AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal, IŞİD ile mücadele konusunda dünyanın yanlış yolda olduğunu; IŞİD'in yerini almaya hazır, Beyaz Kefenliler'in örgütlendiğini açıkladı. Ünal, 'bataklığın kurutulması' hatırlatması yaparak, TGRT Haber'de Ercan Gürses'in sorularını cevapladı.

"IŞİD'İN YERİNE 'BEYAZ KEFENLİLER' GELİYOR"
Ünal, dünyanın IŞİD ile mücadelesinin 'strateji hatası' olduğuna dikkat çekerek, "Bugün IŞİD ile mücadele ediyorlar. Peki; IŞİD'le yapılan mücadele nihayetinde, bölgede ortaya çıkan enfeksiyonu sona mı erdirecek? Suriye'de bir bütüncül düzenlemeye gidilmediği sürece ve 300 bin kişiyi katleden diktatör, kendi halkını öldürmeye devam ettiği sürece ve Suriye, bütün dünyadaki cihadist unsurların adeta akınına uğradığı müddetçe burada siz IŞİD'i bitirirsiniz; başka bir örgüt, benzer bir yapılanma peyda olur. Mesela şimdi; Horosan Grubu, 'beyaz kefenliler' diye yeni bir terörist akımın daha ortaya çıktığı konuşuluyor" uyarısında bulundu. 

"PETROL KAYBEDİLİNCE; IŞİD TEHDİT KABUL EDİLDİ"
Dünya kamuoyunda yürütülen algı operasyonlarını da yorumlayan Mahir Ünal, 'Türkiye hiçbir dönemde IŞİD'e destek olmadı. Türkiye hiçbir dönemde Suriye'nin içindeki terörist unsurlarla ilişki kurmadı' dedi ve devam etti: "Türkiye, 'Suriye'nin dostları grubu' Cenevre 1 ve Cenevre 2'de yapılan toplantılarda dünya ile birlikte hareket etti. Suriye'nin içindeki legal, muhalif yapı ile dünya nasıl ilişki kurduysa; Türkiye'de aynı şekilde bir ilişki kurdu. Bizim bütün uyarılarımıza rağmen; IŞİD, daha düne kadar bir tehdit ve risk olarak görülmezken; ne zaman ki petrol yataklarına, petrollere müdahalesi oldu, bir anda dünya ayağa kalktı ve IŞİD 'bir risk' unsuru kabul edildi." 

"PARALEL YAPI DA YANGINI ATEŞLİYOR"
Ünal, Kobani provokasyonlarını da değerlendirerek, "Olaylar, sadece 'paralel yapı' ile bağdaştırılamaz. Ama Paralel Yapı'nın bazı unsurlarının bu sürece müdahil olduğunu, özellikle Doğu ve Güney Doğu Anadolu'daki bazı illerimizde, o yapıdan talimat alan bazı teşkilatların olduğunu biliyoruz. Paralel Yapı ile ilişkili bazı unsurların sürece dahil olduklarını gösteren elimizde bilgiler var" açıklaması yaptı.

'90'LARA DÖNÜŞ' ELEŞTİRİSİNE CEVAP: "ÖZGÜRLÜK, MASKE-MOLOTOFKOKTEYLİ DEĞİLDİR"
İç Güvenlik Reformu çerçevesinde alınacak önlemleri eleştirenlere cevap veren Mahir Ünal,"Demokraside geriye gidiş diye bir durum söz konusu değil. Özgürlük - güvenlik dengesini biz, 12 yıldan beri çok dikkatle yürütmeye çalışıyoruz. Ne güvenliği özgürlüğü ne özgürlüğü güvenliğe feda edemeyiz. Ama eğer sizin kamu düzeninizi engelleyen bir durum, küçük esnafın dişinden tırnağından artırdığı sermayesi ile kurduğu iş yerinin yağmalanması, öbür taraftan bakıldığında, kuyumcusundan tutun da birçok işyeri sahibinin yüzleri maskeli kişiler tarafından hayatlarının 3 gün içinde zindana dönüştürülmesi, kabul edilemez. 3 günlük zarar bilançosu 136 milyon Lira. Bunun 60 milyon'u özel sektör, 76 milyon'u devlet zararları olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla güvenlik önlemi almak, birilerinin özgürlüklerini kısıtlamak değildir. Özgürlük dediğimiz şey; sokağa çıkmak, sokakta yüzünü maske ile saklayıp molotofkokteyllerle, sivil ve masum insanların araçlarına, iş yerlerine saldırmak değildir" diyerek; '90'lara geri dönüş' eleştirilerini reddetti.

"TÜRKİYE; ATEŞ HATTINDA BİR GÜVENLİK ADASI"
'AK Parti İktidarı, 12 yıldır istikrar üretiyor' diyen Ünal, "AK Parti'nin ürettiği hem siyasi istikrarın hem de ekonomik istikrarın Türkiye'ye katkılarını 12 yıldan beri görüyor, gözlemliyoruz. Türkiye, şu anda geniş bir coğrafi perspektif ile, bölge olarak baktığınızda öyle bir yerde duruyor ki; etrafımızda 9 tane yönetilemeyen ülke var. Yani Suriye'den Irak'a, Ukrayna'dan Lübnan'a kadar; bu 9 devlet karışıklık, kargaşa içinde ve gelecekten ümitvar değiller. Türkiye, bütün bu ateş çemberinin içerisinde, bölgeden kaynaklanan enfeksiyonlardan da uzak durarak, bir 'güvenlik adası' olarak ayakta duruyor" ifadelerini kullandı.  

"ÖCALAN'IN DÜNYA İLE İLETİŞİMİ AÇILABİLİR"
Mahir Ünal, İmralı'da tutuklu olan Abdullah Öcalan'ın statüsüne yönelik de konuşarak,"Başlangıcında var olan şartlar bugün biraz iyileştirilerek devam ettiriliyor. İyileştirilmekten kasıt; daha insani şartlara kavuşturulmasıdır. Yani; bulunduğu hücrenin genişletilmesi, dünya ile haberleşmesinin önünün açılması gibi konularda revize yapılabilir" değerlendirmesinde bulundu.