[B]“40 yıl onlar bizi fişledi, şimdi biz onları fişliyoruz.”[/B] Bu söz iki yönüyle çok vahimdi. Birincisi; [B]“Onlar ve biz”[/B] diyerek bir farklılıktan, iki farklı gruptan, iki farklı zihniyetten söz ediyordu. [B]“Onlar ve biz”[/B] ifadesindeki [B]“onlar” [/B]ve [B]“biz”[/B] kimdi, anlaşılamamıştı. Solcular ve sağcılar mıydı mesela? [B]Aleviler ve Sünniler miydi?[/B] Laikler ve anti laikler miydi? Ak Partililer ve Ak Partili olmayanlar mıydı? [B]Türkler ve Kürtler miydi?[/B] Atatürkçüler ve Atatürkçü olmayanlar mıydı? Ergenekoncular ve Ergenekoncu olmayanlar mıydı? Kimdi [B]“onlar ve biz”[/B] Akşamdan beri düşünüyorum. Sayın Milletvekilimizin söz ettiği [B]“onlar”[/B] ve [B]“biz”[/B] ayırımının hangi tarafında bulunuyorum diye”¦ Ülkedeki kökü 100 yıla dayanan yapılaşma, kadrolaşma yukarıda söz konusu olan tarafların her birine ayrı ayrı zarar vermiştir. Zaman zaman her grup bu, adı var kendi yok güçten çok çekmiştir. O yapılaşmanın ne olduğunu, iyi mi yaptığını kötü mü yaptığını, bu gün yapılanların ne manaya geldiğini ve ülkemiz için doğurduğu ve gelecekte doğuracağı sonuçları zaman gösterecek. Ben bu konuda çok fazla [B]ahkâm kesmemeyi[/B] öğrendim. Ama, Sayın Vekilimizin bu sözlerini çok ciddiye aldım. Aldım; zira bu sözler [B]adı konmamış iki taraf ve iki taraf arasında adı konmamış bir savaşı[/B] ifade ediyordu. [B]Doğan'ın sözleri ikinci yönüyle de çok vahimdi.[/B] Doğan, fişlemelerin devam ettiğini açıkça ifade ediyordu. Fişleme iddialarının boyutları çok büyümüştü oysa. Yargının, askeriyenin, siyasetin en üst seviyesine kadar sıçramıştı telefon dinleme olayları. O kadar ki, [B]zaman ve mekan mefhumu da[/B] ortadan kalkmıştı. Çıkan ses kayıtları açık bir meydan okumaydı. [B]“Kim olursanız olun, çalışma odanızdan yatak odanıza, yurtdışı gezilerinizden en gizli toplantılarınıza kadar her yerde sizi dinleyebiliriz” [/B] İşte böyle bir ortamda konuşan Avni Doğan'ın ifadesi gereği kadar ilgi çekti kamuoyundan. Belki inanmayacaksınız ama, biz Sayın Doğan'ın sözlerini manşet yaptıktan sonra ikinci bir manşet resmi daha hazırladık. Bu manşeti muhtemelen bir gün sonra söylenecek sözler için hazırlamıştık. Avni Doğan büyük bir ihtimalle bir-iki gün içinde “yanlış anlaşıldığını” ifade edecekti. Zaman konusunda yanıldık. Doğan haberi ajanslarda yer aldığı aynı gün içinde yaptığı açıklamada [B]“yanlış anlaşıldığını”[/B] söyledi. Bizim vekillerimiz yanlış anlaşılacak şeyler söylemede çok mahirler. Daha önce de Sayın Vekilimiz [B]Cafer Tatlıbal,[/B] DTP için [B]“DTP Şerefsizlik yapıyor”[/B] demişti. Ardından, gelen tepkileri göğüsleyememiş ve çok üzgün olduğunu söyleyerek tarihi(!) bir açıklamada bulunmuştu. [B]“Tahrik edildim”[/B] Muhtemelen Sayın Avni Doğan'da tahrik edilmişti. Ancak, milletvekili her şeyden tahrik olmaz. Siyasetçilerin toplum huzuru, kamu güvenliği, devletin bekası gibi şeyleri göz ardı etmeme konularında ciddi bir sorumlulukları vardır. Bunu göz ardı edemezler. Ya susarlar. Ya konuştuklarının ardında sonuna kadar dururlar. Her defasında konuşmak ve yine her defasında [B]“yanlış anlaşıldım”[/B] demek siyasetçiye yakışmaz. Hele hele Kahramanmaraş milletvekillerine hiç yakışmaz. Ülkemizin içinden geçtiği bu zor dönemde biraz daha dikkatli konuşmak, iki ölçüp bir biçmek, sözlerinin nereye varacağını iyi hesaplamak gerekmez mi? Gerekir”¦ Bu olmadı. Her iki açıklaması da Sayın vekilin hanesine eksi olarak geçti. Bu arada: Sayın Doğan'ın sözlerinde bir şey daha dikkatimi çekti. Şöyle diyor Sayın Vekil: [B]“Türkiye'nin Ak Parti'ye 10 sene daha ihtiyacı var. Her yerde, Karacasu'da ihtiyacı var. Türkiye'de ihtiyacı var. Eğer biz birazcık tökezlersek bu Ergenekoncular falan bu defa çok kötü intikam alır, halktan”[/B] Anlaşılıyor ki, Ak Parti mağdur edebiyatı yapmayacak bu seçimlerde. Onun yerine halkı korkutma yoluna gidecek. Daha önce [B]“biz mağdur olduk, onlara inat bize oy verin”[/B] diyenler bu defa şöyle diyecekler. [B]“Bize oy vermezseniz siz mağdur olursunuz”[/B] Yani [B]“Öcü”[/B] edebiyatıyla oy toplamaya çalışacaklar. Başarılı olacaklar mı? Bence önemli ölçüde olacaklar. Neyse, bu benim konum değil. Benim konum Kahramanmaraş milletvekil(ler)imizin sarfettiği sözler ve sonuçları. Umarım Sayın Vekillerimizi böyle konular yerine, Kahramanmaraş'ı ilgilendiren daha ciddi konularda açıklama yaparken görürüz. Mesela [B]“Kahramanmaraş'ın tarım ve hayvancılıkta teşvik verilen iller arasından çıkarılması” [/B] Bu konudan haberleri var mı acaba? Ne dersiniz..