Kafkas Kültür Derneği, Erenler Derneği, Tümsiad ve Balkan Türkleri Derneklerini ziyaret eden ak kadrolar, akşam ise Beytepe ve Yeşilvadi Sitelerinde vatandaşlarla buluştular. Ziyaretlerde ortaya çıkan samimi tablo, 13 yıllık AK Parti iktidarlarıyla elde edilen kazanımların toplumun tüm kesimlerini memnun ettiğini ortaya koyarken, Yeni Türkiye sloganıyla belirtilen hedeflerin de beklentileri karşıladığı gözlendi.
Ziyaretleri değerlendiren AK Parti Milletvekili Adayı Avukat Veysi Kaynak, AK Parti’nin 10. Kez millet huzuruna çıktığını anımsattı. “3 genel seçim, 3 yerel seçim, 2 referandum ve bir de Cumhurbaşkanlığı seçiminden alnımızın akıyla, başımız dik çıktık” diyen Kaynak, 7 Haziran seçimlerinden de milletin desteğiyle zaferle çıkacaklarına inandıklarını söyledi.
Hukukçu kimliğiyle, 7 Haziran seçimlerinin ardından hedefledikleri konulara ilişkin açıklamalar getiren Kaynak, millet adına yetki kullanan herkesin, tekrar millete hesap vermesi gerektiğini vurguladı. Başkanlık sisteminden yeni anayasa çalışmalarına ve çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kaynak, şunları söyledi:
“Millet adına yetki kullanan herkes gelsin millete hesap versin. Yeni anayasanın temeli bu olsun. Millet iradesinden yetki almayan hiçbir kimse egemenlik yetkisi kullanmasın. İkinci hedefimiz başkanlık sistemi. Biliyorsunuz Türkiye 1950’lerden bu yana çok partili sistemde, iyi kötü parlamenter sistemle demokratik hayatını sürdürüyor. Parlamenter sistem maalesef bu haliyle bir çok hastalığı içerisinde barındırıyor. Bu yüzden bu sistemden vazgeçelim istiyoruz. 1950’den 65 sene geçmiş. Kaç kez tek başına iktidar olabilen parti olmuş? AK Parti’yi saymazsanız Türkiye’de ortalama hükümet ömrü 16 ay. Yani hepimiz hak veririz her halde. 1 sene 4 ayda bir iktidarın ülkesini tanıması, kendisini tanıması, bakanları tanıması mümkün olamaz. Bu yüzden bu sistem koalisyonlara gebe, çok kırıklı bir yapı doğurmaya gebe. Bunun tek bir çözümü var, o da Başkanlık sistemi. Kalkınmış ülkeler, başta Amerika olmak üzere çözümü başkanlık sisteminde bulmuşlar. Millet yüzde 51 oyuyla bir başkan seçecek. O başkan milleti, millet adına yönetecek ve beş yılda bir gelip hesap verecek. Kendi etrafını kabinesini oluşturacak. Ama millet yine aynı zamanda bir parlamento seçecek. Bu parlamento da baraj olmayacak, her rengi, her görüşü yansıtacak bir parlamento olacak. O parlamento da başkanı, yönetimi denetleyecek ve kanun yapacak. O da gelecek, hesap verecek. Yani böyle bir sisteme geçmemiz lazım.”
Gelişmiş bir Avrupa Ülkesi olan İtalya’da da koalisyonun yasaklandığına dikkat çeken Kaynak, “Daha birkaç gün önce gelişmiş bir Avrupa ülkesi olan İtalya’da, koalisyonları yasaklayan bir kanun çıkarttılar. Ama bizim bu sistemimiz koalisyonları engelleyemez. O yüzden başkanlık sistemine geçelim ve hızlanalım. Türkiye, son 12 yılda 80 yılda yaptığı kadar iş yaptı. Ama Türkiye’de başkanlık sistemi olsaydı bunun da iki mislini yapardı. İşte belediyelerimiz başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Var mı diktatör?. Belediye başkanımız Hanefi Bey burada. Bir meclisi var. Diktatör mü bu başkan. Dolayısıyla başkanlık sistemi bizim çocuklarımız istikbali” diye konuştu.
“TERÖRÜ KARDEŞLİK HUKUKU İLE ÇÖZECEĞİZ”
Sözlerinin sonunda çözüm sürecini de değerlendiren Kaynak, bu sorunu kardeşlik hukuku ile ortadan kaldıracaklarını vurguladı. Kaynak, şu ifadeleri kullandı:
“AK Parti 2001’de kurulurken bir parti programı yapmışlar. ‘Biz ülkemizin bir bölgesindeki bu terörü bitireceğiz’ demişler. Nasıl bitireceğiz kardeşlik hukuku ile bitireceğiz, demokrasi ile bitireceğiz, özgürlüklerin yolunu açarak bitireceğiz. 4 tane sınır koymuşlar bunu yaparken. Bizim vatanımız tek, tek vatandan taviz vermeyiz. Bayrağımız tek, al bayrağımız rengini şehidimizin kanından alır, hilali inancımızı, yıldızı bağımsızlığımızı temsil eder. Bizim milletimiz tek. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Boşnağıyla tek milletiz biz. Ve devletimiz tek. Bu ülkenin bir tarafında federasyon, diğerinde özerk yapı, eyalet falan olmaz. Bu dört kırmızı çizgi çerçevesinde bu sorunu çözeceğiz. Ülkemize karşı 40 yıldan beri silahlı kalkışma da bulunan, 40 bin insanımızın canını maalesef toprağa verdiren, 500 milyar dolar milli servetimizi kendi topraklarımıza bomba olarak attığımız bu sorunu bitireceğiz. İnsan eşrefi mahlûkattır. Yani yaratılmışların en şereflisidir. Herkes Allah’ın yaratırken verdiği hakları eşit olarak kullanacak ve bu problem bitecek.”