Bahçeli: "Türk milletinden kaçarak kapalı kapılar arkasında bölücülük gündemine hayata geçirmeyi hesaplayan Başbakan'ı dürüst ve namuslu olmaya davet etmek isteriz.'' dedi. Kürt meselesinin halli için ortaya konulan demokratik açılıma eleştirilerini sürdüren Bahçeli, ''Başbakan Erdoğan'ın ısrar ve inatla sürdürdüğü bölünme modelleri arayışları Türkiye'yi çok ciddi risk ve tehlikelerle dolu puslu ve karanlık bir dönemin arifesine getirmiştir. Bu yoldan dönüş yok sloganıyla etnik bölücülüğün emellerine hizmet yarışına giren Başbakan ve arkadaşları, şimdi PKK, İmralı ve Kandil'in kılavuzluğunda ve ABD ile AB'nin himayesinde bu ihanet yolculuğunun yol haritasını topluma mal etmek için bir seferberlik başlatmıştır.'' ifadesini kullandı. Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, ''AKP sözcülerinin mübarek Ramazan ayını bölünme modellerini pazarlamak için kullanmaları, iftar yemeklerinde bu yıkım projesinin tanıtımını ve reklamını yapmaları ibret ve esef verici bir durumdur. Başbakan'ın devletin terörle mücadele etmekle görevli kurumlarında tertiplenen iftar yemeklerini parti kongresine çevirmesi ve başlattığı bölünme süreci hakkında ulu orta siyasi konuşmalar yapması ise çok vahim bir siyasi sorumsuzluk ve hezeyan örneğidir.'' dedi. Eski Ülkücülerin açılıma destek vermesine de tepki gösteren Bahçeli, şunları kaydetti: ''Bu amaçla Milliyetçi Hareket'in ve Ülkücülüğün fikri ve ahlaki çizgisinden saparak yollarını çok önceden ayıranlardan ve yeni arayışlara yönelenlerden medet ummaları ve bunu Kürt açılımına 'eski ülkücülerin' sürpriz desteği olarak kullanmaya çalışmaları, içine düştükleri çaresizliğin bir göstergesi olmuştur. Türk milleti arasına etnik fitne sokmaya ve bu temelde bir ayrışma süreci başlatmaya çalışmanın adı siyasi bölücülüktür. Buna teşebbüs edenler tarihe "siyasi bölücübaşı" olarak geçmekten kurtulamayacaktır.'' AKP'nin önümüzdeki dönemde izleyeceği yaklaşım konusunda basına yansıyan bilgilerden TBMM'nin bu amaçla gizli oturum yapması üzerinde durulduğunun anlaşıldığını belirten Bahçeli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: ''Böyle bir kaçamak yola sapma arayışının Türk milletine büyük bir saygısızlık olacağı, bunun siyasi ahlak ve dürüstlüğün asgari gerekleriyle bağdaşmayacağı çok iyi bilinmelidir. Başbakan bu projenin "milli birlik ve bütünlük, barış ve kardeşlik projesi" olduğunu iddia etmekte ve bunun muhatabının Türk milleti olduğunu söylemektedir. Bu durumda Başbakan, konunun gizli oturumda, kapalı kapılar arkasında ele alınmasını isteyerek Türk milletinden neyi saklamaya çalışmakta, neden korkmakta ve utanmaktadır. TBMM'nin kapalı oturumunda PKK'nın siyasi temsilcileri hazır bulunacak, bu yolla PKK, İmralı ve Kandil ne konuşulduğundan haberdar olacak, buna karşılık yegane muhatap olduğu iddia edilen Türk milleti karanlıkta bırakılacaktır. Bunun anlaşılabilir ve savunulabilir bir yönü olmadığını akıl ve izan sahibi herkes kabul edecektir. Bu bakımdan Türk milletinden kaçarak kapalı kapılar arkasında bölücülük gündemine hayata geçirmeyi hesaplayan Başbakan'ı dürüst ve namuslu olmaya davet etmek isteriz.''