Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı Kültü Memur-Sen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu’na katıldı. “Eğitim ve İstişare” temalı gerçekleştirilen başkanlar kurulunda konuşan Yalçın, önemli değerlendirmelerde bulundu.

Ayağa Kalkmak Durumundayız

Dünyanın vicdanını Türkiye’nin temsil ettiğini kaydeden Ali Yalçın, “Son kale Türkiye. Burası ayağa kalkarsa yeni bir dünya mümkün… Yiğit düştüğü yerden kalkar. Genetik yapımızsa esarete tahammül yok. Bu ülkeyi belli anlamda kontrol etmiş olabilirler ama bu ülkeyi sömürgeleştiremediler. O genetiği yok edemediler. Millet olarak yeniden ayağa kalkmak durumundayız. Rehavet demek felaket demektir. Bereket bizim yan yana durmamızdadır” dedi.

Türkiye’nin İstikrara İhtiyacı Var

Sözlerini 16 Nisan’da yapılacak olan Anayasa Değişikliği Referandumu’na ilişkin değerlendirmelerle sürdüren Yalçın, Türkiye’nin istikrarlı bir yönetime ihtiyacı olduğunu belirtti. Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü: “93 yılda, 65. Hükümet..  Bir buçuk yıla bir hükümet düşüyor. Bu sendikal hayata da yansıyor. Millete merhaba demek için zamanı yetmez. İstikrarın olduğu dönemleri ortalamaya aldığınız zaman, istikrarın olduğu süre 23 ay olarak gözüküyor. Türkiye’de 3 buçuk dönemlik bir istikrar dönemi var. Bunların ilki Menderes dönemi, ikincisi Özal dönemi, üçüncüsü iktidarını hala sürdüren Ak Parti dönemi. Buçuk olan da, zekât miktarı kadar da olsa, millete hizmet etme fırsatı bulmuş ama çok önemli hizmetler ettiği için, Türkiye’de milletin saygınlığını kazanmış ve Türkiye’nin toparlanmasına vesile olmuş olan Merhum Erbakan hocamızın koalisyon ortağı olarak iktidar ettiği dönemlerdir. Onun haricindekilerin tamamı mevcut birikimlerin kaybedildiği dönemler” diye konuştu.

27 Mayıs Darbesini Bayram Olarak Kutlayan Bir Tarihten Geldik

Türkiye’nin geçmişte koalisyon pazarlıklarıyla yoğrulduğunu, Cumhurbaşkanını halkın seçmesine, halkla örtüşecek bir Cumhurbaşkanının Çankaya’ya çıkmasına müsaade edilmediğini belirten Yalçın, “60’da Menderes’i asıp, 27 Mayıs’ı ders kitaplarında demokrasi bayramı olarak kutlatıp dayattıkları bir geçmişten geliyoruz. Cemal Gürsel’in 61’de Cumhurbaşkanlığı sürecinde, siyasi parti liderlerini bir odaya sokup, ‘Siyasi partiler cumhurbaşkanlığı için aday çıkarmayacak’ dediği, Ali Fuad Başgil’in, ‘Böyle bir şey olmaz. Partiler aday göstermese de ben adayım’ demesinin ardından kendisine, ‘Derhal senatörlükten istifa edeceksin’ diyerek senatörlükten istifa ettirdikleri bir tarihi yaşadık. Bu ülke bu tarihleri gördü. 115 defa cumhurbaşkanlığı seçimi yapıp da Cumhurbaşkanı seçemeyen bir meclis gördük. Cumhurbaşkanıyla başbakan arasında cereyan eden ve anayasa kitapçığı fırlatmaya kadar giderek milletin anasını ağlatan ve ekonomiyi örseleyen bir fotoğrafı yaşadık” şeklinde konuştu.

Ülke Koalisyonlarla Yorulmasın

“Koalisyonlar bu ülkeyi yordu” diyen Yalçın, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Geçmişteki gibi, 7 Haziran’la 1 Kasım arasında cereyan eden koalisyon tartışmaları sırasında da dolar yüksek seviyelere geldi. Onun için biz diyoruz ki, ‘Ülke koalisyonlarla yorulmasın, koalisyon sandıkta kurulsun. Milletvekilleri bakan olmak adına birbirlerine girmesin. Kabinenin dışından en nitelikli kişiler bakanlık görevini icra etsin. Milletvekilleri de mecliste yasayla bu ülkenin önünü açsın. Ekmeğimizin büyüdüğü bütün dönemler istikrar dönemleri. Ekmeğimizin bir çırpıda gittiği, ceplerimizin delindiği dönemler de anti demokratik dönemler.16 Nisan’a giderken 2 ay içerisinde, sadece emek demeyeceğiz, evet de diyeceğiz ve alanlara ineceğiz. Teşkilat olarak her ilde kitleler oluşturacak ve onlarla birlikte inisiyatif alacağız. Bu ülkede istikrar olsun, ekmeğimizin ve emeğimizin değeri olsun istiyoruz. Biz biliyoruz ki, Türkiye’de istikrarlı bir yönetimin olmasına, İsrail, ABD karşı. Ülkemizde de karşı çıkanlar var, ama neden çıkıyorlar bilmiyorum. Bu süreç alanda herkese meseleyi izah etme ve Türkiye’yi istikrara kavuşturacak zemini oluşturma zeminidir.”

Yalçın konuşmasının sonunda Kültür Memur-Sen ailesine güvendiğini kaydederek, “Kültür Memur-Sen yetki kervanına en son katılmıştır ama en güçlü olması gereken sendikamızdır. En zayıf halka asla olmayacaktır. 5 bin 250 sayısını geçtiğinizi biliyorum. Bu teşkilata inanıyor ve sonuna kadar güveniyorum” ifadelerini kullandı.