ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Terör insanlığa kast etmektedir, insanlığın ortak bir belasıdır. Bu yüzden Ankara'nın güvenliğiyle Paris ve Brüksel'in güvenliği birbirinden ayrı düşünülemez." dedi.

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, Ulucanlar Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Çankaya İlçe Danışma Meclisi toplantısındaki konuşmasına, terör saldırılarında ve terör operasyonlarında hayatını kaybedenlerin ailelerine taziyelerini bildirerek başladı.

Türkiye'de gerçekleşen terör saldırılarıyla Brüksel'deki patlamalar arasında bir fark olmadığını dile getiren Akdoğan, "Terör insanlığa kast etmektedir, insanlığın ortak bir belasıdır. Bu yüzden Ankara'nın güvenliğiyle Paris ve Brüksel'in güvenliği birbirinden ayrı düşünülemez. Artık bu konuda ortak bir dayanışma ve mücadele anlayışının gelişmesi gerekiyor. Bazı Avrupa ülkelerinde 'bana dokunmayan yılan bin yaşasın' anlayışı var. Bu anlayış artık değişmeli. O yılan bir gün geliyor, seni de sokuyor. Yani 'bana dokunmuyor, başka yerde kime ne yaparsa yapsın' böyle bir anlayış olamaz." diye konuştu.

Terörün insanlığın ortak düşmanı olduğunu ifade eden Akdoğan, bu kapsamda ortak dayanışmanın şart olduğunu söyledi.

Akdoğan, PKK'nın Avrupa'da gördüğü desteğin herkes tarafından bilindiğini belirterek, şöyle konuştu:

"DEAŞ, en son Brüksel ve Paris saldırılarını yaptı. DEAŞ herhangi bir Avrupa ülkesinde yardım toplasa, televizyon açsa, dernek kursa, 'buyur gel' derler mi?, 'gel faaliyet göster' derler mi? DEAŞ olunca 'terör örgütüdür', peki PKK terör örgütü değil mi? Avrupa Birliği, PKK'yı terör örgütü ilan etmedi mi? Onun o tür faaliyetlerinde bulunmasına ne diyorsunuz? Burada artık çifte standarda son verilmesi gerekiyor. Terörist teröristtir, bunun iyisi kötüsü olmaz."

"Dokunulmazlık, Meclis'in itibarını korumak için vardır"
Terör örgütünün siyaseti bir manivela olarak kullanmak istediğini belirten Yalçın Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Terör örgütü siyaset üzerinden nasıl bir menfaat sağlarımın peşinde. Terör örgütünün propaganda birimi haline gelen siyasetçiler var. Bu demokrasiyi zehirleyen bir durumdur. Buna da izin verilemez. Bu yüzden dokunulmazlık meselesi önemlidir. Dokunulmazlık denilen şey, Meclis'in itibarını ve saygınlığını korumak için vardır. Birilerin suçunu perdelemek için yoktur."