağını ortaya çıkarmaya çalıştıklarını anlattı.

Araştırmanın ülkemizde aşılama olmasaydı her yıl ciddi kayıplar yaşanacağını gösterdiğini belirten Ceyhan, “Buna göre her yıl, difteriden 1.055, hepatit A’dan 5, hepatit B’den 3.348, kızamıktan 832, kabakulaktan 18, boğmacadan 1.255, çocuk felcinden 2, kızamıkçıktan 189, tüberkülozdan 390, tetanostan 91, suçiçeğinden 24, pnömokok menenjitinden 227, zatürreden 6.806 olmak üzere toplam 14.296 ölüm gerçekleşecekti. Aynı araştırmada yaptığımız hesaplamalara göre aşılama olmazsa ortaya çıkan hastalıkların ülkemize 15.607.841.958 TL doğrudan, 7.430.571.462 TL dolaylı olmak üzere toplam 23 trilyon TL’nin üzerinde maliyeti olacaktı. Halbuki tüm bu ölümleri, hastalıkları ve maddi kayıpları yaklaşık 418 milyon TL’lik bir aşı maliyeti ile önleyebiliyoruz.” diye konuştu. 

YENİ GELİŞTİRİLEN AŞILAR İLE DE HEM BEBEKLERE HEM DE ERİŞKİNLERE KAPSAMLI KORUMA

Toplantıda menenjit hastalığıyla ilgili yeni gelişmeleri de aktaran Ceyhan şunları söyledi: “Ülkemizde çocukluk çağı menenjitlerinin yarısından çoğu meningokok denilen bakteri türüdür. Meningokok menenjit aşı ile korunabilen hastalıklar arasında en ağır seyredenlerin başında geliyor. Şimdiye kadar 13 meningokok tipi tanımlanmışsa da bunlardan beşi (Serogrup A, B,C, W ve Y) insanda sık görülen tiplerdir. 4 tipe (A,C,W,Y) karşı geliştirilen 3 farklı aşı ülkemizde ruhsat almış, B tipi için geliştirilmiş olan aşı ise ruhsatlandırma aşamasındadır. Her yıl dünyada yaklaşık 500 bin meningokok kaynaklı ağır hastalık ve 50 bin ölüm olduğu tahmin ediliyor. Aşı çalıştayı 2014 raporunda ülkemizde meningokok kaynaklı menenjit görülme sıklığı yüz binde 3,98 olarak bildirilmiştir. Ülkemizde yaklaşık olarak çocuklarda yılda bin 500 vaka ve 350 ölüm olduğu rapor edilmiştir. Belirtiler başladıktan 24 saat sonra ölüme neden olabilen bu hastalık, bağışıklık sistemi henüz tam gelişmemiş süt çocuklarında en ağır haliyle görülmektedir. Menenjit vakaları tedaviye rağmen yüzde 20’ye varan oranlarda yaşamını kaybetmektedir. Hayatta kalanların yüzde 10-20 sinde sakatlılar görülmektedir. Bugün ülkemizde çocuk çağı aşılamada kapsamlı bir uygulama yapılmaktadır. Özellikle erken koruma göz önünde alındığında Sağlık Bakanlığının aşı takvimi ağırlıklı olarak 1 yaş altı çocukları korumayı hedeflemektedir. Yeni geliştirilen aşılar ile de hem bebeklere hem de erişkinlere faydalı, kapsamlı koruma fırsatı verilmesi hedeflenmektedir.” 

Prof. Dr. Ceylan, bugün itibarı ile son geliştirilen aşıların; konjuge menenjit ACWY, rotavirüs, human papilloma ve menenjit B aşıları olduğunu sözlerine ekledi.