Ünal, AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Başbakan Erdoğan'ın yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili umudunu yitirmek üzere olduğu yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine, komisyonun kurulduğu gün gündemini, çalışma usul ve esaslarını belirlediğini ve 2012 yılı sonuna kadar çalışmalarını tamamlayacağını söylediğini ifade etti.

Belirtilen tarihte ortaya bir şey çıkmadığını belirten Ünal, ''Bunun üzerine Meclis Başkanı ve Komisyon Başkanı Cemil Çiçek siyasi parti genel başkanlarını dolaşmış ve tekrar 3 ay daha süre alınmış, gene ortaya bir şey çıkmamış. Tekrar 3 ay daha bir süre uzatımına gidilmiş ve 174 madde üzerinde yürütülen müzakerelerin 40 maddesinde bir mutabakat sağlanmış. İşin asıl kalbi olan hükümet sistemi, siyasal sistem konusunda bir müzakere yapılmamış'' dedi.

Kendilerine, ''Siz başkanlık sistemini dayattığınız için bu mutabakat gerçekleşmiyor'' dediklerini ifade eden Ünal, şöyle devam etti:

''Biz de diyoruz ki 'başkanlık sistemini biz dayatmıyoruz.' Başkanlık sistemini biz bir hükümet sistemi olarak önerdik. Ama bizim olmazsa olmazımız değil. Biz 'tartışalım ve müzakere edelim' diye bunu önerdik ama siz bunu tartışmaya ve müzakere etmeye bile gerek görmediniz. Siz 'biz başkanlık sistemi çekildiği zaman diğer bütün maddeler üzerinde mutabakat sağlayacağız' diyorsanız, 'biz bunu çekelim' diyoruz. Ama maalesef bu önerimize de yaklaşmıyorlar.

Bütün bu fotoğrafı ortaya koyduğunuz zaman Sayın Başbakan'ın ümidim azalıyor' demesi, daha iyi anlaşılır. Eğer buradan bir şey çıkmazsa sonuçlarını bizim düşünmemiz gerekiyor. Çünkü sorumluluk alan, sorumluluk üstlenen iktidar sorumluluğu bizde. Her iki kişiden birinin oyunu almış, yüzde 50 oy almış AK Parti'nin bu sorumluluğu üstlenmesi ve alması gerekir.''

-''Bir şey çıkması için sonuna kadar mücadele edeceğiz''-

İktidar olarak eğer buradan bir şey çıkmazsa bu sorunu çözmek için başka yöntemlere, seçeneklere başvuracaklarını söylediklerini anlatan Ünal, şunları söyledi:

''Tabii ki bizim bir B planımız, bizim bir C planımız var. Tabii ki ülkenin herhangi bir şekilde bir anayasa krizi yaşamasına izin vermeyeceğiz. Tabii ki bir sistem krizi yaşanmasına izin vermeyeceğiz. 2014'te Türkiye seçilmiş Cumhurbaşkanı ile tanışacak. İlk defa Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilecek. Seçilmiş Cumhurbaşkanının mevcut siyasal sisteme entegrasyonu için tabii ki bazı düzenlemelerin yapılması gerekecek. Doğal olarak herhangi bir sistem krizinin olmaması, herhangi bir siyasal krizin olmaması, herhangi bir anayasa krizinin olmaması için bizim bugünden ne yapmamız gerekiyor? Tedbirler almamız, önlemler almamız gerekiyor. Dersimize çalışmamız gerekiyor. Planlar yapmamız gerekiyor. Bütün bunları yapıyor olmamız, devam eden Anayasa Uzlaşma Komisyonu'ndan umudu kestiğimiz anlamına gelmiyor. Oradan bir şey çıkması için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Ama oradan bir şey çıkmazsa da bizim bu krizlerle baş edebilecek planlarımız mevcuttur.''

-''Referanduma gider tabii''-

Ünal, ''Referanduma götürecek misiniz?'' sorusuna, ''Referanduma gider tabi'' karşılığını verdi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın, ''Her halükarda yeni anayasa halk oylamasından sonra yürürlüğe girecektir'' şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Ünal, ''Nihayetinde bunun, anayasanın bir milli mutabakatla bir meşruiyet kazanması, öncelikle milletin onayından geçmesiyle ilişkili. O yüzden referanduma götürürüz. Sayın Başbakan bunun altını çizdi. 'Biz bunu millete götürürüz, milletim bunu onaylar, onaylayacağına inanıyorum' dedi. Dolayısıyla milletin onayından geçen her şey tabii ki birinci öncelikli olarak makbuldür'' diye konuştu.

Ünal, 3 seçimin aynı yıl içinde olması halinde takvimin sıkışacağı sorusuna, şu yanıtı verdi:

''Sonuçta martta yerel seçim var. 8. ayda cumhurbaşkanlığı seçimi var. Muhtemel bir de referandum. Dediğim gibi bir seçenek olarak referandum orada duruyor. Yoksa biz 'bugün bir referandum yapacağız' demiyoruz. 'Şu şu sorunları çözemezsek, bir seçenek olarak önümüzde referandumu tutuyoruz' diyoruz. 'Buradan eğer bir şey çıkmazsa o zaman biz bu sorunu çözmek için başka yöntemlere, seçeneklere başvuracağız' diyoruz.''