Bahçeli, Hakkari Çukurca'daki saldırıya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Türk milletinin, yeni bir faciayla ve "insanlık düşmanı canilerin kanlı saldırısıyla" sarsıldığını belirtti. Acılarının büyük, nefret ve öfkelerinin tarifsiz olduğunu ifade eden Bahçeli, şehitlere Cenab-ı Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, silah arkadaşlarına ve millete başsağlığı; yaralıların da bir an önce sağlıklarına kavuşmasını diledi. AK Parti Hükümetinin terörle mücadelede politikalarını eleştiren Bahçeli, şunları kaydetti: "Bölücülüğe verilen ümitler ve yıkım projesi kapsamında atılan tehlikeli adımlar ülkemizi bölünmenin ve dağılmanın eşiğine kadar savurmuştur. Hükümetin fitne saçan, ayrımcılığı teşvik eden ve milli beklentilerle ihtilaflı politikaları kandan beslenen canilerin eline koz vermiş ve alçak eylemlerine ivme kazandırmıştır. 12 Haziran'dan bu tarafa artan hunhar terör saldırılarının asıl nedenini burada aramak gerekmektedir. Bir tarafta bu vahşet sürerken, diğer tarafta PKK'lı militanlar yol kesmekte, kaymakam, polis, asker ve vatandaş kaçırarak tiksinti verici eylemlerine devam etmektedir. AKP Hükümeti kamu görevlilerinin ve sivil vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini koruyamayacak bir çaresizliğin ve acziyetin içine düşmüştür." Başbakan Erdoğan'ın partisinin 10. kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmadaki ifadelerinin inandırıcı olmadığını öne süren Bahçeli, Erdoğan'ın daha önce de benzer açıklamalar yaptığını ancak bölücü teröre karşı hiçbir etkili önlem alınmadığını savundu. Bahçeli, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Son gelişmeler ışığında, Başbakan Erdoğan'ın PKK terör örgütünün alçak saldırılarına sabırla yaklaştıklarını ifade etmesi de eğer hıyanet değilse, affedilmez bir gaflet olarak karşımızdadır. Teröre karşı suskunluğun, pasifliğin, teslimiyetin ve hareketsizliğin bahanesi olarak mübarek Ramazan ayının gösterilmesi ise tam anlamıyla şuursuzluk örneğidir. Suriye'yi 'sabrımız tükendi' diyerek tehdit eden bu müflis politikacı zihniyetinin, aynı tavrı ve kararlılığı Türkiye'yi parçalamaya çalışan kanlı terör örgütüne gösterememesi asıl niyet ve yüzünü bir kez daha ifşa etmiştir. Başbakan Erdoğan'ın terör ve bölücülük sorununun azdığı bir ortamda, bunlarla yapılacak mücadeleyi hükümet programına dahi almaması sözlerinin inandırıcılığını baştan sakatlamış ve boşa çıkarmıştır. AKP Hükümetinin bu zamana kadarki duruşu, sürdürdüğü politikaları ve takip ettiği gizli gündemi PKK'yla ve bölücülükle etkili mücadelede ümitli olunmamıza başlıca engeldir." "KANDİL'E YÖNELİK KARA VE HAVA OPERASYONU GÜNDEME ALINMALI" Türk milletinin AK Parti Hükümeti'nden, bölücü teröre karşı kararlı, ciddi ve cesur adımlar atılmasını istediğini ifade eden Bahçeli, bu kapsamda, terörle mücadelede yapılması gerekenler konusunda şu önerilerde bulundu: "Kandil'e yönelik kara ve hava operasyonu tüm boyutuyla gündeme alınmalı ve bu melanet yuvası toz duman edilmelidir. İmralı'da yatan bebek katiliyle tüm görüşmeler kesilmeli ve müzakereler durdurulmalıdır. İmralı canisinin yakınları dışında kimseyle görüşmesine izin verilmemeli ve avukatları vasıtasıyla terör örgütünü yönetmesine müsaade edilmemelidir. Açılım denilen yıkım projesine son verilmeli ve bu projenin koordinatörü olan ilgili Başbakan Yardımcısı acilen istifa etmelidir. Bölücülükle mücadele etmek için kapsamlı bir plan hazırlanmalı ve Başbakan Erdoğan bu zamana kadar ki yanlışlardan dolayı nedamet göstermelidir." Bahçeli, MHP'nin bölücülükle ve uzantısı olan terörle mücadelede gerekli desteği vermeye hazır ve kararlı olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "AKP hükümeti, Ortadoğu'ya batının planlarını servis etmekten vazgeçerek dikkatini Irak'ın kuzeyine vermeli ve Kandil'i eşkıyanın başına yıkmak için zamanın geçtiğini görmelidir. Türk milleti, Başbakan ve hükümetinin bölücü terör ve siyasi çıbanbaşları konusunda daha ne kadar sabırla bekleyeceğini merak etmektedir. Milli vicdanların feryat ettiği bugünkü ortamda; sabır taşı çatlamış ve tahammül sınırı çoktan aşılmıştır. Bilinmelidir ki milletimiz, kanlı terör örgütü konusunda sabır değil, kökünün kurutulması için heyecan, irade, karar ve tavizsiz bir mücadele beklemektedir."