Manisa Tabip Odası Başkanı Semih Bilgin, geçen yıl Türkiye’de 110 milyon acil başvuru ve 11 milyon MR çekimi yapıldığını belirterek Türkiye’nin dünya MR şampiyonu olduğunu söyledi.

Manisa’da Cumhuriyet Meydanı’nda 14 Mart Tıp Bayramı çelenk sunumu ile kutlandı. Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen törene İl Sağlık Müdür Vekili Dr. Hasan Güner, Halk Sağlığı Müdür Vekili Dr. Osman Öztürk, Manisa CBÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Zeki Arı, Manisa Tabip Odası Başkanı Dr. Hasan Semih Bilgin, Türk Sağlık Sen Manisa Şube Başkanı Rıtvan Mutlu ve sağlık çalışanları katıldı. İl Sağlık Müdür Vekili Dr. Hasan Güner, Manisa CBÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Zeki Arı ve Manisa Tabip Odası Başkanı Dr. Hasan Semih Bilgin tarafından Milli Egemenlik Anıtına çelenk sunulmasıyla başlayan törende bir dakikalık saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı okundu.

Çelenk sunumunun ardından bir açıklama yapan Manisa Tabip Odası ise 20 Şubat’ta 14 Mart Tıp Bayramı ile ilgili taleplerini yineleyerek sorunların çözüme kavuşmasını istedi. Bilgin, “Manisa Tabip Odası olarak 14 Mart Tıp Bayramı’na gelirken 20 Şubat 2017’den bu yana 14 Mart’ta 4 talebimiz var diyerek taleplerimizi dile getirmiştik. Haksız ve hukuksuz ihraç edilen hekimlerin işlerine iadesi, hastaya yeterli süre ayrılmasına yönelik çalışma koşullarının düzeltilmesi, çalışırken ve emeklilikte insanca ücreti, sağlıkta şiddetin sona ermesini talep etmiştik. Bu talepler çerçevesinde 20 Şubat’tan buyana bir dizi etkinlik gerçekleştirdik ve kamuoyuyla da paylaştık” dedi.

Taleplerinin karşılanmasının iyi hekimlik yapmalarının, nitelikli sağlık hizmeti sunmalarının ve toplumun daha iyi sağlık hizmetine ulaşmasının yollarını açacağını dile getiren Bilgin, “Türkiye sağlık ortamında şiddet her geçen gün etkisini artırıyor. Sağlık ortamındaki şiddet sıklıkla hasta ve hasta yakınları tarafından sağlık çalışanlarına yönelse de aslında burada hedefin sağlık sistemi olduğu açıkça görülüyor. Bu nedenle de uygulanmakta olan sağlık politikalarını ele almadan gösterilecek hiçbir yaklaşım sağlıkta şiddetin çözümüne yönelik etkili bir çözüm ortaya koymayacaktır. Öte yandan sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik yapılacak bir düzenleme, önleyicilik ve koruyuculuk işlevini sağlayabilmesi için sağlık çalışanlarına yönelik şiddete asla hoşgörü gösterilmeyeceği, aksine şiddet suçlarının mutlaka cezalandırılacağı düşüncesine olanak sağlamalıdır. Bu amaçla Türk Tabipler Birliğinin Türk Ceza Kanununa bir madde eklenmesi önerisini önemsiyor ve destekliyoruz” diye konuştu.

“Acil başvuruda ve MR çekiminde dünya şampiyonuyuz”

Tabipler olarak asıl üzerinde durdukları konunun kışkırtılmış bir sağlık hizmeti sunumu olduğuna vurgu yapan Bilgin şunları söyledi:

“Dünya MR şampiyonluğu, Dünya acil başvuru şampiyonluğu Türkiye’de. Geçen yıl 110 milyon acil başvurusu oldu. Bunların hepsi aslında nitelikli sağlık hizmeti alamayan insanların alamadığı hizmeti tamamlamak üzere tekrar tekrar sağlık kurumlarına başvurmalarından oluşuyor. Aslında bu bir kısır döngü, yoksa bizim sağlık personeli eksikliği ile ilgili değil. Temel eleştirilerimiz bu noktada daha fazla hekim, daha fazla sağlık çalışanı üzerinden değil, bu süreçte öncelikli olarak bu piyasacı sağlığı metalaştıran piyasa sağlık sistemine karşı duruşumuz olması gerekir. Sağlıklı bir sağlık sistemi yapılandırılmasında zaten ihtiyaç duyulan personelin gerçek rakamları da ortaya çıkacaktır. Bugünkü rakamlar üzerinden yapılacak olan değerlendirme bize gerçek sonuçları vermez. Ülkemizdeki sağlık çalışanlarının sayılarının yeterli mi yetersiz mi tartışmalarından ziyade bizim üzerimizde durduğumuz sağlık sisteminin sunumuyla ilgili sorunlar olması. Biz temelde sağlığın anayasal bir hak olduğunu ve bunu devletin kamu eliyle sürdürmesi gerektiğini biliyoruz. Bunun ücretsiz bir şekilde sağlanması yönünde planlama yapılmasını düşünüyoruz. Sağlık sistemimiz piyasaya açılmıştır ve piyasanın aktörleri de MR şampiyonu olmamız bunu gösteriyor. MR’lar her yıl yenileniyor. Geçen yıl 11 milyon MR çekilmiş bu ülkede. Dünyadaki en yüksek rakam ama sağlığın asıl göstergeleri doğumda çocuk ölüm hızları, doğumda anne ölüm hızları açısından şampiyon değiliz. Koruyucu sağlık hekimliği konusunda evet gelişmeler var yıllar içerisinde ama kıyasladığımız zaman biz nede birinci oluyorsak aslında sisteminde o olduğunu bize gösteriyor. Daha çok teknoloji tüketmeye yönelik bir sağlık hizmeti ile karşı karşıyayız.”