Mahir Ünal, belediye başkanları, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla Afşin Semt Konağı'nda düzenlenen istişare toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin büyük bir değişim yaşadığını belirtti.
     ''Bizler şuanda değişimin içinde yaşadığımız için pek fazla bunun farkına varmıyoruz'' diyen Ünal, şöyle devam etti:
     ''Türkiye'de nasıl bir değişimin yaşandığının, Türkiye'nin nereye doğru gittiğinin, Türkiye'nin yeniden imkanlarını, yeteneklerini, potansiyelini koordine ederek nasıl ayağa kalktığının farkında değiliz. Türkiye artık sorunlarını çözüyor, önündeki engelleri kaldırıyor, dünyada söz sahibi haline geliyor.''
     Toplumun yıllar boyunca ''korku toplumu'' haline getirildiğini dile getiren Ünal, şunları kaydetti:
     ''Ama eski korku ve alışkanlıklarımızla bunları göremiyoruz. Çünkü kafamızda hala eski var. Kafamızda hala korkularımız var. Daha öncelere gitmeye gerek yok. Ben evde 1960 darbesinin hikayeleriyle büyüdüm. Babam Demokrat Partili idi. Evimizde dergiler vardı ve küçük bir çocuktum. Merhum Adnan Menderes'in idama götürülen resmiyle büyüdüm. Genç yaşımıza geldik bu sefer de 1980 darbesine şahit olduk. Gazi Mustafa Ortaokulu'ndan 3. sınıf öğrencisiyken minibüsü durdurdular. Yanımda kimlik kartı yoktu. Genç bir çocuktum. İndim araçtan çayırın üstüne oturdum. Sonra jandarma bana 'sen kime sordun da oturdun' dedi dipçikle. Ben bunları yaşadım. Bu korkuyu tüm Türkiye yaşadı.''
     Ünal, 28 Şubat sürecinde öğretmen olduğunu, nasıl bir baskı oluşturulduğuna şahit olduklarını ancak bunların artık geride kaldığını vurguladı.
     Milletin önüne çıkarak yürümenin büyük bir sorumluluk olduğuna işaret eden Ünal, ''Sizin kişilik ve karakteriniz makamdan güçlü değilse, kişiliğiniz makamdan, koltuktan güç alıyorsa zannedersiniz ki makam, mevki sizi adam etti. Halbuki adamlık nedir- Adamlık, oturduğun koltuğa ve makama güç verebilmektir. O yüzden oturduğumuz koltuklar bizim için birer ateşten gömlektir'' dedi.