Aktif Eğitimciler Sendikası Kahramanmaraş Şubesi tarafından yapılan basın açıklaması şu şekilde:

“Basınla Aktif Buluşma ve Eğitime Katkı, Keyfiliğe Tepki” konulu basın açıklaması ve bilgi paylaşımı toplantımıza katılarak sendikamızı şereflendiren ulusal ve yerel basınımızın çok kıymetli temsilcilerine şahsım ve yönetim kurulumuz adına hoş geldiniz diyorum.

İnsani İslami ve evrensel değerlerle bağdaşmayan, bilimsel dayanaklardan son derece uzak, yetişmiş insan kaynağının hoyratça harcandığı, küstürüldüğü, birleştirici ve kucaklayıcı bir yaklaşım yerine ötekileştiren ve kutuplaştıran bir üslup, bilimsel ve objektif kriterler yerine keyfi uygulamalara son derece açık adil ve kanuni olmayan siyasi atama sistemi ile yönetimde kapıkulu anlayışı yerleştirilmeye çalışılmaktadır.

Yapılan atamalar, aynı sokakları aynı caddeleri ve aynı kurumları paylaşan eğitim çalışanları arasında kutuplaşmalara, ayrışmalara ve güven kaybına sebep olurken; atamalara kaynak teşkil eden kişiler akan sele kapılarak yarın yüz yüze bakılacağı ve telafisi zor kırılganlık ve dargınlıkların oluşacağı gerçeğini göz ardı etmektedir.

Eğitimin ve öğrencilerimizin geleceği hususunda siyasal gücün etkisi ve gazıyla sonradan pişman olunacak uygulamalara girişilmemesi ve beklentilerinden dolayı eğitim yöneticilerimizin de adil olmayan yanlış uygulamalara karşı sessiz kalmamaları gerekir. Çünkü değerlendirme konumundakilerin bilimsel ve vicdani sorumlulukları vardır.

”¢ Eğitim politikalarında istikrar ve süreklilik yokken,
”¢ Müfredat programlarının ve ders kitaplarının içeriği sevgili yavrularımıza ve gençlerimize milli ve manevi değerlerimizi kazandırmaktan, değerler eğitimini vermekten uzakken,
”¢ Zararlı madde kullanımı ne acıdır ki ilimiz de dâhil her gün artıyorken,
”¢ Kız ve erkek öğrencilerimiz gecenin geç saatlerinde her türlü tehlikelerle karşı karşıya kalarak evlerine gidiyorken,
”¢ Eğitimcilerimiz çok zaman hak etmedikleri halde usulsüz ve belgesiz yöntemlerle kolayca şikayet ediliyor ve teftiş sistemi asıl amaçlarından uzak işlerle meşgul ediliyorken,
”¢ Öğrenci seçme sisteminde sıkıntılar varken,
”¢ Göstermelik rakamlarla bakanlık uygulamaları şişiriliyorken,
”¢ Bilimsel ve objektif araştırma ve uygulamalarla eğitim sorunlarımız ve yarınlarımız adına eğitim hedef ve stratejilerimiz belirlenmiyorken,
”¢ Öğretmen ve yönetici yeterliklerimizin geliştirilmesi için bilimsel yöntemlerle istikrarlı ve sürekli çalışmalar yapılmıyorken,
”¢ Okul ihtiyaçlarını giderebilme adına okul yöneticilerimiz hala ekonomik sıkıntılarla uğraşıyorken,
”¢ Ödüllendirme ve cezalandırmalarda adaletsizlik varken,
”¢  Milli Eğitim Bakanlığı'nın gündelik ve tutarsız politika ve uygulamaları ile öğretmen ve yöneticilerimiz itibarsızlaştırılıyorken,
”¢ Eğitim sistemimizin çözüm bekleyen buna benzer birçok sorunları varken; 
”¢ Bu sorunları çözmeye çalışmak yerine, dün saçlarını kesmeye çalıştıkları yöneticilerimizin bu gün usulsüz atamalarla seslerini kesmeye çalışıyorlar.
”¢ Bu kul hakkıdır, bakanlığın ve çanak tutanların ayıbıdır, vicdanlarında onaylamadıkları halde çeşitli gerekçelerle sistem üzerinde onaylayanların ayıbıdır ve aynı zamanda yetişmiş tecrübeli insan kaybıdır, eğitimde kazanımların kaybıdır, eğitime ihanettir.

Al Bayrağa saygı duyduğunu, vatanını sevdiğini, kul hakkını bildiğini, eğitimi önemsediğini iddia eden herkes ama herkes vicdanının sesini dinlemeli, kul hakkını önemsemeli, bilimsel, İslami, insani ve evrensel değerlerden kopmadan, adalet anlayışından ayrılmadan bedeli ne olursa olsun milli, manevi ve evrensel değerlerin günümüz ve gelecek nesillere kazandırılması adına gayret etmeli ve bu yönde çalışan herkese destek olmalı yardım etmelidir. Ötekileştiren ve kutuplaştıran uygulamalarla öğretmenlerimiz, yöneticilerimiz, kurumlarımız, okullarımız mağdur edilmemelidir.

Bulunduğu okul ve kurumlarda; çalışanları, öğrencileri ve velileri tarafından sevilen, işlerini titizlik ve başarılı bir şekilde yerine getiren, meslektaşları tarafından da sevilen yöneticilerimizin insani, vicdani ve adil olmayan, bilimsel dayanaklardan yoksun, tamamen husumete dayalı bu ve benzeri uygulamalarla, hoyratça harcandığına şahit olmaktayız.

Bilimsel olarak yapılacak olan araştırmalar sonucuna göre; periyodik olarak düzenlenecek olan; kurs, seminer, konferans ve etkinliklerle idarecilerimizin yönetici yeterliklerini geliştirmek ve artırmak varken, eğitime katkısı olmayan ve ötekileştiren,  sindirmeyi amaçlayan tutum ve davranışlarla hareket edilmesi kabul edilemez ve bizler de kabul etmemekteyiz.

Milli ve manevi değerlerimiz adil olmamızı, adaletli davranmamızı, şeffaf olmamızı, kul hakkına dikkat etmemiz gerektiğini ve “kendimiz için istediğimizi komşumuz ve arkadaşımız için istemediğimiz müddetçe geçek manada Müslüman olamayacağımızı” söylemesine rağmen bu uygulamalara sessiz kalan ve onay verenleri hayretle izliyor ve vicdanları ile baş başa bırakıyoruz.

“Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” mısraında dile getirilen şekli ile Aktif Eğitimciler Sendikası olarak son ocak sönene, son nefer kalıncaya kadar haksızlıklar karşısında dik durmaya ve doğru olanı söylemeye,  savunmaya, hukuki yoldan eğitim çalışanlarımızın haklarını aramaya ve takip etmeye devam edeceğiz.

Üst yöneticilerin bir kısmının, önceden birlikte çalışmadıkları, adını bile bilmedikleri, yeteri kadar tanımadıkları okul müdürlerine 100 puanlık değerlendirmenin 60 puanlık kısmını nasıl takdir ettikleri merak konusudur. 

Kendi sendikalarına üye olmayanların dışlandığı ve sendikanın hazırladığı listeler üzerinden çalışılarak puanlamaların yapıldığı, diğer sendikalara üye olanlara ise düşük puanların verildiğini görüyor, çalışan, dürüst ve idealist yöneticilerimize olan tahammülsüzlüğü kınıyoruz. 
Burada sitemimiz 75 ve üzeri puan alan okul müdürlerine değil, değerlendirmede adil davranmayan, baskılardan dolayı adil davranamayan ve birilerinin hazırladığı listelerle hareket edenlere, etmelerini isteyen zihniyetedir. 

Eğitim Sendikaları olarak; eğitim yöneticilerimizle birlikte, siyasi ve ayrıştırıcı olmayan huzurlu ortamlarda eğitim sistemimizin yenilenmesi, olumlu yönde değişimi ve gelişimi için çalışmamız ve insan kaynağımızı bu yönde sarf etmemiz gerekirken; eğitim yöneticilerimizin adil olmayan uygulamalara maruz kalmaları bizleri derinden üzmektedir. 

Yöneticilerimizi ayrıştıran, ötekileştiren, adaletli ve insani olmayan atamalarla itibarsızlaştırmaya çalışan anlayış ve düşüncenin karşısında sessiz kalmayarak, hukuki zeminde demokratik tavırlarını ortaya koyan, insanlık ve mesleki itibarı koruyabilme ortak paydasında bir araya gelen ve bu gün bizimle birlikte olan Türk Eğitim Sen, Eğitim Sen ve Eğitim İş Sendikası başkanlarına, yönetim, disiplin ve denetim kurullarına, çok değerli sendika üyelerine Aktif Eğitim Sen yönetim kurulu ve üyelerimiz adına teşekkür ederiz.

Başkalarına göre kıymetsiz fakat bizlere göre çok kıymetli olan, hukuki mücadele sonrasında yöneticilik haklarını elde edeceklerine inandığımız okul yöneticilerimize de bu güne kadarki ve bundan sonraki hizmetlerinden dolayı yürekten teşekkür ederiz.

Aktif Eğitimciler Sendikası Kahramanmaraş Şubesi'nin kuruluşundan itibaren desteklerini esirgemeyen genel merkez yöneticilerimize, bizleri cesaret, güven ve gayretleri ile yalnız bırakmayan sendika üyelerimize ve gönül dostlarımıza da içtenlikle teşekkür ederiz.

Ve yine hukuki zeminde ortaya koymaya çalıştığımız bu demokratik tavrımızı ve sesimizi duyurmak adına aramızda bulunan yerel ve ulusal basınımızın çok kıymetli temsilcilerine ve emektarlarına da yürekten teşekkür ederiz.