Prof. Dr. Abdurrahman Oğuzhan, sıcak havanın damarlar üzerinde gevşetici etki yaptığını belirterek, bunun damarların genişlemesine ve tansiyonun düşmesine neden olduğunu bildirdi.

Oğuzhan, kan basıncının (tansiyon) belirlenmesinde damarların elastikiyetinin (damarın gevşemesi ve büzülmesi) son derece önemli olduğunu söyledi.

Damar duvarında düz kaslar bulunduğuna dikkati çeken Oğuzhan, bu kasların damar kasıldığı zaman daralmasına, gevşediği zaman genişlemesine yol açtığını kaydetti.

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuzhan, damarın genişlemesi sırasında tansiyonun düştüğünü, büzülmesi sırasında da yükseldiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Tabi buradaki büzülme atar damarlardan ziyade, arteriol dediğimizin daha küçük damarlarla alakalı. Dolayısıyla sıcak hava damarlar üzerinde gevşetici etki yapıyor. Bu da damarların genişlemesine ve tansiyonun düşmesine neden oluyor. Bu sağlıklı insanlar için de yüksek tansiyon hastaları için de geçerli. Yüksek tansiyon hastaları ilaç da kullanıyorlarsa, tansiyonlarında beklenmedik düşmeler olabilir. Bu da son derece tehlikeli. Bir de tansiyon hastaları idrar söktürücü adını verdiğimiz, diüretik ilaçları kullanıyorlarsa bu da yaz aylarında sorun olabilir. Çünkü terlemeyle zaten su kaybediyorsunuz. Üzerine bu ilaçları da kullanırsanız tansiyonunuz daha çok düşebilir."

Tansiyon düşüklüğünde yorgunluk, halsizlik, oturduğu yerden aniden ayağa kalkıldığında baş dönmesi gibi belirtiler ortaya çıkabileceğini vurgulayan Oğuzhan, hastanın böyle bir durumda ilacı kesmeden kendisini takip eden doktora başvurarak kullandığı ilaçların dozlarını yeniden ayarlatması gerektiğini anlattı.

TUZ VÜCUTTA TUTUP TANSİYONU YÜKSELTİYOR

Prof. Dr. Abdurrahman Oğuzhan, tansiyon hastalarının da özellikle terliyorlarsa bol miktarda sıvı tüketmeleri gerektiğine işaret ederek, şeker içeriği yüksek olan meyve suları ya da gazlı içecekler yerine taze sıkıLmış meyve suyu, ayran, az demli çay ve meyve tüketilmesini önerdi.

Mineraller bakımından zengin olan maden suyunun da tercih edilebileceğini ancak sodyum içeriği nedeniyle ölçülü tüketilmesi gerektiğine dikkati çeken Oğuzhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sodyum yani tuz diyeti, özellikle yaşlı yüksek tansiyon hastalarında, şeker hastalarında, böbrek problemi ile tansiyon problemi olanlarda çok daha önemli. Tuz fazla alındığında vücutta suyu tutuyor ve tansiyonun yükselmesine neden oluyor. Günlük toplam 6 gram tuz tüketmemiz gerekiyor. Bu da bir çay kaşığına denk geliyor."

SERİNLERKEN TANSİYONUNUZU YÜKSELTMEYİN

Maden sularının içinde de kaynağına göre çeşitli oranlarda sodyum bulunduğunu vurgulayan Oğuzhan, şunları anlattı:

"Dolayısıyla tansiyon hastaları serinleyeyim diye fazla miktarda maden suyu tüketecek olursa tansiyonları yükselebilir. Bu nedenle tansiyon hastalarının maden suyunu daha ölçülü tüketmelerinde fayda var ama tansiyon problemi olmayanlarda çok fazla sorun olacağını düşünmüyorum. Zaten maden suyu şişelerinin üzerinde sodyum miktarı yazıyor."

HAZIR GIDALAR TUZ DEPOSU

Oğuzhan, tuzun hazır gıdalarda koruyucu olarak da kullanıldığını ifade ederek, "Kişi ne kadar fazla hazır gıda tüketiyorsa o kadar çok tuz alıyor demektir. Tuz tüketimi sadece tansiyonla alakalı değil kalp damar sağlığını da ilgilendiren bir konu. Hiç tuz tüketmeyin demiyoruz ama kullanım miktarını indirebildiğimiz kadar aşağı indirmeliyiz" dedi.

Kalp yetmezliği bulunan hastalarda da tuzun azaltılmasının son derece önemli olduğunu dile getiren Oğuzhan, şu ifadeleri kullandı:

"Bu hastaların kalpleri güçsüz olduğu için devridaim yapamıyor, su birikmesi oluyor. Tuz da suyu tuttuğu için vücut daha fazla şişiyor. Bu nedenle özellikle tuzsuz yemeğe dikkat etmesi gereken bir grup da kalp yetmezliği olan hastalar. Tuzsuz diyet önemli ama bu hastalara da tamamen tuzu kesmelerini önermiyoruz. Çünkü, tamamen tuzu kestiğinizde vücut karşı reaksiyon geliştiriyor."