Kahramanmaraş'ta, "paralel yapı" tarafından hazırlanarak esnafa dağıtıldığı belirtilen 16 sayfalık broşürle hükümetin hedef alındığı iddia edildi.

Esnafa dağıtılan ve "Aslında neler oluyor" başlığıyla hazırlanan 16 sayfalık broşürde, Fethullah Gülen tarafından yapılan beddua, bazı hadis ve İslami terimlerle savunuluyor. Hükümeti hedef alan görüşlere de yer verilen kitapçıkta, gruba ait yayın organlarının diğer medyaya göre objektif olduğu anlatılıyor.

 "Yıkıcı üslup", "yapıcı üslup", "Bank Asya", "GYV'nin basın toplantısı" gibi başlıklardan oluşan broşürü dağıtanların ise görüştükleri kişilere, AK Parti dışındaki partilere oy vermelerini istediği öne sürüldü. 

Broşüre tepki gösteren esnaflar ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 17 Aralık'ta Kahramanmaraş'ta düzenleyeceği mitingi öncesi böyle bir çalışma yapılmasını manidar bulduklarını belirtiyor.

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye'nin her yerinde "hizmet" diye tanımlanan yapının, kitap dağıtıp bir siyasi partiymiş gibi propaganda faaliyeti yürüttüğünü söyledi.

Siyasete karşı sürdürülen bu propagandayla CHP ve MHP ile ittifakın teşvik edildiğinin görüldüğünü dile getiren Ünal, "Burada acı olan şey demokratik sistemlerde siyaset, iktidar ve sivil toplum alanları birbirinden ayrıdır. Bu yapı istediği zaman siyasi bir partiymiş gibi davranıyor, istediği zaman da iktidara dönük operasyonlar yapıyor. Daha sonra da 'ben bir sivil toplum örgütüyüm' söyleminin arkasına saklanıyor. Siz yargının içerisindeki savcılarınızla, emniyetin içerisindeki kolluk güçlerinizle ve eğitim kurumları içindeki yapılanmalarla demokratik meşru hükümete karşı operasyonlar yürüteceksiniz. Sonra da bunu medya organlarınızla destekleyip televizyonlarınızda yayın yapacaksınız" diye konuştu.

- "Yeni bir terör biçimi inşa ettiler"

Montajlı kasetlerin "hizmet" diye tanımlanan yapı tarafından kamuoyuna sürüldüğünün açık bir şekilde ortaya çıktığını dile getiren Ünal,  çözüm sürecine dönük açık birtakım manipülasyonlarda da bulunulduğunu ifade etti.

Çözüm süreciyle birlikte artık şehit haberlerinin gelmediğini dile getiren Ünal, şöyle konuştu:

"Ama şimdi yeni bir terör biçimi inşa ettiler. O şehit haberlerinden ve kandan beslenenler yeni bir terör biçimi icat ettiler. Sokakları terör alanına çevirip insanları televizyonlardan sokağa isyana davet edip, evlatlarımızın o olaylar sırasında hayatlarını kaybetmesine sebep olanlardır. Şimdi onlar üzerinden başka bir operasyon yapılmaya çalışılıyor. Milletimiz ne yapıldığını çok açık bir şekilde görüyor. Bütün bu manipülasyonların bu ülkenin istikrarına, demokratik meşru siyasetine ve hükümetine karşı yapıldığını anlıyoruz. Seçimlere az bir süre kalmışken kaseti deneyeceksiniz olmadı sokakları hareketlendireceksiniz, olmayacak kapı kapı gezip hazırladığınız broşürlerle adeta bir siyasi parti gibi davranacaksınız. Bütün bunlar kabul edilebilir bir şey değil. Milletimiz buna cevabı sandıkta verecektir."

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Sıtkı Güvenç ise 7 Nisan'da Hakan Fidan'a yapılan operasyonla başlayan senaryoların devam ettiğini belirtti.

17 Aralık ve 25 Aralık'ta ayrı bir operasyon yapıldığını dile getiren Güvenç, "Milletin iradesiyle iktidar olmuş bir partiyiz. Asla milletin iradesinin üstünde vesayet kabul etmeyiz. Nasıl askeri ve yargı darbeleri bitirdiysek şimdi birtakım açıklarından faydalanıp yargı üzerinden darbe yapılmasına müsaade etmeyeceğiz" dedi.

Güvenç, broşür hazırlayarak sağduyu sahibi vatandaşları MHP ve CHP'ye yönlendirmenin yanlış olduğunu kaydetti.

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Yıldırım Mehmet Ramazanoğlu da ülkenin geleceğine yönelik ipotekleri kabul etmenin mümkün olmadığını dile getirdi.

- "Sandığı etkilemeye çalışıyorlar"

AK Parti İl Başkanı Metin Doğan ise "gönüllüler hareketi" olduğunu iddia eden yapının, siyaset mühendisliğine soyunarak halkın iradesine tesir etmeye çalışmasının kabul edilemeyeceğini söyledi.

Millet iradesinin etkilenmeye çalışıldığını anlatan Doğan, şöyle konuştu:

"Maalesef bu paralel yapı kapı kapı, sokak sokak dolaşıp ev ve iş yeri ziyareti yapmak suretiyle 30 Mart yerel seçimlerinde sandığı etkilemeye çalışıyorlar. Milletin iradesinden ve sağduyusundan eminiz. Dolayısıyla son sözün sandıkta verileceğini söylüyoruz."

Esnaflardan Umut Çolak ise önemli olanın devlet ve millet olduğunu dile getirdi.

Vatandaş olarak doğrunun yanında olduklarını anlatan Çolak, "Benim için cemaat boş. Halk olarak doğrunun tarafındayız. Doğru insan kimse onu destekliyoruz. Kimsenin fikriyle hareket etmiyorum. Aslında cemaatin siyasi bir düşüncesinin olmaması gerekiyor" dedi.

Ali Odunkesen de yolsuzluk yapan bir hükümetin ülkenin bir ucundan bir ucuna hizmet götüremeyeceğini ifade etti.

Arif Efe ise son günlerde yaşanan olaylarla Türkiye'nin parçalanmak istendiğini savunarak, "Madem ülkesini seviyor, ABD yerine Türkiye'de yaşasın. Ülkesini seviyorsa buraya dönsün, neden kaçıyor? Korktuğu nedir? Bir cemaatin tarafsız ve dosdoğru olması gerekir. Yılan gibi eğri olmamak lazım" şeklinde konuştu.