MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin grup toplantısında hedefi "Kürt sorununun sınır dışından çözülemeyeceğini, içerde ve dışarıda iyi işler olacağını ve 2009'un Türkiye için fırsat yılı" olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül'dü. Bahçeli Gül'e "Bizim hangi ihanete katkıda bulunmamız için servis yapılmamız istenmektedir? Cumhurbaşkanı'nın Kürt sorunu tanımıyla ümit dağıttığı bu ortamda, Türk devletinin mutabık kaldığı zemin nedir? Kimlerle anlaşılmıştır?" diye sordu. Bahçeli konuşmasına Engelliler ve çiftçinin sorunlarını dile getirerek başladı. Engellilerin sorununun bireysel değil, toplumsal olduğunu söyledi. Çiftçiler içinse "Esası omurgasından yakalayamayan şekil merkezli AKP hükümeti ile geçen 7 yıl heba olmuştur. Başbakan Erdoğan'ın enflasyonun yüzde 34'den yüzde 4'ye indiğini aradaki farkın da çiftçinin cebine girdiğini söylemesi gerçek değildir. Çiftçimizin cebinde sadece zamanı geçmiş faturalar vardır. Bu krizde her sektörde yapılan KDV ve ÖTV indirimin çiftçilerden esirgenmesi AKP hükümetinin gerçek yüzünü bize gösterme fırsatı verdi" dedi. Bahçeli konuşmasını Mazığıdağı Bilge Köyü'nde yaşanan katliamla ilgili konuşarak sürdürdü: "Mardin Mazıdağı Bilge köyünde meydana gelen 44 vatandaşın ölümüyle gerçekleşen olayda hayatını kaybedenlere cenabı Allah'tan rahmet diliyorum. Çok ciddi toplumsal bir sorunla karşı karşıyayız. Halen neden bu derece geri kalmışlığın ve hukuki hiçe sayan sosyal yaptırımların nasıl devam ettiği araştırılmalıdır. Suçlular bu kez adalete teslim edildi. Ancak hala törenin arkasına sığınan diğerleri duruyor. TÜM KORUCULARA MAL EDİLEMEZ Bu hunhar cinayetin korucular tarafından işlenmesi dikkatleri oraya çekmiş olabilir ama bu tüm koruculuk sisteminin sorgulanması için bahane olmamalıdır. Ülkeyi korurken şehit olan korucuların sayısı 1300'den fazladır. Şahadeti göze almış olan insanların bu kahramanlıklarını görmezden gelerek işlenmiş bir suçtan toptan hüküm çıkarmak yanlıştır. PKK'YA YARDIM ETMEK DEMEK Korucuların sorgulanması PKK'nın siyasallaşma söylemine bilerek ya da bilmeyerek yardım etmek demektir. Hayatlarını kaybeden korucuların unutulduğu sanılmasın, her zaman gönlümüzde ve hatıralarımızda... Pek çok masum vatandaşımız PKK terör saldırısında öldürüldü. Bu itibarla yıllardır süren terörle mücadelede güvenlik güçlerimizin yanında yer alan korucularımızı kutluyorum, hayatlarını kaybetmiş olanlara cenabı Allah'tan rahmet diliyorum. Bahçeli'nin gündemindeki bir diğer konu da terördü. Bu konuda şunları söyledi: Son zamanlarda dikkatlerin başka yönlere çekilmesi için bazı aktörler çabalarını yoğunlaştırdı. Sözde sivil toplum temsilcileri, güdümlü düşünce kuruluşları, siparişle sonuç çıkartan kamu araştırma şirketleri, sözde aydınlar ve yandaş medya bu sürecin başlıca aktörleridir. Millet bekasının tehditlere maruz bırakıldığı son dönemde, dikkatlerin başka yöne çekilmesi sağlanmaktadır. Washington, Brüksel, Erbil ve Erivan ağzıyla konuşan yerli lobilerin son günlerde MHP politikalarını dillerine dolamaları son derece anlamlıdır. CUMHURBAŞKANININ SORUNLU SÖZLERİ Eski MHP'li kontenjanından köşe tutmuş olanların işi gücü bırakıp MHP'nin siyasetini sorgulaması dikkat çekicidir. Bu kişilerin partimizi hedef alması lobilerin onları kıvama getirdiğinin işaretidir. Bizim için bu süreçte sayın cumhurbaşkanının rolü önem taşımaktadır. Anayasamıza göre devletin başı olan cumhurbaşkanı Türk milletinin birliğini temsil etmektedir. Göreve başlarken bu sıfatıyla devletin bağımsızlığını koruyacağına yemin etmiştir. Cumhurbaşkanı Gül'ün, Kürt sorununun sınır dışından çözülemeyeceği, içerde ve dışarıda iyi işler olacağı ve "Türkiye için 2009 yılının fırsat yılıdır" sözlerini sorunlu bulduğumuzu belirtmek isterim. BAŞBAKAN VE CUMHURBAŞKANININ ROL PAYLAŞIMI Cumhurbaşkanı Gül, Çek Cumhuriyet ziyaretinde bu konuda devlet katında mutabakat bulunduğunu söylemesi de dikkatimizden kaçmamıştır. İddia edilen bu mutabakatın niteliği içeriği bir an önce açıklanmalıdır. Bu mutabakat içinde yer alanları, kendi adlarına açıklamaları gerekmektedir. Kimin kim adına hangi amaçla konuştuğu da açıklanacaktır. Başbakan geride kalarak, Cumhurbaşkanının şifreli mesajlar vermesi bir rol paylaşımı yapıldığını ortaya çıkarmaktadır. CUMHURBAŞKANI KİMLE ANLAŞTI? Bizim hangi ihanete katkıda bulunmamız için servis yapılmamız istenmektedir? Cumhurbaşkanı'nın Kürt sorunu tanımıyla ümit dağıttığı bu ortamda, Türk devletinin mutabık kaldığı zemin nedir? Kimlerle anlaşılmıştır? Süreç kimlerle olgunlaştırılmıştır? Kime sorulmuş kimlerle mutabık kalınmıştır? Kim muhatap olarak alınmıştır? Kaçırılmaması gereken fırsat nedir?