Bülent Arınç, Kahramanmaraş Lider İşadamları Derneği (KALİDA)'nin davetlisi olarak 15'inci kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen toplantıya katıldı. Toplantıda konuşma yapan Arınç, Türkiye'nin demokrasi mücadelesini anlattı. Siyasi istikrarın, demokrasinin güçlenmesiyle mümkün olabileceğini söyleyen Arınç, "Demokrasi dediğimiz şey halkın yönetimi. Halkın kendi sivil iradesine sahip çıkması, sivil iradenin güçlenmesi, bu iradenin önündeki engellerin kaldırılması, militarizmden uzak tutulması, sivil, demokratik anlayışın Türkiye'ye hakim olması. Yıllardır gayemiz, amacımız bu oldu, mücadelemiz bu oldu. İnanınız ki her geçen gün Türkiye demokrasisi sınıf atlıyor. Çekilen sıkıntılar bir doğum sancısıdır. Ben bir yerde 'bağırsaklarını temizliyor' demiştim, birileri bundan alınmışlar. İçimden yarası olan gocunur dedim. Türkiye artık darbeler, ihtilaller, müdahaleler, seçilmiş insanlara karşı başkalarının müdahalesi, demokrasi dışı müdahaleler, parlamentoya yöneltilmiş haksızlıklar, bunlardan kurtuluyor. Bu memleketin tertemiz insanları, demokrasiye aşık, milletine güvenen, milletin iradesini her şeyden üstün tutan tertemiz temsilcileri bunlara meydan okuyor. Türkiye temizleniyor. Temizlenecek. Tertemiz günleri çocuklarımızla torunlarımızla ve gelecek nesillerle göreceğiz." dedi. [URL=http://www.haber46.com.tr/gallerydetails.asp?id=289#]FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ[/URL] Türkiye'nin demokrasiye geçişini başka ülkeler gibi kolay yapmadığını da dile getiren Arınç, bu imtihanın kolay olmadığını ifade etti ve "Hamd olsun bu kadar geçirdiğimiz sınavlardan sonra, acı olaylardan sonra bugün ayakta kalan bizleriz; debelenen, tepelenen, rezil olan başkaları." diye konuştu. Türkiye'nin kendi içerisinde demokrasi mücadelesini başarıyla verdiğini ve daha da vereceğini kaydeden Arınç, "Türkiye de artık herkes güven içinde sokağa çıkacak. Türkiye tertemiz bir havayı soluyacak. Türkiye çocuğundan evladından endişe duymayacak. Herkes birbiriyle kucaklaşacak. Ayrımcılık yapmayacak. Birbirini kötü gözle görmeyecek. Birbirine sevgiyle yaklaşacak. Aramızda buzdan dağları eriteceğiz. Toplumsal barışı kuracağız. Bunların hepsi demokrasi ve özgürlüklerle olacak." şeklinde konuştu. "İSPANYA MECLİSİNİ GENERALLER BASTIĞINDA TANKIN ÜSTÜNE ÇIKANLAR OLDU. BİZ ONLARDAN DAHA AZ CESUR DEĞİLİZ" Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde yaşananları hatırlatan Arınç, şöyle konuştu: "Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken söylenen sözlere yapılan müdahalelere, tehlikelere, tuzaklara, aba altından sopa göstermelere hepsine karşı biz bu milletin evladıyız. Milletten aldığımız emaneti yine ancak ona teslim ederiz diye dimdik durmuştuk. Hatırlayın bir siyasi parti genel başkanı bile 367'i kabul etmezseniz Türkiye karışır diye Anayasa Mahkemesi'ni tehdit ediyordu. Biz bunların hepsini yaşadık. Siyasi hayatımız bunlarla geçti. Hep tehditler, hep baskılar, hep şantajlar. Bundan korkan insanlar oldu. Başını kumun içine sokan insanlar oldu. Ben yaptırmadım ben yedirmedim diye kollarını kaldırıp teslim olan insanlar oldu. Ben 28 Şubat'ı hatırlarım, öyle günler geçirmiştik ki lojmanlarda bazı partilerin bazı milletvekilleri lojmanlarını bırakıp Amerika'ya uçmuşlardı. Ara ki bulasınız. Hiç unutmuyorum 12 Haziran günü şunlar olacak diye bize de telefon edip acıdıklarını söylüyorlardı. Biz de onlara telefonda cevap verdik. Biz buradayız, kim gelecekse biz burada bekliyoruz, dedik. Kaçacak başka bir yerimiz yok. Sığınacak başka kapımız yok. Gidecek başka bir yerimiz yok. Dolayısıyla Türkiye'de kalıp demokrasi mücadelesini, inanan insanlarla vereceğiz ve halkımızla bütünleşeceğiz. Halk size güvenirse her şey olur Allah'ın izniyle. Burada bir cumhurbaşkanının nasıl olur da eşinin başlı örtülü, nasıl olur da tornacının şu kadarcık sakalıyla oğlu cumhurbaşkanlığı köşküne çıkarır diye utanmadan sıkılmadan milletin gözüne baka baka bize hakaret eden insanlar şimdi nerdeler? İnsan hayatının bir gayesi olmalı. Çok şükür Sezer giderse bir daha Sezer gibi bir adam Türkiye'de cumhurbaşkanı olmaz demiştim. Hem de meclis başkanıyken. Bu kadar da olur mu dediler. Buramıza gelmişti. Bu insan seçerse artık kendisine benzeyen bir insan seçecek Gül gibi bir cumhurbaşkanı seçecek. Adamlar gece yarısı bildiri koydular. Korkma. Bak Mehmet Akif bile diyor. Korkma diye başlıyor İstiklal Marşı'na. Böyle şeylerden korkulmaz. İspanya Meclisi'ni generaller basmıştı. Tankın üstüne çıkanlar oldu. Biz onlardan daha az cesur değiliz. Biz bu milletin meclisini de iradesini de gücünü de kuvvetini de Allah'ın izniyle biliyoruz ve milletimize güveniyoruz." Cesur insanlar olduklarını söyleyen Arınç, demokrasiyi kurtarmanın da korumanın da cesur insanların işi olduğunu ifade etti. Arınç konuşmasına şöyle devam etti: "Rüzgar gülü gibi her tarafa yalpa yapanlardan Türkiye'nin geldiği nokta budur. 50 yıllık geçmişteki siyasi hayatımıza bakın. Demokrasi değildir mücadele. Rant mücadelesidir. İşin başında ben olayım ben yiyeyim ben kazanayım benim borum ötsün ben başbakan olayım ben bakan olayım bu paralar benim cebime girsin, hesap bu olmuştur. Ondan sonra darbeler, muhtıralar ihtilallerde gelen ağam giden paşam diyenler Türkiye'yi o hale getirmişlerdir. Çok şükür biz demokrasi, biz özgürlükler mücadelesini veriyoruz. Bundan sonra ölsek de gam yemeyiz. Türkiye güçleniyor. Türkiye de artık halk iradesinin önünde bir tek engel kalmamacasına elimizden geleni yapacağız. En güzel milliyetçilik en hakiki vatanseverlik herkesin kendi işini en iyi yapmasıdır." [URL=http://www.haber46.com.tr/gallerydetails.asp?id=289#]FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ[/URL] Bülent Arınç konuşmasının ardından KALİDA'ya daha önce başkanlık yapan işadamlarından Kemal Karaküçük ve İlhan Çelik'e plaket takdim etti. Kimse Yok mu Derneği'nin gönüllüsü olarak gittiği Hakkari'den dönüşte trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Mehmet Zülkadiroğlu adına ise plaketi abisi Süleyman Zülkadiroğlu aldı. Programda Bülent Arınç'a da KALİDA Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ökkeş Balsuyu tarafından Demokrasiye Hizmet Plaketi takdim edildi.