İbrahim Acar'ın röportajı Seçime girecek siyasi partilerin aday listelerini hazırlama çalışmalarında sona yaklaşılırken, binlerce aday adayının heyecanlı bekleyişi sürüyor. Önümüzdeki pazartesi günü Yüksek Seçim Kurulu'na teslim edilmesi gereken listeler şekillendirilirken bir yandan da ittifak görüşmeleri yapılıyor. SP, DP ve TP'nin görüşmelerinden şimdiye kadar bir sonuç elde edilmezken, konuşulan bir başka formül ise 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değişikliğine ilişkin referandum öncesinde ortaya çıkan “Evet Cephesi” ile seçime gitmek. Referandum kampanyasında AK Parti ile birlikte ”˜evet' yönünde çalışma yapan Has Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, DP kurmaylarından Süleyman Soylu gibi isimlerin içinde yer alacağı bir “evet cephesi”nin oluşabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Akit; konuyu Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş'a sordu. Bu kritik konunun yanı sıra Has Parti'nin aday çalışması hazırlıkları, partinin ortaya koyacağı aday profili, meydanlarda ortaya koyacağı projeleri ve Türkiye ile dünyadaki gelişmeleri de Kurtulmuş ile konuştuk. Bağımsız adaylık konusu da Türkiye'de her seçim arifesinde sıkça konuşuluyor. Bu geçmişte denendi ve başarılı da oldu. Siz bağımsız adaylığı düşünür müsünüz? - Türkiye'de bağımsız adaylık yüzde 10 barajı dolayısıyla gündeme geliyor. Bu 12 Eylül siyasal sisteminin açık bir şekilde devam ettiğinin göstergesidir. Türkiye'de yüzde 10 barajı kalkmadan hiç kimse 12 Eylül siyasal sisteminin ortadan kalktığını söyleyemez. Çünkü bu unsur, 12 Eylül'ün en önemli siyasal dizayn araçlarından birisidir. Biz bu seçim bildirgemizde; Anayasa, Siyasi Partiler Yasası, Seçim Yasası ve Seçim Sistemi gibi 12 Eylül 1980'in bütün antidemokratik, despot ve dayatmacı yasalar sistemini değiştireceğimizi beyan ediyoruz. Bunun için mücadele ediyoruz. Amacımız bunları yıkıp geçmektir. Aday listelerinin YSK'ya teslim edilmesine 4-5 gün kaldı. İttifaklara yönelik de bazı fikir ve düşünceler ortaya atıldı. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? - HAS Parti, kısa süre önce kurulmuş ve teşkilatlanmalarını en yaygın ve güçlü şekilde tamamlamış bir partidir. Halkta HAS Parti'nin bir karşılığı vardır. Kurulduğumuz günden beri Anadolu'yu karış karış dolaşıyoruz. Halkımız bize bir ödev veriyor. ”˜Bundan sonraki siyasal iktidarın merkezi sizsiniz, hazırlanın' diyor. Biz halkın verdiği bir ödevi biliyoruz. İnşallah bu seçimde Has Parti güçlü bir şekilde parlamentoya girecek, bundan sonraki siyasal iktidarın da merkezini oluşturacaktır. TÜRKİYE İÇİN ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPARIZ ”˜Evet cephesi'nin bu seçimde bir araya gelip 367 milletvekili çıkarabileceği konuşuluyor. Sizce bu bir fantezi mi, yoksa olabilecek bir durum mu? - Bu tür düşünceler ortaya çıkıyor. Ancak bizim tavrımız çok açık. Türkiye'nin demokratikleşmesi, Türkiye'de eşit ve özgür yurttaşlığa dayalı siyasi ve hukuki reform sürecinin başlatılması konusunda üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırız. Çünkü milletin bize verdiği, daha doğrusu siyasete yüklediği en temel görevlerden birisi budur. Yeni bir Anayasa, yeni bir siyasal sistem, özgürlükleri esas alan bir anlayış için, her türlü mutabakat için hiçbir kapris içerisinde olmadan üzerimize düşeni yaparız. MİLLET ADINA HER TÜRLÜ ADIMI ATARIZ Bu durumda dile getirilen olumlu temenniler çerçevesinde bir çağrı olursa siz olumlu mu cevap verirsiniz? - Ben şunu prensip olarak söylüyorum. 12 Eylül referandumu sırasında da biz bir muhalefet partisi olmamıza rağmen çok açık bir şekilde ”˜Yetmez ama evet, eksiklikleri var ama evet' dedik. O süreçte ortaya koyduğumuz tavır eleştirildi. İktidarın getirdiği bir pakete muhalefet partisi olarak ”˜Evet' dememiz birçok kişi tarafından ”˜yanlışlık' olarak nitelendirildi ancak, doğru olanı yaptık. Biz millet adına hangi olumlu adım atılması gerekirse, o adımı atarız. Referandumda ortaya koyduğumuz tavır Türkiye'nin demokratikleşmesi için tarihi önem arz eden bir tavırdı. O referandumun AKP-CHP arasındaki didişmeden çıkartılıp bir referandum mantığına oturtulmasında çok ciddi katkımız oldu. DEMOKRATİK VE EKONOMİK RESTORASYON İLE SOSYAL BARIŞ Seçim kampanyanızın temel argümanları nelerdir? - Seçim beyannamemizin ana gövdesini üç konu oluşturacak. Bunlardan bir tanesi yeni bir Anayasa. Yeni Anayasa'nın halk tarafından iki turlu bir sistemle seçilmiş Anayasa Meclisi tarafından yapılması gerektiğini ifade ediyoruz. Türkiye'nin 12 Eylül siyasal sistemini çöp tenekesine atması lazım. Türkiye'de 2000 yılından beri sürdürülen Derviş-Fisher modeli dediğimiz, halkı borçlu hale getiren, tezgâhını dağıtan, gelir dağılımı adaletsizliğini ve işsizliği arttıran dışa bağımlı ekonomi politikasını bir kenara bırakıp; üretimi, hakça paylaşımı ve istihdamın artırılmasını esas alan ekonomi politikamızı anlatacağız. Paketimizin üçüncü önemli ayağı ise sosyal barışın sağlanmasına dönük tekliflerimiz olacaktır. Kürt meselesi, Alevi meselesi ve dindar insanların Müslümanca yaşama taleplerinin önündeki engellerin kaldırılması alanlarında ne tür çözümlerin ortaya konulması gerektiği konusundaki çabalarımızı, projelerimizi adım adım ve net olarak ortaya koyup anlatacağız. Bu üç ana unsurun dışında sağlık, enerji, dış politika, sosyal güvenlik gibi alanlarda da projelerimizi anlatacağız. Demokratik restorasyon, ekonomik restorasyon ve sosyal barış söylemlerini öne çıkaracağız. “BENİM ADIM NUMAN, BEN KAYNAĞINI BULURUM” DEMEM Projelerimizi anlatırken “Benim adım Numan, ben bunun kaynağını bulurum” demem. Hazırladığımız projelerin kaynağı kuruşu kuruşuna hesaplanmış ve kaynaklarının ne olduğunu biliyoruz. Bunu halkımıza anlatacağız. Projelerimizi hem hazırlayacağımız dokümanlarla hem ileri iletişim kanallarını kullanarak hem de meydanlarda halkımıza anlatacağız. HER İL KENDİ LİSTESİNİ OLUŞTURDU Aday belirleme yönteminiz nasıl oldu? Hangi aşamalardan sonra listeleriniz oluşacak? Bütün illerde yapılan salon toplantılarıyla aday adaylarına ilişkin tabanımızın kanaati şekillenmiş durumda. Önümüzdeki 2-3 gün içerisinde biz bu listeleri değerlendireceğiz, ancak prensip olarak fazla karışmayacağız. Belki bazı illerde genel merkez olarak çok az kontenjan kullanacağız. 30'a yakın ilimiz kendi adaylarını tespit edip genel merkeze gönderdi. Biz bu illerden gelen listelere hiç karışmama sözü verdik. Aynen bu listeleri onaylayıp ilgili kurula sunacağız. Diğer illerden gelen listelere de prensip olarak genel merkez olarak fazla karışmayacağız. Biz merkez yoklaması usulünü Yüksek Seçim Kurulu'na bildirmemize rağmen üye yoklamasıyla adaylarımızı belirledik. Bu, parti içerisindeki iç hukukumuzdan kaynaklanan bir süreçtir. Her ilde, her seçim bölgesinde en iddialı partilerden biri olarak seçime gireceğiz. Yeni Akit