Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bilinsin ki bu topraklarda bir daha kimse kıyafeti, inancı, düşüncesi dolayısıyla tahkir edilmeyecek, kimseye zulüm yapılmayacak, kimseye işkence yapılmayacak, her bir vatandaşımız onurla ve başı dik bir şekilde bu topraklar üzerinde vatandaşlık haklarını kullanacak" dedi.

Davutoğlu, Müftülük Meydanı'ndaki toplu açılış töreninde, ''Bir şehir kendi kaderine sahip çıkarsa, dünyanın en güçlü orduları dahi o şehri durduramaz'' düşüncesini Kahramanmaraş'tan öğrendiklerini söyledi.

"Kahramanmaraş'ın ruhu yaşadıkça milli irade bu topraklarda egemen olacak. Hiç kimse milletin birlik ve beraberliğini bozamayacak" diyen Davutoğlu, Kahramanmaraşlıların müstevlilere karşı, ''Sünni mi Alevi mi, Türk mü Kürt mü'' demeden birlikte ayağa kalktığını vurguladı.

Tören alanına gelirken bir kişinin kendisine selam vermek istemesi üzerine durduğunu aktaran Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Dedi, 'Ben Alevi dedesi Mehmet Yıldırım, Hak, Muhammed, Ali yardımcınız olsun' dedi. Otobüsüme aldım, beraber geldik. İşte bir dönem bu topraklarda Sünni, Alevi diye fitne tohumu ekmek isteyenlere verilecek en güzel cevap budur. Buradan bütün Kahramanmaraşlılar adına, bu topraklarda herhangi bir şekide fitne tohumu ekmek isteyenlere, bu meydandan seslenerek diyoruz ki, biz hicretin ruhunu benimsemişiz, biz, Hazreti Hüseyin'in, ehli beytin yolunun yolcularıyız, bizi kimse ayıramaz, bölümez, bizim aramıza tefrika sokamaz."

- "Sütçü İmam'ın rüyasındaki Türkiye bu"

Davutoğlu, Kahramanmaraş'ı, ''Milli birlik ve beraberliğin temsil edildiği diyar'' olarak nitelendirerek, "Kahramanmaraş ayaktaysa ve dimdik tarihin önünde huzurdaysa Kahramanmaraş bütün Türkiye'nin sembol şehri olmaya devam edecek" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı ve 2002'den bu yana yapılan diğer seçimlerde AK Parti'ye gösterdikleri büyük ilgiden dolayı teşekkür eden Davutoğlu, alandakilere "Verdiğiniz emanete sahip çıktık mı? Milli iradeyi egemen kıldık mı? Milli iradeye oynanan oyunlar karşısında aynı 1920'nin 12 Şubatında olduğu gibi Kahramanmaraşlılar gibi dimdik ayakta durduk mu" diye sordu.

Alandakilerden "Evet" yanıtını alan Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"28 Şubat'ta bu topraklarda Sütçü İmam'ın torunlarına birçok yasaklar uygulandı. İşte burada başörtülü kardeşlerim, başı açık kardeşlerim yan yana ama öyle günler, dönemler geldi ki Sütçü İmam'ın ruhunu azap edercesine başörütülü kardeşlerimiz kapı önlerinde bekletildiler, tahkir edildiler, 'dışarı' diye hakarete maruz bırakıldılar. Geçen sene TBMM'de 30 Eylül reformlarından sonra kahraman bir Kahramanmaraşlının, Erdem Bayazıt rahmetlinin kızı Sevde Hanım, TBMM'ye başörtüsüyle dimdik girdi. İşte bizim Sütçü İmam'a sadakatimiz ve ahdimiz budur. Bu sene de ortaöğretimde başörtüsüne özgürlük verildi. Artık ülkede başı açık, başörtülü ayrımı olmadan her bir kardeşim, bacım kamuda beraber çalışıyor, okulda beraber okuyor, Meclis'e el ele birlikte giriyor. İşte Sütçü İmam'ın rüyasındaki, hülyasındaki Türkiye bu."

Kalabalığa, "Sütçü İmam'ın emanetine sahip çıktık mı, onun yaptığı gibi başörtüsüne uzanan ellere haddini bildirdik mi" diye soran Davutoğlu, 'Evet' yanıtını aldı. Bunun üzerine Başbakan Davutoğlu, "Bilinsin ki bu topraklarda bir daha kimse kıyafeti, inancı, düşüncesi dolayısıyla tahkir edilmeyecek, kimseye zulüm yapılmayacak, kimseye işkence yapılmayacak, her bir vatandaşımız onurla ve başı dik bir şekilde bu topraklar üzerinde vatandaşlık haklarını kullanacak" değerlendirmesinde bulundu.

- "Çok oyunlar oynandı, tuzaklar kuruldu"

Türkiye'de 12 yıl içinde büyük projelerin, reformların gerçekleştiğini belirten Davutoğlu, Türkiye'nin borç isteyen bir ülke olmaktan çıkarak en çok yardım yapan, borç veren ülkeler arasına girdiğini vurguladı.

Alandakilere bu durumdan memnun olup olmadıklarını soran Davutoğlu, olumlu karşılık almasının ardından, "12 Şubat ruhu budur, 12 Şubat'ta Kahramanmaraş'ın gerçekleştirdiği o milli irade devriminin bugünkü karşılığı borç alan değil, borç veren Türkiye'dir. Emir, talimat alan değil, dünyada, her yerde hakkı haykıran Türkiye'dir" diye konuştu.

Davutoğlu, Türkiye'nin 12 yıl önce bir tankını tamir ettirebilmek için başka ülkelere ihtiyaç duyduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Onlara yalvarıyorduk, 'Şu tankı modernize etseniz' diye. Gemilerimiz için başka ülkelerde sıraya giriyorduk. Toplarımız, füzelerimiz başka ülkelerden alınıyordu. Böyle bir ülke kendi istiklalini koruyabilir mi? Ne yaptık? 12 yıl içinde Altay tankını, kendi tankını üreten bir ülke olduk. 12 yıl içinde kendi savaş gemilerini yapan bir ülke olduk. İnşallah yakında kendi savaş uçağını yapan bir ülke olacağız. İşte Rıdvan Hoca'nın, Sütçü İmam'ın istediği, hayal ettiği Türkiye buydu. Bu milli iradeyi egemen kılan kadrolara çok oyunlar oynandı, tuzaklar kuruldu, nice tuzaklar kuruldu. Gezi olaylarını bahane edip sokaklarda milleti, millete kırdırmaya çalıştılar. Daha sonra 17-25 Aralık diye yine zulm etmeye, baskı kurmaya çalıştılar. Şimdi de Kobani olayları diye aynı baskıyı uyguladılar. Ama Anadolu insanı, Trakya insanı, ülkemin güzel insanları, Kahramanmaraş'ın yiğit insanları çıktılar ve 30 Mart'ta gereken cevabı verdiler. 30 Mart'ta bütün bu oyunlara 'dur' dediler."

- Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu

Daha sonra başka tezgahların kurulduğunu, milli iradeyle tek tek başa çıkamayanların toplanıp dışardan gelen talimatla, ''Çatı aday'' denilen ortak adayı çıkardıklarını dile getiren Davutoğlu, "Ama Kahramanmaraş ne dedi, 'Bize çatı değil, milli iradeye dayalı temel lazım, tarihi temel, zemin lazım' dedi" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı seçiminde gösterilen destekten dolayı Kahramanmaraşlılar'a teşekkür eden Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Çünkü biliyorlardı ki cumhurbaşkanı adayı, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Rıdvan Hoca'nın, Sütçü İmam'ın ideallerini, inançlarını, onurunu, vakarını temsil ediyordu ve Cumhurbaşkanımız seçildi. Büyük bir onurla ilk defa Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir cumhurbaşkanı diğerine barış içinde görevini tevdi etti. Bakın şimdi Kılıçdaroğlu ne diyor, Cumhurbaşkanımız '29 Ekim'de bütün Türkiye'ye buyrun, gelin resepsiyonda beraber olalım' diyor. Cumhurbaşkanımızın bu davetine Kılıçdaroğlu diyor ki 'Oraya giden kirlenir.' Kahramanmaraşlılar bu ne demek biliyor musunuz? Cumhurbaşkanımıza yüzde 71 oy veren Kahramanmaraşlılara 'kirli' demek."

Alandakilere sorduğu "Buna izin verecek misiniz" sorusuna, 'Hayır' karşılığını alan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Sizin oylarınız ana sütünüz kadar ak ve helaldir.  Cumhurbaşkanımızı seçen sizsiniz, Kılıçdaroğlu değil. Tertemiz oylarınızla seçtiğiniz Cumhurbaşkanımıza sahip çıkacak mısınız? Esas cumhurbaşkanlığı ne zaman kirlendi biliyor musunuz? 27 Mayıs'ta. 27 Mayıs'ta bu milletin iradesiyle seçilen cumhurbaşkanı, rahmetli Celal Bayar, Çankaya Köşkü'ndeyken bir sabah darbeciler onu alıp Yassıada'ya, rahmetli Adnan Menderes ile götürmek için geldiklerinde onlara direndi. Onlara direndi ve neredeyse sürüklenerek, zorla Çankaya Köşkü'nden çıkarıldı. O sabah ve o gece CHP, bu Kılıçdaroğlu'nun partisi ne yaptı biliyor musunuz? O darbecilere alkış tuttu, Çankaya Köşkü'ne sürülen o lekeye sahip çıktı. Çankaya Köşkü'nü kirleten birisi varsa darbecilere, vesayetçilere, cuntacılara destek olan Kılıçdaroğlu'nun kendi zihniyetidir. Tarihinde ilk defa doğrudan halkının oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanımızın verdiği resepsiyona gitmek, Kahramanmaraşlıların ve Türkiye'nin verdiği yüzde 52 oya, Kahramanmaraşlıların verdiği yüzde 71 oya saygı duymaktır. Tertemizdir bu oylar ve milletin kendi iradesine sahip çıktığı oylardır."