Hani arada bir

Şehitlerimize ağlıyoruz ya…

Aklıma takılan sorular var benim.

Beynimi, beynimle birlikte gönlümü de yakan sorular.

Mesela;

Merak ediyorum…

Şehitler sayı mıdır?

Kaç şehit çoktur, kaç şehit azdır?

Kaç şehitten sonra yanmaya başlar yüreğimiz?

Kaç yiğit şehit olduğunda haberimiz olmaz? Şehit olan yiğit sayısı kaç olursa duyar kulağımız?

Şehit olan kaç yiğidin haberini kulağımız duyar da yüreğimiz duymaz?

Kaç aslanımız Allah’a yürüdüğünde aklımız gazetedeki şehit haberini seçip algılamaz? Yüreğimizin de aklımızın da “şehidimiz olduğu” gerçeğini algılaması için şehit sayısının (!) kaç olması gerekir.

Mesela aslan gibi evladı yanı başında sağ salim duran anne kaç şehit haberi geldiğinde izlediği magazin programlarını kapatıp evladı şehit olmuş gibi ağlar?

Mesela yakışıklı oğlunun arkadaşlarıyla eğlenmeye gittiğini bilen baba yüreği, kaç vatan evladı şehit düştüğünde bir başka babanın yüreğinin yangınıyla yanar kavrulur?

Merak ediyorum.

Kaç şehit azdır da kaç şehit çoktur?

Evladımız şehit olduğundaki “bir” sayısının büyüklüğüyle, Osmaniye’nin köyündeki yoksulluğun dibine vurmuş annenin yetim çocuğu şehit olduğundaki “bir” sayısının büyüklüğü arasında kaç sıfır fark vardır?

Evladımızın tırnağına taş değdiğinde feryad eden yüreğimiz evladı şehit olan Gülsüm Ana’nın yüreğinin feryadına neden ortak olmaz?

Ateş sahiden düştüğü yeri mi yakar?

Peki vatan “ana” değil midir?

Askerlik “Peygamber ocağı” değil midir?

Memleket koca bir hane, milyonlar büyük bir aile değil midir?

Mehmed’imin baba ocağına düşen ateş bizim ocağımıza niye düşmez o vakit? Düşüp de yakıp kavurmaz?

Şehit haberleri geliyor.

Ve hayat devam ediyor.

Öyle bir devam ediyor ki hayat…

HAİNLERE İNAT (!)

Şehit haberlerine ağlamadan…

Olabildiğince yüksek attığımız kahkahalarımızla…

Son sürat giden eğlencelerimizle.

Ve…

Hiç birimiz farkında değiliz.

Sesi de nefesi de kesilen şehit babasının feryadını bastırmakta kahkahalarımız…

Ve bir teselliden başka bir şey değildir…

“Hainlere inat teröre inat normal hayatımıza devam etmeliyiz” yalanı…

Pencereden bir bakın.

Kapıda 2 asker ve yolda bekleyen bir ambulans…

Sokakta dev bir Türk Bayrağı,

Bir dışarı bakıyorsunuz, bir aslan parçanızın, ciğerparenizin duvarda asılı fotoğrafına,

Ne hissediyorsunuz?

Şimdi bir daha düşünün.

Sahi;

Şehitler sayı mıdır?

Ve “bir” ne kadar büyük bir sayıdır?

Ve...

1 sahiden sadece “bir” midir?

- kralbet giriş - - - - -