Genelden Özele Giderken Hatırlatmalar.. Dün yayımladığımız çalışmamızda; bağımsız kuruluşların verileriyle Erdoğan'ın ekonomi karnesini, nereden nereye gelindiğini aktarmış, demokrasi karnesinde ise; ana başlıklar halinde belirgin gerileyişi açıklamıştık. Ve Reyhanlı, Soma, Roboski ve Gezi sürecii gibi anti-demokratik uygulamaların yaşandığı bazı ana konulara değinmiştik.

Geneli kapsayan bu konuların ardından şimdi de Çerkesler özelindeki konu ve olaylara değinelim.

12 YILLIK ERDOĞAN İCRAATLARINDAN ÇERKESLER DE PAYINI ALDI

AKP Hükümeti'nin Kafkasya politikasının ana arteri, ABD'yi merkeze alarak Gürcistan ile kurduğu stratejik ortaklıktır. Aynı zamanda, ticari yatırımları esas alarak Rusya ile kurduğu “denge politikası”, AKP'ye yön vermektedir.  Bu, Türkiye'de yaşayan yaklaşık 5 milyon Çerkesin büyük oranda tepkisini toplayan Soçi Kış Olimpiyatları'na Erdoğan'ın katılabildiği bir “denge" politikasıdır. Bu ikili durum, Çerkes siyasal-sosyal yaşamına da yansımakta, konumlanışları belirlemektedir. Ayrıca, bu ikili durumu da külliyen reddeden, halkının öz gücü ve ihtiyaçlarını esas alan bir yönelim de mevcuttur.

Gelelim, bu genel çerçevenin belirlediği somut olgu ve olaylara..

Erdoğan ve ”˜Kafkas Baharı'.. ABD bugün, Kafkasya politikalarını hayata geçirmek için AKP ve Gürcistan üzerinden pragmatist milliyetçileri ve neo-liberal akımları devreye girdiriyor. Bunu yaparken de yine bölge halklarının haklı taleplerini ve özlemlerini kullanıyor. Bunun karşısında Rusya'nın baskılarını artırmasıyla, en ağır bedelleri her zaman ki gibi bölge halkları ödüyor. Nihayetinde; AKP'nin, bir yandan ABD ve Gürcistan ile ”˜stratejik ortak' konumu, diğer yandan  Rusya ile geliştirdiği ”˜denge politikası' mevcut durumun temel belirleyenidir. Ve bu belirleyici etkenlerin arasına Çerkeslerin sıkıştırılmasının zorunlu sonuçlarıyla sistematik olarak yüzleşmekteyiz.

Kuzey Kafkasya Halkları/Çerkesler, onur kırıcı uygulamalarla yüzleşti.. Çerkesler bu 12 yılı, Çerkes soykırımının tescili için tek bir adım atmayan devlet/AKP aklından biliyor.. Abhazya'nın hukuken tanınması ve ambargonun kalkması yönünde hiçbir girişimde bulunmayan, hatta Gürcistan'a askeri-siyasi hibeleri artırarak devam ettirenlerden biliyor.. Gürcistan'ın baskısıyla “23 Nisan şenlikleri”ne Abhaz çocukların alınmamasından biliyor.. Çeçen mücadelesini “Müslüman kardeşlerimiz” edebiyatıyla yıllarca istismar edenlerden, Çeçen mültecilere yıllarca sefaleti reva gören, Çeçen cinayetlerinde dosyaları rafa kaldıran, T.C. vatandaşı Medet Önlü ve diğer Çeçenleri ardı ardına öldürenlerden, yol verenlerden biliyor.. Ülke içinde Çerkes adını dahi anmayan Erdoğan'ın “Çerkesçeyi ebeveynlerinden öğrensinler” cümlesinden biliyor.. Abhazya ve Osetya'yı Gürcistan'ın bir parçası görüp, inkarcı anlaşmalar imzalayanlardan biliyor.. Kendisi ülke dışında sandıklar kurarken, Abhazya Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı seçimi için Abhazya pasaportu olan T.C. vatandaşlarına İstanbul'da kurduğu sandığa izin verilmemesinden biliyor.. Çerkeslerin taleplerini kendi mecrasına akıtmak ve kontrol altında tutmak için finanse ettikleri neo-liberal grupların Çerkes toplumuna servis edilmesinden biliyor..

Erdoğan, Çerkeslerle İlgili Karnesinde de Sınıfta Kaldı.. Erdoğan'ın yok saydığı Çerkesler, kimi zaman “Türkler, Kürtler ve Diğerleri” şeklinde gelişen tartışma ve gerilim süreçlerinde “çantada keklik” bir detay, kimi zaman da apolitikliğe sıkıştırılarak "kontrol altında tutulması gereken potansiyel bir risk faktörü” olarak görülüyor.

Bunlara rağmen biz Çerkesler, saygınlığımızı eksiltmeden, dik durmaya çalışarak yaşadık. Bir ayrıcalık da istemiyoruz. Yaşadığımız ülkenin demokratik gelişimine paralel bir gelişim seyri izleyebileceğimizin farkındayız. Anavatan Kafkasya ile bağlarımızı güçlendirerek, meselelerimizi ve taleplerimizi özgürce dile getirme kanallarımızın açık tutulacağı ülke koşullarında onurlu ve eşit yaşamaktan yanayız. Bir arada kardeşçe ve eşitçe yaşamaktır esas derdimiz. Üzerimizdeki baskıları ve oyunları boşa çıkarmaya da kararlıyız. Buradayız..
Görünen o ki; Davutoğlu 12 yıl boyunca AKP'nin Çerkesler özelinde de icraatlerini değiştirmeyecek ve cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Erdoğan da insanlığı utandırmaya yetecek bu icraatlerdeki payını daha da artırarak devam ettirecek. 

Emeğimizle ve Kimliğimizle Varız! Asla Vazgeçmeyeceğiz!..

Kaynak: http://demokratikcerkeshareketi.org/