Şanlıurfa’nın Birecik Belediye Başkanı Faruk Pınarbaşı, 15 Temmuz gecesi yaşananların, darbeden öte Türkiye’yi işgale yönelik bir girişim olduğunu söyledi.
Darbe girişiminin olduğunu, Gaziantep’te katıldığı bir düğünde öğrendiğini belirten Başkan Pınarbaşı, düğünde, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in de nikah şahitliği yaptığını ifade etti. Bakan Şimşek ile selamlaştıktan 5-10 dakika sonra düğün merasiminin tamamlandığını ve Şimşek’in acil şekilde salondan ayrıldığını kaydeden Pınarbaşı, “Yanımda kayınbiraderim de vardı. Onun telefonuna oğlu İstanbul’dan bir görüntü gönderdi. Tankların boğaz köprüsünü kapattığı anın görüntüleriydi. İlk anda ‘terör olayı var, tedbir alınıyor’ diye lanse edilmiş. Ben tankları görünce kayınbiradere, ‘burada bir terslik var, terör olayı olsa köprüde polis olurdu, tankların ne işi var?’ dedim. Aradan 5-10 dakika geçti, olayın darbe girişimi olduğunu öğrendik” şeklinde konuştu.
“O gece eşimle helalleştim”
Daha sonra ailesini de alarak eve gitmek üzere yola çıktığını ifade eden Pınarbaşı, “Çocukları eve bıraktım, ‘ben alana gidiyorum’ dedim. Eşime ‘benim yerim halkımın yanı’ dedim, helalleştik. ‘Darbe başarılı olursa çok çok cezaevine ziyarete gelirsin’ dedim. Halk sokaklara çıkmıştı, hakikaten çok coşkuluydu. Saat 23.00 gibi yürüyüş başladı, saat 04.00’a kadar yürüyüşümüz devam etti. Sonra partinin önüne geldik. Cumhurbaşkanımızın da televizyondaki çağrısı üzerine zaten bütün vatandaşlarımız hem vatan hem millet hem de geleceği için bunu kendisine bir görev saydı. Birecik’te darbe girişimine karşı bir tek yürek oluştu” ifadelerini kullandı.
“Korumalarıma Jandarmayı kontrol ettirdim”
Birecik Belediye Başkanı Faruk Pınarbaşı, o gece ilk olarak, korumalarına fark edilmeden İlçe Jandarma Komutanlığını kontrol etmeleri talimatını verdiğini belirterek, “Korumalarım kontrol etti, hiçbir hareketlilik yoktu. Emniyet müdürümüz ile istişare ettik, o da jandarmada hareketlilik olmadığını, darbenin yanında olmadıklarını söyledi. Biz o haberle biraz rahatladık. İlçe Emniyet Müdürlüğü tüm teşkilatıyla çatışmaya hazırdı, bizler de halk olarak hazırdık ama öyle bir şey olmadı” ifadelerini kullandı.
Birecik’te halkla sokakta el ele olduklarını, sabaha kadar da parti binasında gelişmeleri takip ettiklerini ifade eden Pınarbaşı, “Sonradan anladık ki darbe başarılı olsa cezaevine gönderilmeyecek, direkt infaz edilecektik. Allah bu milletin yüzüne baktı. O yüzden Allah’a ne kadar şükretsek azdır” dedi.
“Türkiye’yi parçalayıp, yutmaya yönelik bir girişimdi”
Kendisinin 68 kuşağından olduğunu ve anarşinin en hızlı döneminde hukuk fakültesinde öğrenci olduğunu belirten Başkan Pınarbaşı, o günleri ve 12 Eylül Darbesi’ni ise şöyle anlattı, “1972 yılı mezunu avukatım. O sıkıntıları çok yaşadık. Sağımızda, solumuzda arkadaşlarımızın öldüğünü, öldürüldüğünü gördük. Gencecik insanların öldürüldüğünü gördük. 80’de ihtilal geldi, ama o tarihte ihtilalin gelişini halk şimdikinden değişik olarak sevinçle karşıladı. Çünkü halk gençlerin birbirini öldürmesinin önüne geçilmesini, kamplaşmanın ortadan kaldırılmasını istiyordu. Yani darbenin altyapısı vardı. Ben o tarihte MHP ilçe başkanıydım. Darbe olduğunda Ankara’daydım. Sonra memleketimize döndük, o zaman da çok haksızlıklar oldu. Ama buradaki yapılan darbe girişimi Türkiye’nin geleceğini ortadan kaldırmaya yönelikti. Türkiye’yi parçalamaya yönelikti. Ben bunu bir darbe olarak da kabul etmiyorum. 15 Temmuz’da yaşananlar, tamamen Türkiye’yi işgale yönelikti. Tıpkı Sevr Antlaşması’nda olduğu gibi, Osmanlı’yı parçaladıkları gibi Türkiye’yi de parçalayıp yutmaya yönelikti.”
“Milletimiz bir tarih daha yazdı”
15 Temmuz gecesi yaşananların dünya tarihinde bir benzerinin bulunmadığına işaret eden Pınarbaşı, “Milletin vergisiyle, parasıyla alınan silahlar, tanklar, uçaklar, helikopterler, devletin askerleri tarafından bu milletin çocuklarına karşı kullanıldı. İnanılır gibi değil. Ama diğer önemli konu; Osmanlı’dan bu yana tarih yazan bu millet o gece de tarih yazdı. O kara lekenin yanında çok da güzel bir tarih yazdı. Türk milleti, bir darbeyi topsuz, tüfeksiz inancıyla durdurdu. Bu da dünyada bir ilk olsa gerek. Bu yönden milletimizi ne kadar kutlasak, tebrik etsek azdır. 250’ye yakın şehidimiz oldu. Allah gani gani rahmet eylesin, yakınlarına başsağlığı diliyorum. 2 bine yakın gazimiz var, onlara da acil şifa diliyorum. Çanakkale’de, Sakarya’da, Kurtuluş Savaşı’nda destan yazan bu millet, o gece de kendine layık olan şekilde hareket etti” şeklinde konuştu.